26.Bölüm

231 16 1
                                    

Sen dağıttın bak, ben topluyorum beni...

Sezen Aksu-Ünzile❤️‍🩹

Elimde tuttuğum çiçekler ile kendimi 23 Nisan'da sahneye çıkacak, heyecanlı küçük o kız çocuğu gibi hissediyordum.

Annen o senin Firuze!

Evet, yıllardır anne dediğin daha doğrusu anne diyemediğin o kadın yerine senden çok uzakta olan gerçek annen.

Sarp bana destek olmak amacıyla elini omzuma yerleştirirken bakışlarım daldığı yerden yüzünü buldu.

Bu aralar çok sık dalıyorsun Firuze!

"Hiç biri, sana haddini aşacak bir cümle kurmayacak. Doğrusu şu ki kimse senin yanında kendini kasmayacak. Biz bir aileyiz ve aile yemeği yiyeceğiz abla."

Aile yemeği...

Başımı anladığıma dair sallayarak derin bir nefes aldım, keşke Alparslan benimle gelmeyi kabul etseydi.

Onunda işleri var Firuze, hani senin günlerdir uğramadığın o iş yerinin patronu o adam.

Sarp anahtarı ile kapıyı açarken, yavaş ve çekinceli adımlarım ile içeri girdim.
Ben bu eve daha önce de girmiştim, hesap sormaya!

Kapının sesini duymuş olacaklar ki kapıda karşılanmamız uzun sürmemişti.

Yıkılmaz ailesinin anne ve babası.
İlhan bey ve Nergiz hanım heyecan mı, gerginlik mi bilemediğim bir ifade ile bana bakıyorlardı.

İlk ses İlhan beyden yükselmiş, sessiz ortamı harekete geçirmişti.

"Hoşgeldiniz çocuklar, hadi salona geçelim."

Sessizce denileni yapmış ve sarp ile salona adımlamaya başladık, arkadan gelen adım sesleri ile onların da geldiğini anladım.

Herkes yerine geçmiş sessiz bir şekilde birbirini süzüyordu. Kendimi kaynanasına beğendirmeye çalışan gelinler gibi hissediyordum, fakat benim kendimi kimseye beğendirmeye niyetim yoktu.

Sakin ol Firuze, onlar da öyle bir şey yap demedi!!!

İlhan bey sessizlikten rahatsız olmuş bir şekilde sohbeti başlatmıştı bile.

"Sarp tatilde olduğunu söyledi kızım, nasıl geçti tatilin?"

Nergiz hanım ile göz göze geldiğim an gördüğüm şey, heyecandı.

Sakin ol Firuze.

"Güzel geçti, teşekkür ederim."

Tam olarak neye teşekkür ettik biz Firuze?

Yüzünde ki tebessüm ile başını sallamış ve konuşmak için tekrar ağzını açan İlhan bey ile rahatladığımı hissediyordum.

"Ne güzel, gezin kızım. Şu yaşlar bir daha gelmez insana, hayat üzülüp yas tutmak için çok kısa."

Sarp'ın gülmesi ile yüzümde tebessüm oluşmuştu. Kardeşim diye demiyordum fakat çok güzel gülen bir kardeşim vardı.

"Baba bey neler diyorsunuz siz öyle? Hani boş gezenin kalfası olma, çalış diyordun."

İlhan Bey'in gözünü kısıp yanındaki küçük yastığı sarp'ın kafasına vurması ile ağzımdan çıkan kahkahaya engel olamamıştım.

"Eğitimini aksatan, geleceğini çöp edecek aktiviteler için geçerli değil sözlerim babacığım. Gezmek öyle bedavaya gelmiyor maalesef, baba parası ile de yaşanmıyor dünya."

FİRUZE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin