"Yorgun ruhların, yıpranmış bedenleri terketmesi gibi. Bir gün terk edeceğim bedenimi, ama ne ruhum yorulmuştu ne de bedenim yıpranmıştı. Artık beynim durmuştu, düşündüğüm her an birer zulümdü."
☄️
Yaşanmış her bir acının nedeni olan insanlar, aslında büyük bir döngü oluştururken yaşattıklarını unutarak Tanrıya 'Neden insanlar bu kadar kötü?' Diye sorarak isyan veyahut neden ararlar. Oysa herkes yaralı ise, herkes acı içinde ise kim veya kimler bizi karanlık bir boşluğa atarak karanlığa teslim ediyordu?
Hayatım bir birine girmiş ip yumağı iken çözmesi zor, sıkıcı ve yorucuydu. Aldığım nefese şükür eden zihnim şükrü unutmuş karanlığın içine saklamış gibiydi. Aslı hanım ile gerçekleştirilen bir seansın sonundaydık ve birbirimize veda ediyorduk.
"Unutma Firuze seni yıkacak en büyük güç zihnindir. Önce ona sonra da kendine iyi bak, hayatın kalbin kadar güzel geçsin."
Yüzümdeki tebessüm ile Teşekkür edeceğim an girişten gelen çocuk çığlığı ile başımız kapıda duran minik kız çocuğuna çevrildi.
"Aslı'mm seni çok özledim. Babam teyzenin işi var dedi ama ben seni görmek için ısrar yaptım. Hem bugün annemi görmeye gittik vişneli kekte aldık, biliyor musun melekler yine çiçekler bırakmışlar toprağa. Annemi çok seviyorlar."
Hızlı hızlı konuşup bütün olayları bir araya getiren kız çocuğuna baktım uzunca, yüzündeki heyecanlı ve afacan ifade ile aslı hanımın cevap vermesini bekliyordu.
"Gece'ciğim. Hoş geldin canım, bu heyecanlı anları dinlemek için çok heyecanlıyım ama firuze ablanı yolcu edip hemen geliyorum."
Gece mutlulukla başını sallarken bana el sallayarak koltuklardan birine oturdu.
Ben ise onu buruk bir şekilde izleyen Aslı hanıma bakıyordum. Terzi gerçekten de kendi söküğünü dikemiyordu, bakışları anında bana dönerken tebessüm edip benimle birlikte çıkışa adımlamaya başladı. Çıkıp gideceğim an uzun boyu ile karşımda duran adamla bakışlarımız kesişse de hedefi Aslı hanımaydı."Abla kusura bakma, Lena'mı görmeye gittik. Normalde her dönüş sonrası bitkin ve duygusal olan kız bugün durmak bilmiyor."
Onlar konuşurken ben çoktan çıkmıştım bile, aslı hanımın anlattığı olay aklıma gelince yukarıdaki kızın o minik kız ve bu adamın gerçekten sevdiğinin yasını hâlâ kalbinde yaşayan adam olduğunu anlamıştım. Sevgi bazen gerçekten de acımasız olabiliyordu, yılların veremediğini bir insanın vermesi ile o insanı kısa bir vakit sonra alıyordu yanımızdan.
Adımlarım beni gelmem yere getirmiş olmamın yorgunluğu ile durmuş iken ansızın karşıma geçen 3 beden ile şaşırdım. Rabia, Ceren ve rüya yüzlerindeki tebessüm ile bana bakarken bende aynı şekilde tebessüm ettim.
"Uzun zamandır göremiyoruz seni Lena dönem bitmek üzere ama sen hiç bir aktiviteye katılmıyorsun."
Hızla konuya girmeleri ile şaşırsam da ayaklarım onlara eşlik ederek banklara oturduk.
"Hem iş hem okul aynı anda zor oluyor. O yüzden sosyal hayata zaman ayıramıyorum."
Hak vermiş olacaklar ki başlarını sallayarak birbirlerine baktılar.
"Peki o zaman biz bugün senin çalıştığın restorantta bir yemek yiyelim. Hem en azından seni az da olsa görürüz, çıkışında da sahil kenarından yürüyerek evine bırakırız seni. Olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRUZE
Genel KurguNefret; gözlerinde benim için taşınan tek duygu nefret. Bu adam saçımı okşamaya kıyamayan o adam değildi artık. "Ben çabaladım Firuze, senin için çok çabaladım. Yaşa diye, gülümse diye çok çabaladım. Bu muydu karşılığı, koca bir yalan mı kızım?" Kal...