22. Bölüm

259 16 0
                                    

Kalbim parçasını kaybetmiş bir yapboz gibi misal, ne o parça olmadan tamamlanabilir. Ne de bir gün o eksik parçayı bulabileceği umudunu yitirir.

Müslüm Gürses - Seni yazdım🍷✨

☄️

Çekingen bakışları ile bana bakan kadına karşı içimde bir duygu yoktu diyemem, gördüğüm rüyaların başrolünde o varken ona olan hislerim değişikti.

"Benimle konuşmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim Firuze? Ben. Ben ne zamandır bugünün gelmesini bekliyorum."

Bakışları bir çok duygu taşıyor, ağladı ağlayacaktı.

"Sarp için kabul ettim, kardeşim daha fazla sizi üzgün görmesin diye."

Kardeşim demiş olmama tebessüm etmiş daha sonra hızla kendini toplamıştı.

"Özür dilerim Firuze, yemin ederim o gün sana o sözleri söylemek istemedim. Senin suçunun olmadığını bilmeme rağmen karşımda görünce korktum bir an. Senden veya hayatıma girmenden dolayı değil, o adamın beni bulacağı korkusu. Elbette bir şey yapamaz bana, ama korkuyorum Firuze yine ben uyurken ağzımı kapatarak tecavüz edecek gibi hissediyorum her gece."

Bir kadın karşımda bu denli üzülürken yaşanmışlıklar umrumda olmazdı. Birinin kabusu olmak...
Babam olacak şerefsiz hepimizin kabusu olmuştu.

"Sizi anlıyorum, her gece acaba diye kalkıp kapıları defalarca kontrol etmek, geceleri uyuyamamak, acaba biri veya birileri yine saldırır mı düşüncesi mahvediyor insanı."

Akan bir damla göz yaşı ile benimde gözlerim doldu.

"Affet beni kızım, seni kendi ellerimle atmışım ateşe. Dedim bu adam namussuzdur ama öz evladına kıyamaz, istedim ki babanı ve abini tanı. O dönemler iyi bir pisikolojiye sahip değildim. Annemin beni hiç sayması ve tecavüze uğradığım günün ertesi sabahı beni suçlayıp yaşça büyük sözde ortaklık için evlendirmek istemesi intihar etmemi sağladı. Yapamadım Firuze, ölmeyi bile başaramadım. Delirdi dediler yolladılar yurtdışına, karnımda senin olduğunu bilse bir saniye bile beklemeden alırdı karnımdan seni. Aldırmak aklıma bile gelmedi, gittiğim ülkede tedavi gördüm ve seni karnımda gizlice büyüttüm, minik bir kız çocuğuydum oysa. Ben 18'e yeni girmiştim hâlbuki, ben annelik ne demek bilmiyordum. Aile ortamı görmedim ama sen gör istedim, o adamın güzel bir ailesi vardı o parayı da sırf senin ihtiyaçlarını karşılaması için verdim. Şerefsiz olsa da babadır dedim, ne bileyim kızım; ben deli diye anılırken seni bana vermez seni de ezerdi annem."

Ne demem veya ne yapmam gerekiyor du? Ben şuan ağlamak dışında ne yapabilirim ki?

"Sana bir kez sarılabilir miyim kızım?"

Bu duygular, bana kızım demesi. Bana yabancıydı, ben ilk dayağımı sarıldığım için yemiştim o kadından.

Ama içimden bir ses 'Unut işte herşeyi, herşeyden çok bir anne sevgisi istemiyor muydun? Bak ayağına geldi işte.' diyordu. Tedirgin bir şekilde başımı sallamam ile heyecanla yerinden kalktı ve ne yapacağını bilmez bir şekilde ayağa kalkan benim bedenime korkarak kollarını sardı.

Anne neden beni sevmiyorsun?

Bir kere sarılayım mı sana anne?

Ama Gökhan'ı öpüp ona sarılıyorsun, beni de sevsene anne.

FİRUZE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin