Rezan
"Seni anlamıyorum he. Nasıl böyle bir aptallık yapabilirsin? Ya o videoyu cidden gösterirse ne olur biliyor musun sen?" Ceyhun, elindeki çubuk krakeri ağzına atmadan önce konuştuğu zaman bir şey demeden büyük bir sabırla beni azarlamasının bitmesini bekliyordum ama Ceyhun acayip şekilde keyfine düşkün olduğu için sanırım bu biraz uzun sürecekti.
O gün, hepimiz bizim evde, öpücük mevzusunu masaya yatırıp derin derin bu konu hakkında konuşmuştuk ama ben yine her zamanki gibi kendi bildiğimi okumuştum.
Ben kesinlikle ama kesinlikle akıllanmazdım bunu çok iyi biliyorum zaten benim başıma ne gelirse gelsin bu aptallığım ya da birine çok güvendiğim için geliyordu.
"Bilmiyorum, o ara bu videolu itiraf etme işi bana parlak gibi görünmüştü ve ben de yaptım işte. Bu olayı kullanırsa kullansın zaten Süleymanın bana attığı kazıktan sonra bu mesleği yapmak istemiyorum, böyle giderse bırakacağım zaten." Sakin olmak için terleyen ellerimi pantolonuma silip derin bir nefes aldım." Hem sen, bana neden Süleymanın burada olduğundan bahsetmedin? " Kulaklarım yanmaya başladığı zaman Ceyhun'un tıkındığı kraker boğazında kalmış olacaktı ki birden bire deli gibi öksürmeye başlamıştı.
Olayı çevirmek isterken adamı öldürmek en son isteyeceğim şey bile değildi.
Kaşlarımı çatıp arkama doğru yaslandığım zaman bakışlarımı bahçede gezdirmiştim. Kamera odasında bunaldığım için kendimi koşarak bahçeye atmıştım ve atar atmaz da Ceyhun, elindeki abur cuburla yanımda bitmişti.
Bahçede tek bir noktaya odaklandığım zaman sıkıntıyla iç çektim. İçim daralıyordu. Bu daralmanın neden olduğunu açıklamaya çalışmak aptallık olurdu?..
Nefret ettiğim koğuş yine ceza almıştı. Onların bu haline keyiflenmem gerekirken yine üzgün olmam beni ufaktan sinir etmeye yetmişti.
Evet, kendi kendime sinir olabiliyordum.
Ceyhunun öksürmesi kesildiği zaman yanındaki su şişesinin kapağını açıp içmeye başlamıştı, onun zaman kazandığını anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.
Eh ben de aptaldım ama Ceyhun'u iyi tanıyordum.
Ceyhun'un konuşmayacağını anladığım zaman oturduğum yerde toparlanıp hafifçe ona doğru eğilmiştim, çardakta oturduğumuz için karşılıklı oturmak zorunda kalmıştık.
"Kutalmışa videolu itirafı yapmam aptallık gibi görünse de Süleyman da bana aynısını yapmıştı ve onun bu davranışı bende büyük bir güven duygusu oluşturmuştu. Bilmiyorum belki de benimde öyle olacağını düşünmemden kaynaklı olmuş olabilir. Kutalmış o videoyu verirse meslekten kolaylıkla men olurum ve buralardan haliyle taşınırım, memlekete gidip orada küçük bir kitapçı açar rahat rahat kendi halimde takılırım." Kafamdaki gerginlik büyük bir şekilde sesime yansıdığında Ceyhun anca su içmeyi bırakıp boşalattığı şişeyi ilk önce başıma vurup sonrada yanındaki çöp poşetine koymuştu.
-Süleymanın buraya geldiğini söylemememin sebebi senin, onun hakkında bir şey duymak istemeyişinle ilgiliydi. Birkaç kere söylemeyi denedim ama sen birden bire sinirlendiğin için bana bağırıp, çenemi kapatmamı söylediğin için susmuştum. Diğer bir olay ise, sen büyük bir aptalsın. Süleyman, onun seni sevdiğini biliyordu o yüzden sana güven duygusu aşılamak istedi ama Kutalmış denen çocuk tam bir homofobik ve çocuğa neredeyse şu iki haftadır yapmadığını bırakmadın. Kısacası, siki tuttun kardeşim geçmiş olsun.
Ceyhun, bana bakmadan ayağa kalktığı zaman bir şeyler daha mırıldanmıştı ama pek fazla duyamamıştım...
"Aptallık etme Rezan, biz zenginiz." Ceyhun bana bakıp saçlarını arkaya doğru taradığı zaman yaptığı harekete gülmüştüm.
Fakat bize doğru gelen Süleyman ile göz göze gelmem ile gülüşüm anında solmuştu.
Kutalmış tarafından değildi ama Süleyman tarafından bir yerlerimi şimdi tutmuş oluyordum...
*****
Diğer hesabım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyade /bxb ✅✔️
General FictionKardeşime atacağım, - Komutanımın hakkındaki nefret dolu- mesajları bizzat komutanıma atsaydım ne olurdu?..