Kutalmış
"Nelerden hoşlanırsın?" Rezan Komutan, patateslerine Ketçap sıkarken bana yönettiği soru ile elimi çenemden çekip bir güzel toparlamıştım.
Geldiğimizden bu yana elim çeneme koymuş bir şekilde onun her hareketini izliyordum ve o, bir işi yaparken anında ciddileşip kaşlarını çatması ya da arada sırada farkında olmadan sıkıldığında yanaklarını şişirmesi çok tatlı görünmüştü gözüme.
Gerçi onun her hali çok tatlıydı.
Evet evet ben, tam bir aşk böceği olmuştum ve bu kadar hızlı bir şekilde Karmanın bir yerime girmesini beklemiyordum.
Acaba... Heves miydi? Hayır yani bunu da düşünmüyor değildim ama ben biraz aşk konusunda enayi olduğum için bunu anlayamazdım."Senden" İstemsizce dudaklarımdan kelimeler döküldüğünde Rezan Komutan kafasını yere doğru eğip öksürmüştü.
Utanmıştı garibim.
"Yaa salak mısın sen?" Kafasını kaldırmadan bana laf yetiştirdiğinde eline uzanıp tutmamak için kendimi zor tutmuştum.
"Evet ama senin salağınım." Onu daha çok utandırmaya çalıştığımda masanın altından ayağıma tekme geçirdiği zaman onun bu haline gülmüştüm.
Onun yanında kendimi çok iyi hissediyordum.
-Ciddi bir şey söylüyoruz şurada, neyse. Yemeğini ye de azıcık gezelim sana gezdirmek istediğim yerler var.
Çatalı patates kızartmasına batırıp ağzına attığında onu izlemeye bir son vermiştim.
Nasılsa tüm gün bir şey olmadığı taktirde beraberdik.
Yani umuyorum ki öyle olurdu zaten Süleyman itine yalvar yakar çarşı izni almıştım bir de bugün mahvolursa net ağlardım ve ben ağlarken iğrenç bir insana dönüşüyordum.
******Sahile geldiğimiz zaman uzun zamandır deniz görmediğimi fark etmiştim ve şu an bu denizi görmek bana aşırı derecede iyi gelmişti.
"Nelerden hoşlanırsın?" Rezan Komutan, tekrar aynı soruyu sorduğu zaman ona bir bakış atıp önüme dönmüştüm.
Sanırım cidden beni tanımaya çalışıyordu.
Gerçi bu buluşmayı o yüzden ayarlamıştık... Ben aptaldım bu yüzden bana fazla takılmamalıydınız.
"Senden dedim ya." Konuşmamı bitirir bitirmez koluma yumruk attığı zaman onun bu hali beni güldürmüştü.
Ağız tadıyla iltifat da edemiyorduk...
"İlk sen başla sıra sıra gidebiliriz." Aklıma bir şey gelmediği için topu ona attığımda memnun olmuş gibi gülümseyip boğazını temizlemişti.
"Yani hoşlandığım şeyler değişiklik gösterebiliyor ama kitap okumayı çok severim, tarihi yerleri gezip dolaşmak hoşuma gider. Hayvanlarla ilgilenmeye ölürüm. Kalem koleksiyonum falan var." Ellerini birbirine bağlayıp konuştuğunda bana beklentiyle bakmıştı.
" Ben senin yanında daha keko kalıyormuşum. " Çekinerek konuştuğum zaman tatlı bir şekilde gülüp elinin bağlarını çözerek omzuma atmıştı, uzun ince parmakları omzumu bildiğiniz sardığında dokunduğu yer alev alıyormuş gibi hissetmiştim, beni kendisine doğru çekmişti.
" Anlat bir şey olmaz, bakarsın ilk keko sevgilim sen olursun ha?" Kulağıma üfleyerek konuştuğunda içim ürpermişti.
-Kaç sevgiliniz oldu ki?
Cevabı duymaktan korksam da sormak zorundaydım ve içim hafiften acımıştı.
"1 tane oldu." Anında ciddileştiği zaman ses tonu anında değişiklik göstermişti.
"O zaman ikinci ve son sevgiliniz ben olabilirim." Neşeli bir şekilde konuşmaya çalışsam da bunu başarabildiğim pek söylenemezdi çünkü kıskanmıştım.
"Olabilir bilemeyiz, hadi devam et." Kolunu omzundan çekip hafifçe benden uzaklaşmıştı.
-Ben sizin gibi okumadım komutanım, sizin gittiğiniz yerlere gitmedim ya da öyle pek fazla gezmedim. Babam ortaokul biter bitmez beni okuldan aldı ve onun yanında askere gidene kadar çalıştım sonra da buradayım işte. Sevgilim olup olmadığını sorarsanız dört tane kız sevgilim oldu ama malum fakir olduğum için üç tanesi tarafından dalga geçilip şutlandım diğeri ise normal bir şekilde bitirme kararı aldık.
Son kısımları anlatıp anlatmamak konusunda kararsız kalsam da aramızda hiçbir sorun olmamasını istiyordum.
"Okuyup okumaman benim için hiç önemli değil Kutalmış, ben karaktere bakarım tipe de bakmam çünkü tip gelip geçici. Eğer okumadığın için kendini benimle kıyaslayıp küçük görürsen o zaman bozuşuruz. Ha eğer ki benimle ciddi düşünürsen ve okumak istersen ben sana her şekilde destek olurum bunu para konusunda ya da seni ezmek istediğim için söylediğimi asla düşünme. Ben sadece senin mutlu olmanı isterim ve bunun için de elimden geleni yaparım. " Durup bana baktığında ben de yanında durup dediklerini kısa bir anlığına düşünmüştüm.
Kötü anlamda demediğimi bende biliyordum ve bu düşüncesi çok tatlıydı.
" Teşekkür ederim komutanım, iyi ki tanımışım sizi." Kollarımı birden bire ona sardığımda kendisi donup kalmıştı.
Bu hareketi asla beklemiyordu ve ben de kendimden beklemiyordum. Bu arada insanların içinde olmamamız gram umrumda değildi.
Yanımda Rezan Komutan olduktan sonra kimse umrumda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyade /bxb ✅✔️
General FictionKardeşime atacağım, - Komutanımın hakkındaki nefret dolu- mesajları bizzat komutanıma atsaydım ne olurdu?..