5

2.3K 192 64
                                        

"Korkmaya başladım," dedi Lisa Jennie'nin yanına sokulurken.
Jennie kulaklığını çıkarıp yanına uzanan kıza şaşkınlıkla baktı. Şaşkınlığını gizlemeye çalışan duygusuz bir yüz ifadesi takınması uzun sürmemişti.

"Benim dışımda hiçbir şeyden korkmadığını sanıyordum."

Lisa gözlerini devirdi.
"Ha ha çok komik. Saatin kaç olduğunun farkında mısın?"

"Evet, gece 3."

"Bayan Park'ın gelmeyeceğini düşünmeye başladım."

"Bunu yeni mi düşünmeye başladın?"

"Ne yapacağız?"

"Bunu birkaç saat önce ben sormuştum Manobal."

Lisa dolayarak kollarını bağladı ve tavanı izlemeye başladı. Eğer birkaç gün önce biri ona Jennie Kim'le aynı yatakta uzanacaklarını söylese kesinlikle inanmazdı. Ama doğrusu bu yabancı ve karanlık evde tek başına uyumaktansa bir canavarın yanında olmayı bile tercih ederdi. Eh, Jennie Kim de onun gözünde bir canavardan çok da farklı değildi.

"Acaba Bayan Song gerçekten tüm hafta sonunu mu kastetti? Yani kesintisiz."
Jennie yüzünü Lisa'ya dönerek sormuştu bu soruyu. Lisa ise gözlerini tavandan ayırmadan cevapladı.
"Sanmıyorum, yani...bu çok saçma olur. Üstelik geleceğini söylemişti."

Jennie aklına gelen fikirle bir anda doğruldu.
"Kalk, Song'un odasına bakmalıyız."

"Saçmalama Jennie kadın saatlerdir dolaba falan saklanmış olamaz herhalde."

"Aptallaşma, tabii ki Bayan Song'a bakmayacağız mutlaka bir telefon defteri falan vardır en azından ailesinden birinin numarasını bulup ararız. En azından Ari'nin annesinin numarası mutlaka vardır."

"Eski çağda yaşamıyoruz Jennie artık numaralar telefona kaydediliyor."

Jennie iğneleyici bir ses tonuyla cevapladı.
"Ah bu gelişmeden haberim olduğu iyi oldu!"

Jennie yataktan kalktı ve Bayan Song'un odasına doğru ilerlemeye başladı.
"Tavanı izlemenin daha yararlı olduğunu düşünüyorsan yatmaya devam edebilirsin."

Lisa sıkıntıyla iç çekerek yataktan kalktı ve Jennie'yi takip etmeye başladı.
"Neden direkt polisi aramıyoruz?"

"Çünkü kayıp ilanı için en azından 24 saat geçmiş olması gerekir. Ortalığı durduk yere karıştırmamıza gerek yok."

İki kız garip öğretmenlerinin odasına girip etrafı incelemeye başladı. Sade hatta boş görünen bir odaydı, fazla eşya yoktu. Hiçbir köşesinde göze çarpan bir renk de seçilmemişti.

Jennie çekmecelere bakarken Lisa dolabı karıştırıyordu karıştıracak pek de bir şey yoktu. Askıda duran birkaç elbise ve bir iki pantolon dışında dolaplar boştu.
"Bu kadar az kıyafeti olamaz herhalde değil mi?"

"Kıyafetleri boşver, defter gibi bir şey arıyoruz."

Lisa pantolonların ceplerine kadar kontrol etti ama dolapta işe yarar bir şey yok gibiydi. Çekmeceler de aynı şekilde boş sayılırdı, sadece birkaç takı ve birkaç fiş vardı.

Jennie pes ederek Bayan Song'un yatağına bıraktı kendini, Lisa'nın da ona katılması uzun sürmemişti zaten bu küçük aramadan bir şey çıkmayacağını başından beri hissetmişti. Bir süre sessizce oturdular, ikisi de mantıklı bir açıklama bulmaya çalışıyordu. Sessizliği ince bir ağlama sesi bozana kadar öylece durdular.

"Bu sefer ne istiyor?" dedi Jennie bıkkınlıkla.

"Acıkmış olamaz."

"Altını değiştirdin mi?"

Lisa mahcup şekilde başını kaşıdı.
"Ah..."

"Aferin!"

İkisi de ayaklanıp bebeğin olduğu odaya döndüler.
"Bezler neredeydi?"

"Her şeyi bana mı soracaksın?"

"Hatırlıyorsan söyle Jennie, hadi!"

"Koridordaki dolapta demişti, ben getiririm sen kaybolursun şimdi."

Lisa yapmacık bir gülümsemeyle Jennie'ye döndü.
"Çok düşüncelisin."

Jennie koridordaki dolaba yöneldi, bezleri bulması uzun sürmemişti. Odaya zorla taşıdığı paketi Lisa'nın kucağına bıraktı.
"Üzerinde not var, nasıl değiştireceğimizi falan yazmış herhalde."

Lisa paketi yere bırakıp notu eline aldı. Notu okumasıyla yutkunması bir olmuştur
"Jennie..."
Herhangi bir açıklama yapmadan kağıdı kıza uzattı.

Sadece iki cümle yazıyordu.
"Özür dilerim. Ari'ye iyi bakın."

The Baby Project |jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin