Kutalmış
Rezan Komutan , elindeki sopası ile yere vurarak etrafımda dönmeye başlarken korkudan ölmek üzereydim ve şu an bana söylediği en ufak şeyi bile ne yazık ki dinlemiyordum.
Kalbim güm güm atarken doğru düzgün yutkunamıyordum bile...
O mesajları atarken o kadar sinirliydim ki kime yazdığımı bile salak gibi bakmamıştım, kardeşime yazıyorum sanıyordum ama Rezan komutanın ismine tıklamıştım.
Tam bir aptaldım.
Kimsenin beni rezil etmesine ihtiyacım yoktu Elhamdülillah ben kendimi çok da güzel rezil ederdim.
"Sana diyorum it." Rezan Komutan , elindeki sopa ile sert bir şekilde kalçama vurduğu zaman bağırmamak için dişlerimi birbirine kenetlemiştim.
Canım çok fena acımıştı ama bir şey söyleyebileceğimi sanmıyordum.
Sonuna kadar suçluydum ve istesem de, suçlu olmasam bile ona karşı ağzımı açamazdım çünkü onun karşısında tam anlamı ile böcek gibiydim.
Benim cevap vermeyeceğimi anladığı sırada Rezan Komutan , gözlerimin tam içine doğru bakıp bıkkınlıkla nefes almıştı.
İkimizde birbirimizden bıkmıştık ama ben daha bir aydır buradaydım ve önümde kocaman beş ay daha vardı...
Bu beş ayda kim bilir bana neler neler yapacaktı ve hak etmiştim...
"Telefonunu bana veriyorsun, askerliğin bitene kadar alamazsın. Bir ay boyunca akşam yemeği yok, sabah gece üç de ne yapıp edip kalakacaksın işini göreceksin ve herkes uyanana kadar bahçede tam tur koşacaksın. Her sabah kameralardan kontrol edeceğim, eğer... "Rezan Komutan kaşlarını komple çatıp elindeki sopasını salladığında sesli bir şekilde istemsizce yutkunmuştum.
Şimdiye kadar söylediği bütün şeyler çok ağırdı ve daha ağır ne söyleyebilirdi ki?..
Yatağa atmaya kalkmazdı değil mi?
Düşüncesi bile iğrençti ve tüylerim diken diken olmuştu...
Askeriyedeki bütün herkes onun eşcinsel olduğunu vurgulayıp arkasından gülüp dalga geçse de bunu neden dediklerini hâlâ bilmiyordum.
Halbuki onu bir haftadır falan gözlemlemiştim ama öyle bir şey sezmemiştim ya da ben tam anlımıyla geri zekalıydım.
"Eğer yapmadığını görürsem ya da birine karşı şikayetini görürsem o zaman kork benden. Telefonunu da gece sayımında bana vereceksin, bizzat ben alacağım." Son sözcüklerini tane tane kulağıma söylediği zaman sıcak nefesi kulağımdan boynuma doğru değiyordu ve beni kasıp kavuruyordu.
"Anladın mı?" Elindeki sopasıyla kafama yavaş bir şekilde vurduğu zaman gözlerimi ondan hariç karşıya sabitleyip "Emredersiniz Komutanım" diye gevelemiştim.
Bağırmam gerektiğini biliyordum ama kelimeler boğazıma dizilip düğüm olmuştu ve ben daha çok konuşursam onlar gerilip beni boğacakmış gibi hissediyordum.
Adama karşı korkum büyüktü ve ne yaparsam yapayım kendimi affettiremezdim.
"Aferin, molozların oraya git sana mükemmel bir sürprizim var." Sırıtarak yanımdan ayrıldığı zaman korkuyla derin bir nefes almıştım.
Cidden ne olduğunu merak etsem de güzel bir şey çıkmayacağı apaçık ortadaydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyade /bxb ✅✔️
General FictionKardeşime atacağım, - Komutanımın hakkındaki nefret dolu- mesajları bizzat komutanıma atsaydım ne olurdu?..