9.Bölüm

585 21 0
                                    

Sevgi neydi ki bir insan çölde susuz kalmış gibisine Mecnun gibi arar durur? Sevgi insana verilen bir avuç ilgi, biraz merhamet belki de bir içten gülüş... İnsan insana neden sevgiyi çok görür ki? Oysa ne demiş Mevlânâ: Sevgi şifadır. Sevgi güçtür. Sevgi; değişimin mührüdür.

☄️☄️

İnsanı insan yapan en çok yüreğinde birikmiş acısıdır, acıyı tatmayan hiç bir yürek ne yarayı ne de yaralıyı anlar.
Dersin bitmesi ile yerimde oturdum bir süre, zaman kavramı pek anlam taşımıyor du tam şuanda. Zihnim yaşanmışlık ve bir bilinmezlik içerisinde kavrulurken yüreğim darlanmıştı, gözümün önüne geçen gövde ile başımı kaldırarak yüzüne baktım, dünkü çocuğu tekrar görmem ile şaşırmıştım. Yağmur yağıyor olacak ki ıslanmıştı, yanıma oturarak soluklanmasını izledim bir süre. Ne o ne de ben konuşmuyor sadece birbirimize bakıyorduk.

"Naber?"

İlk konuşan kişinin ben olmasına şaşırmış gibi baktı yüzüme, ardından yüzüne kondurduğu gülümseme ile arkasına yaslanıp omuz silkti.

"İyi benden,senden naber?"

Bende omzumu silkip saçlarımı toplamaya başladım.

"İyi bende."

Derin bir nefes aldığını işitmem ile bedenimi ondan tarafa çevirdim, bir şey demek istiyor gibiydi.

"Söyleyebilirsin, insan yemiyorum."

Alayla kalkan kaşları ile başını salladı ve aniden yerinde dikleşti, onun bu ani haraketine korksam da hızla toparladım.

"Ya sana bahsettim ya seni savunan insanlar da var falan diye,Hah onlar benimkiler. Seninle arkadaş olmak istiyoruz tabi sende istersen, bu gece bir şeyler yapalım dedik sende gelsene."

Yüzümde oluşan gülümseme ile heyecanlanarak yerinde dikleşti.

"Neden?"

Şaşırmış bir şekilde bir an duraksadı.

"Çünkü gruptan bir kız eksik ve biz de seni sevdik, bu arada bizim kızlar seni çok merak ediyor."

Başımı iki yana sallayarak ayağa kalkarak eşyalarımı toparlamaya başladım.

"Teşekkür ederim ama herhangi bir arkadaşlık için zamanım yok, çalışıyorum ve yorgunum."

Üzülmüş bir şekilde bakmaya başlaması ile dudaklarını araladı hızla.

"Tamam en azından çalıştığın yerin adresini ver belki yanına gelme şansımız olur ha?"

Pes etmiş bir şekilde başımı sallayarak restoran'ın adresini verip hızla kampüsten çıktım ve durağa koşmaya başladım. Yağmur bardaktan boşalırmışcasına üzerime akarken ben çoktan ıslanmıştım. Gelen ilk dolmuşa binerek cam kenarına oturup titrememin geçmesini bekledim, ama geçemesi gereken yerde artan titreme ile aklıma yıllar öncesi geldi aklıma.

°

Elimdeki bezi mutlulukla yerine katarken temizliği yeni biten eve baktım uzunca, annem eğer bütün temizliği istediği şekilde yapmış olursam bir kaç saatlik mahalledeki Aysun'un yanına gitmeme izin vereceğini söylemişti ve bugün benim doğum günüm . Çalan kapı ile hızla kapıya koşarak kapıyı açtım, annemin elindeki torbaları alarak sakin bir şekilde yerlerine yerleştirmeye başladım. Çünkü ne zaman heyecan yapsam ya o işi batırır ya da annemden azar işitirdim.

FİRUZE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin