Çoğu kişi kitabın yavaş ilerlediğinden bahsetmiş, ulan kitap daha yeni? Ne bekliyorsunuz hemen aşık olmasını mı?
Siz yeni tanıştığınız kişilere hemen aşık mı oluyorsunuz? Yatağa mı atsınlar birbirini? Çıkarın şu at gözlüklerinizi ve kitabı da okumayı bırakın.
Kimse keyfimin kahyası değil istersem onları hiç yapmam istersem final de birleştiririm?
********
Rezan
Ceyhun yanıma gelip türlü türlü şebeklikler yaparak beni güldürmeye başladığında yanımdan kalkıp gitmesi için onu dürtüklemeye başlamıştım ama o inatla kedi gibi daha çok yanaşmıştı.
Ceyhun ile yıllardır iyi arkadaştık ve eski sevgilim olacak mendeburdan sonra benim yanımda olup çok fazla desteğini göstermişti.
Bu askeriyede güveneceğim tek kişiydi ve eski sevgilimin yakın arkadaşı olması da ayrı bir ironiydi ama biz o sorunu aşalı yıllar olmuştu.
"Çocuğa fazla yüklenmiyor musun?" Ceyhun, bacak bacak üstüne atıp çaktırmadan Kutalmış'ı gösterdiği zaman yüzüne bakıp kaşlarımı çatmıştım.
-Mesajları sen de okudun bana gelip boş yapma.
Hırlar gibi konuşup ona tavır aldığım zaman Ceyhun derin bir nefes alıp bana daha çok yanaşmıştı.
" Süleyman' ın yaptığı şeylerden dolayı sen böyle acımasız bir insana dönüşmeye başladın bilmiyorum farkında mısın? Evet yaşadığın şeylerin hiçbirisini hak etmedin, çok haklısın. Ben, her zaman yanında olacağım bunu zaten biliyorsun ama Kutalmış da cahil birisi, bunun yüzünden onu suçlayamayız. Homofobik bir ailede yetişmiş ve onun hemen saygılı birisine dönüşmesini bekleyemeyiz değil mi? " Ceyhun bana kedi bakışını atmaya başladığı zaman üzgün bir şekilde ona bakmıştım.
Evet dediklerinde çok haklıydı ama benim ve bir kalbim vardı, deli gibi sevdiğim adamın kurbanı olmuştum.
Zor zamanlar geçirmiştim, güven problemlerim oluşmuştu ve Ceyhun'un dediği gibi acımasız birine dönüşüyordum ama bu benim elimde değildi.
Bir insanı delirtecek seviyeye getirip onu bir güzel çıldırttıktan sonra sen delisin diyemezdiniz.
"Herkesin yerini bilmesi gerekiyor. Sen de Komutansın ve benden daha fena olduğunu bilmiyorum sanki. O çocuğa neler ediyordun? Çocuğun askerliği bitti de kurtuldu sanmıştım ama yanılmışım." Sonlara doğru istemsizce sesli gülmüştüm ve Ceyhun da anında aptal aşık mooduna bürünmüştü.
" Şöyle bir sorun var ki o çocuk benim müstakbel eşim oldu ve biz evliyiz. Bil diye söylüyorum, enişteciğin o günlerin hesabını yatakta çok güzel soruyor. " Ceyhun, parmağındaki yüzüğü gözüme sokacak türden gösterip gülümsediği zaman ben de gülümsemiştim.
En azından biri mutluydu.
Ceyhun ile Süleyman sayesinde tanışmıştık ve Süleyman ile aynı okuldan öğrenim görürken tanışıp sevgili olmuştuk, mezun olup aynı yerde yani burada komutanlık yapıyorduk ve bundan öncesinde de Süleyman burada, benden daha eskiydi.
Okuldan mezun olur olmaz farklı şehirlere atanmıştık ve belli bir süre sonra ben, onun buraya tayinimi istemiştim.
Buraya kadar her şey iyiydi ve tayinim sorunsuz bir şekilde hemen olmuştu, haliyle annemi de alıp buraya gelmiştim. Buradan ev tutup işime başlamıştım.
Süleyman ile Burada gizli saklı giden ilişkimiz vardı ve bana göre her şey güzel gidiyordu ama öyle hiçbir şey olmamıştı...
Süleyman evlenmiş, biz ayrılmıştık o başka şehre taşınmıştı, Ceyhun ile hâlâ konuşuyordu ama neler olup bittiğini sormuyordum çünkü beni ilgilendirmiyordu.
Süleyman ile Ceyhun'un tanışma hikayesi de çok absürttü, Facebook zamanları tabii popüler olduğu zamanlar ikisi Lgbt sayfasında tanışıp arkadaş oluyorlar ve sürekli buluşup birlikte vakit geçire geçire yakın arkadaş modülünü alsalar da Ceyhun ona göre biraz daha sevimliydi, iyi kalpliydi.
Tabii Ceyhun'un evlenmesi de garip bir şekilde gerçekleşmişti ve bizi tam anlamıyla zortlatmıştı.
Eşi de burada er olarak askerlik yaptırmıştı ve Ceyhun, çocuğu tabiri caizse ağlaya ağlaya canından bezdirmişti ama çocuk askerliği biter bitmez Ceyhun ile yurt dışına çıkıp orada evlenmişti.
Oraları nasıl olduğunu pek bilmesem de garip olaylar dönmüştü ve arkadaşımın evlilik hayatıyla pek ilgilendiğim söylenemezdi.
"Neyse, seninle sohbet etmek güzeldi, gideyim eğitime katılayım." Banktan kalkıp elimle Ceyhun'un omzuna dokunup sıktığım zaman arkamdan şangur şungur sesler gelmişti ve refleks olarak oraya bakmıştım.
Kutalmış yere iki seksen uzanmıştı, büyük ihtimalle dengesini kaybetmişti...
Ceyhun da anında kalkıp beraber o tarafa ilerlediğimiz zaman arkadaşları Kutalmışı kaldırmaya çalışıyorlardı ama beyefendi sanki oraya çivilenmiş gibi kalkmıyordu.
"Ne oldu koçum?" Hafif ona doğru çömelip elimi uzattığım zaman Kutalmış baygın bakışlar atarak bir bana bir uzattığım elime bakmıştı.
"Bir an sinirden gözüm karardı Komutanım." O da elini uzatıp elimi sıkı bir biçimde tuttuğu zaman onu kendime doğru hızlı bir şekilde çekmiştim.
Sanırım çok fazla hızlı çekmiştim çünkü göğsü göğsüme çarpmıştı, aşırı yakınımda durması da hiç iyi değildi.
Yeni bir dedikoduyu da kaldıramazdım.
Onu kendimden uzaklaştırıp Ceyhun'a baktığım zaman anlamış gibi kafasını sallayıp birden bire Kutalmış itine anında sivrisinek gibi yapışmıştı.
"Gel ben seni revire götüreyim, kafanı fena çarptın, siz ikiniz de işinizin başına hadi." Ceyhun, Kutalmış'ın koluna girip yanımızdan uzaklaştırmaya başladığında yanımda dikilen ikiliye dönmüştüm.
Bir anlık öfkeyle çocuklardan hıncımı çıkartıyordum...
"Siz ikiniz de koşun kahvaltınızı yapın, bu günlük ikiniz taşıyacaksınız yarın siz nöbet de dinlenirken arkadaşlarınız başlar taşımaya, eğer size şimdi bıraktırırsam giden arkadaşınıza yazık olur." Elimi Deniz'in omzuna koyup sıktığım zaman bana minnet dolu gözlerle bakmaya başlamıştı.
" Teşekkür ederiz komutanım. " İkisi de hep bir ağızdan konuşup bana gülümsediği zaman ben de onlara gülümsemiştim.
Arada sırada gelip gidiyorlardı bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyade /bxb ✅✔️
General FictionKardeşime atacağım, - Komutanımın hakkındaki nefret dolu- mesajları bizzat komutanıma atsaydım ne olurdu?..