21.

7.9K 518 60
                                    

Kutalmış

Ceyhun Komutanın odasından çıktığım zaman hâlâ tek parça olduğum için Allahıma ayaküstü şükür etmeye devam ediyordum çünkü adamın içinden resmen birden bire Deccal çıkmıştı ulan.

Oysaki oldukça masum görünen bir adamdı ki ben size anlatamazdım...

Tamam, Rezan Komutanı koruması ya da korumak istemesi oldukça hoş bir davranıştı ama ben, onların ikisini kıskandığım için bu duruma içten içe kudurup sinir olmaktan başka bir şey yapamamıştım.

Sonuçta adamlar benim komutanlarımdı, ben daha fazla burada ceza alıp askerliğimin uzamasını istemiyordum.

Evet bildiğiniz deli gibi içten içe ikisinin yakın olmasını kıskanmıştım. Rezan Komutanı başka biriyle düşünmek beni sinir etmişti.

Her ne kadar Rezan ile ikimizin aramızda olan şeyi kabul etmek istemesem bile benim hoşuma gitmişti...

Belki de yokluktan hoşuma gitmişti bilemiyordum, kız arkadaşlarım olmuştu ama ilk defa bir erkekle böyle bir adım atmak benim için çok fazla yeniydi. Bu konuda tam olarak ne yapmam gerektiğini kestirememiştim ve haliyle korkuyordum.

Ailemin davranışları, fikirleri beni şu yaşıma kadar etkilemiş olsa bile bundan sonra kendi hareketlerimi, düşüncelerimi şekillendirebilirdim. Sonuç olarak beynim vardı ve Rezan Komutan için kendime çeki düzen verecektim. Her şeyi araştırıp, öğrenip ona göre hareket edecektim.

Ah bir de bol bol kitap okumam gerekiyordu.

Dışarı çıktığım an birinin omzuma çarpıp beni tabiri caizse süstüğü zaman omzumun acısı ile anca kendime gelmiştim.

"Yavaş lan at ağızlı." Sinirle homurdanıp çarpan kişiye baktığım an söylediğim şeyler boğazımda kalmıştı.

O an Rezan Komutan ile göz göze gelmiştim ve benim için ölüm çanları çalmaya başlamıştı...

"Komutanım çok özür dilerim, yeminle öyle demek istem-" Rezan Komutanın göz yaşları akmaya başladığında, kalbim birden bire acımaya başlamıştı.

"İyi misiniz Komutanım? Neyiniz var? Bir şey mi oldu?" Sesimi yumuşak çıkartmaya çalışarak ona doğru tek bir adım attığım zaman kafasını olumsuz bir şekilde sallamıştı.

Ona sarılıp göz yaşlarını silmek istesem de şu an kapı girişinde olduğumuz için yapamazdım çünkü yanımızdan gelip geçenler oluyordu ki zaten Rezan Komutan da kafasını önüne eğmişti.

Böyle ulu orta yerde ağlamaya cesaret etmesi çok hoşuma gitse bile onun ağlamasını istemiyordum...

"Odamda konulabilir miyiz?" Rezan Komutan, kesik kesik konuştuğu zaman önden yürümeye başlamıştı ve ben bir şey demeden peşine takılmıştım, cezaya geç kaldığım için Yusuf Komutan beni daha çok süründürecekti ama Rezan Komutan için değerdi ulan.

En azından adama bunu borçluydum çünkü o öpücükten sonra onu orada bırakıp kaçıp gitmiştim...

Odasına girdiğimizde kapıyı arkamdan kapattığım an Rezan Komutan, bana doğru dönüp sıkıca bana sarıldığında bunu beklemediğim için kasılıp kalmıştım.

Ciddi anlamda bu hareketini beklemiyordum ve sanırım oldukça zor bir zaman geçiriyordu.

"Ne oldu komutanım? Neye bu kadar üzüldünüz?" Kollarımı beline sarıp kulağına doğru alçak bir şekilde mırıldanmıştım.

"Beni o meyhanede kurtardığın adam arkadaşımdı ve burada önceden komutanlık yapıyordu. Evlendiği zaman gitmişti ama geri gelip tekrar eski görevine geri dönmüş, üstelik..." Rezan Komutan, omzuma yaslandığı için sesi boğuk çıksada tane tane konuştuğu için dediklerini anlıyordum. Rezan Komutanın dediği şey kısacası kol gibi girdiği ile alakalıydı.

" Üstelik sizin birliği devraldı. Sizden artık o sorumlu ve seni tanırsa çok fena süründürür. Taktığı zaman adamı canından ciddi anlamda bezdirene kadar durmuyor." Rezan Komutan, beni bırakıp kafasını kaldırdığı zaman kızarmış gözlerine bakmıştım.

Canımın bu kadar acıması normal miydi?

-Ağlamayın, aranızda ne geçti bilmiyorum ama ben sizi her zaman korurum.

Omuzlarımı kabadayılar gibi dikleştirip, elimle Rezan Komutan'ın yanağını istemsizce okşadığımda Rezan, bir anlığına mayışarak gözlerini kapatmıştı.

Sadece bir anlığına kapatmıştı ya da bana öyle denk gelmişti...

"Seni kim koruyacak salak çocuk?" O kadar tatlı bir şekilde sormuştu ki...

Yanaklarını tutup sıkmamak için zor durmaya başlamıştım.

-Siz? Birbirimizi koruruz komutanım olmaz mı?

Sırıtarak sorduğum soru ile Rezan da gülümsemişti.

"Merak etme seni her zaman koruyacağım, söz veriyorum." Yanağını, kedi gibi daha çok elime doğru yatırdığında gelen sıcaklıkla adama miyavlayasım gelmişti.

Allah için bu adam bana ne yapıyordu?

Duygularım o kadar iç içe geçmişti ki, ona karşı nasıl davranmam gerektiğini kestiremiyordum ama her şeyi akışına bıraksam iyi olacaktı yoksa bu gidişle kafayı yiyecektim.

Piyade /bxb ✅✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin