Lisa Bayan Song'un evine döndükten sonra günün kalanı tamamen sessizlik içinde geçmişti. Lisa Jennie'yle diyalog kurmak için birkaç şeyin yerini soruyor veya havanın ne kadar soğuduğunu, Ari'nin saçlarının gür olduğunu ve bunun gibi birçok şeyi söylüyordu ama Jennie'den herhangi bir cevap alamıyordu.
Saatler geçtikçe Lisa'nın utanç ve suçluluk duygusu artıyordu. Artık bu sessizliğe katlanamıyor ve Jennie'nin yumuşamasını istiyordu.
Tam mutfağa su içmeye gittiği an Jennie'yi yakaladı. Jennie yukarıdaki rafa ulaşmaya çalışıyor ama bardak geride olduğu için almakta zorlanıyordu. Lisa Jennie'nin hemen arkasına geçip parmak uçlarına kalkarak bardağı aldı ve tezgahla arasında duran kıza uzattı.
Jennie bu ani yakınlık karşısında rahatsızlık ve şaşkınlık arasında duygular yaşıyordu. Lisa'ya kötücül bir bakış attıktan sonra tezgahın diğer ucuna hareket etmeye kalkmıştı ki Lisa'nın kolunu yakalamasıyla hareketsiz kaldı.
"Jennie, Tanrı aşkına özür dilerim tamam mı?"
Jennie başta sessiz kalmayı tercih edip Lisa'ya ters ters bakarak suyunu içti.
"Lütfen artık bir şey söyler misin?"
"Ne söylememi istiyorsun Manobal?"
"Özrümü kabul ettiğini söylemeni istiyorum sadece."
"İlk özrünü de duymuştum zaten neden cevap vermediğimi düşünüp bulabilirsin sanırım."
"Yani salondayken senden özür dilediğimi duymuş muydun?"
"Evet," dedi Jennie sakince.
"Ne zaman kabul etmeyi düşünüyorsun peki?"
"Kabul etsem ne olacak? Bir anda arkadaş olup birbirimizin saçlarını örerek karaoke yapmaya mı başlayacağız?"
"Hayır ama vicdanımı rahatlatmış olacağım."
Jennie işaret parmağını kaldırıp Lisa'nın yüzüne doğrulttu.
"İşte kendin söyledin! Pişman olduğun ya da ders aldığın için değil daha iyi hissetmek için özür diliyorsun. Bu şekilde dilenen bir özür kabul edilemez.""Jennie gerçekten pişmanım ve çok da utanıyorum tamam mı?"
"Umrumda değil. Şimdi yapışık ikiz oyunun bittiyse önümden çekil."
"Söylediklerim gerçekten abartıydı. Birkaç saat önce benden nefret bile etmediğini çünkü beni umursamadığını söylemiştin ve ben de bu yüzden sinirliydim."
"Tanrı aşkına ne kadar laftan anlamaz birisin Manobal! Umrumda olmadığın konusunda ciddiydim. Özrün ve benim hakkımdaki düşüncelerin de aynı şekilde umrumda değil artık beni rahat bırak olur mu?"
Lisa'yı ittirerek Ari'nin odasına doğru yürümeye başladı. Lisa kesinlikle tatmin olmamıştı ama tartışmak için bile olsa Jennie'nin ona cevap vermeye başlamasından memnundu.
...
Saat gece üçe gelirken Jennie iki büklüm olduğu koltuktan seslendi.
"Uyudun mu?""Hayır," dedi Lisa anında.
"Yarın ne yapacağımızı düşünüyorsun değil mi?"
"Evet, bu beni çok geriyor."
"Ari'nin eşyalarını hazırladın mı?"
"Evet hepsi kapının önünde."
"Onu okula götürmek doğru karar mı sence?"
"Bilmiyorum Jennie," dedi Lisa yattığı koltukta yüzünü Jennie'ye çevirerek.
"Ama sanırım başka seçeneğimiz yok."Jennie başını sallayarak tekrar sırtını Lisa'ya döndü.
"Jennie."
"Ne oldu?"
"Söylediklerim gerçekten umrunda değil miydi?"
"Ne saçmalıyorsun?"
"Yani hiç üzülmedin mi?"
"Dünyanın en saçma sorularını sorma yarışmasına falan mı katıldın Manobal? Benden nefret ediyor musun sorusuyla başladın şimdi de bu! Sana umrumda değil dedim. Şu an düşünecek daha önemli şeylerimiz var."
"Biliyorum ama Ari'yle ilgili düşününce uyuyamıyorum."
"Uyuma o zaman. Ama konuşup beni rahatsız etme."
"Konuşmayı başlatan sendin Jennie!"
"Bitiren de ben olacağım o halde. İyi geceler."
Lisa sinirle örtüyü başına çekti ve kollarını bağlayarak uyumaya çalıştı.
Yarının onlara ne getireceğini kimse tahmin edemiyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/353794973-288-k768882.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Baby Project |jenlisa
FanfictionJennie ve Lisa onlara verilen bir proje ödevini fazla ciddiye almak zorunda kalır.