Kutalmış
Çarşı iznine çıktığım an ben kafamın rahatlayacağını düşünsem de öyle olmamıştı aksine daha çok çıkmaza girdiğimi hissediyordum ve ne yapacağımı ciddi anlamda bilmiyordum.
Evet yaptığım şeyler yetilir yutulur cinsten değildi, İki kişiyi aynı anda idare etmeye kalkmam tam bir pislik olduğumu koca bir damga ile vurguluyordu ama hatamı geç de olsa kesin olarak anlamıştım.
Rezan, bana kafamı toplamam gerektiği hakkında oldukça sert çıkışsa da haklıydı.
Haklı olduğunu elbette kabul ediyordum...
İkimizin de yıpranmasını haliyle istemiyordu ve o her ne kadar yeni bir ilişkiye başlamaktan korksa bile benimle beraber bir ilişkiyi denemek istemişti ve ben onun güvenini aptallığım sayesinde boşa çıkarmıştım hatta onu kırdım desem daha doğru olurdu.
Ben koca bir aptaldım.
Ellerimi yüzümle kapatıp derin bir nefes aldım. Askeriyeden çıkar çıkmaz artık bu konu ile ilgili düşünmeyeceğimi kendi kendime söylemiştim ama bunu pek becerebildiğim söylenemezdi çünkü bütün bu olanlar beynimin içinden gitmiyordu.
Rezan Komutan'a kendimi nasıl affettirebileceğim konusunda evet bir düşüncem olmasa bile pes edecek birisi değildim.
Ondan hoşlandığıma kesin olarak emin olmuştum, kendisi bana postayı koyduğu an aklım başıma gelmişti. Evet evet bu aptallıktan başka bir şey değildi ama ben de cahil birisiydim, yatıklarımı pek sorgulamamak gerekiyordu.
Ellerimi yüzümden çekip ayaklandığım zaman anlık gelen cesaret ile gülümsemiştim. Yapacağım şeyden kesin olarak emin olmuştum, ailemi arayarak onlarla konuşup Rezan Komutan'dan hoşlandığımı söyleyecektim yoksa bu mesele ileride ortaya çıkıp başımı fena derecede ağrıtacaktı.
En azından şimdi bütün cesaretimi toplamışken bu konuyu ortaya döküp benim anlatmamdı...
*******
Rezan
"Üzülme yavrum hallederiz bir şekilde" Ellerimi, Kutalmış'ın omzuna koyarak güven vermek için sıktığım zaman Ceyhun, elindeki kahve fincanlarının olduğu tepsiyi yanımızdaki sehpaya koymuştu.
Ceyhun ile bahçede oturup gülüşürken Kutalmış birden bire yanımıza gelip bir şey demeden oturup bana sarılarak ağlamaya başladığında o an ki şok ile donup kalmıştım. Sadece ben değil Ceyhun da donup kalmıştı.
Kutalmış bana sıkı bir biçimde sarılıp ağlarken ne yapacağımı bilememiştim ve onun ağlaması benim de gözlerimi doldurmaya yetmişti. Aramızda şoktan ilk kurtulan Ceyhun olmuştu ve bizi tuttuğu gibi bağıra bağıra odasına getirmişti.
Eh o da bir yandan haklıydı çünkü askeriyenin tam ortasındaydık ve daha fazla rezil olmadan kendimize gelmiştik.
Odaya gelir gelmez ilk öncelikle Kutalmış'ı oldukça zorla sakinleştirmiştik ve gerçeği öğrenince de Ceyhun, kahve almaya gitmişti. Onun asıl amacı bizi yalnız bırakmaktı ve Ceyhun gider gitmez Kutalmış küçük bir çocuk gibi dizlerime yatıp için için ağlamaya devam etmişti.
Ağlaması bittiği zaman dizlerimden kalkıp yanıma doğru kedi gibi sokulmuş hafifçe toparlanmıştı.
O toparlandığı an Ceyhun sanki bu anı görmüş gibi odaya girmişti.
"Onlar beni yok saydıysa bende onları sayacağım." Kutalmış sinirle konuşup gözlerimin içine baktığı zaman gülümsemeye çalışmıştım ama sadece çalışmıştım çünkü bu çok zor gelmişti.
Ailesine benim için resmen atar yapmıştı ve büyük ihtimalle babası evden atmıştı. Evet daha askerliğini yapıyordu ama askerliği biter bitmez ne yapacaktı bu çocuk?
Başlarda onun bu söylediği şeylere inanmasam da ağlamaktan gözleri şişmişti ve böyle bir yalan olamazdı haliyle de...
"Keşke kendinden emin olduktan sonra bu meseleyi ailene açsaydın." Sesimin yumuşak çıkmasına özen gösterip onu kırmamaya özen gösterdiğim zaman Kutalmış bana bir bakış atıp ellerini, ellerimin üzerine koyup sıkmıştı.
"Sizden deli gibi hoşlanıyorum, er ya da geç öğreneceklerdi ve sizin de önceden dediğiniz gibi ben hayatımı sizinle geçirmek istiyorum. Evet ailem yok olmuş olabilir bu ne kadar yıkıcı olsa da yapacak bir şeyim yok. Onlar homofobik ve düşüncelerini değiştiremem. Eğer bana son kez evet derseniz bana aile olmuş olursunuz bunu duygu sömürüsü olarak algılamayın, ben size aile olmak istiyorum komutanım. " Kutalmış, ellerimi bırakmadan dudaklarına götürüp öptüğü zaman içim bir hoş olmuştu.
" Evet, ailen olurum. " Ona doğru eğilip dudaklarımızı birleştirdiğimde Ceyhun'un homurtularını duymuştum ama bu hiç önemli değildi.
Kutalmış ile yeni bir sayfa açmıştık ve biz ileride bir şekilde ayrılırsak da onun tine düzenini kurmasına bir şekilde yardımcı olacaktım...
Geri çekildiğim zaman Kutalmış, kulağıma doğru eğilip adımla inlediğinde yutkunmuştum.
Bu çocuk ile çok işim vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyade /bxb ✅✔️
General FictionKardeşime atacağım, - Komutanımın hakkındaki nefret dolu- mesajları bizzat komutanıma atsaydım ne olurdu?..