41

955 103 24
                                    

Ari'nin Kayboluşunun 17. Günü
Jennie ve Lisa bir kez daha karakolda endişe içinde oturuyorlardı. Jennie bir kez daha Lisa'nın elini neredeyse kıracakmış gibi sıkıyordu. Polisi beklerken konuşmaya başladılar.
"Gerçekten 52 yaşında mıydı, daha genç gözüküyordu."

Lisa olumsuz anlamda başını salladı.
"Sadece sınıfta sürekli 30 yaşında olduğunu vurguladığı için genç olduğunu düşündük bence. Sonuçta ona daha yaşlı gösterdiğini söyleyemezdik."

"Lisa, bu kadın gerçekten düşündüğümüzden daha da tuhaf."

Lisa endişeyle başını salladı.

Kısa süre sonra onlarla ilgilenen polis memuru geldi ve aceleyle onu takip etmelerini söyledi.
"Neler oluyor?" diye sordu Jennie. Aklında yine Ari'ye zarar gelme ihtimali dönüyordu.

"Song Minji'ye ulaştık."

Lisa ve Jennie adımlarını hızlandırdı. Polisi takip edip büyük bir camla onlardan ayrılan bir bölmeye geldiler. Minji burada bir masada başını eğmiş şekilde oturuyordu.

"Az sonra sorguya alınacak," diye açıkladı polis memuru.
"Bu o, değil mi?"

"Evet," dedi Jennie dişlerini sıkarak.

"Sorgusunu dinleme hakkına sahipsiniz."

"Ari yanında değil miydi," diye endişeyle sordu Lisa.

"Hayır, yakalandığı evde de yoktu. Ancak yerini biliyor olabilir. Sorguda anlayacağız."

Jennie stresle tırnaklarını ısırmaya başladığında Lisa ellerini tutup onu durdurdu.

"Oturalım."

Birkaç dakika sonra içeri başka bir polis memuru geldi ve Song'u sorgulamaya başladı.
"İyi günler, Bayan Song. Bugün burada Ari isimli çocuğun kaybolmasıyla ilgili konuşmak istiyoruz. Olay hakkında bildiğiniz şeyleri anlatın lütfen."

Song paranoyak şekilde etrafına bakındı.
"Hiçbir şey bilmiyorum."

"Ari kaybolmadan önce ailesini onu almak konusunda tehdit etmişsiniz. Üstelik çocuğun kaybolduğu süreçte hiç ortada gözükmemişsiniz. Bunu nasıl açıklayacaksınız?"

"Çocuk ne zaman kaybolmuş ki? Ben her zaman yoğun bir insanım."

"17 gün önce," dedi polis memuru.

"İşlerim vardı, bunun konuyla ne alakası var?"

"Ne işle meşgulsünüz?"

"Özel ders veriyorum."

"Evinizde mi?"

"Bazen kendi evimde bazen öğrencinin evinde."

"Peki aileyi tehdit etmeniz konusu? Neden Ari'yi onlardan alacağınızı söylediniz. Üstelik Ari'nin annesi olduğunu söylemişsiniz."

"Zaten öyleyim."
Song bir anda ayağa kalktığında polis memuru irkildi.
"O işe yaramazlar yıllar önce kızımı benden aldılar! Şimdi de kaybetmişler. Lanet olası aptallar. Onları dava edeceğim."

"Sakin olun Bayan Song, kızınızın kaybolduğunu ilk öğrendiğinizde neden bu şekilde tepki vermediniz? Şaşırtıcı doğrusu."

"Şoktaydım da ondan!"

Polis memuru not alırken başını olumsuz anlamda sallıyordu.
"Ari'nin ailesi 7 yıl önce onu terk ettiğinizi söylüyor. Üstelik onun annesi olduğunuzu kanıtlayan hiçbir belge yok."

"Çünkü o pislikler Ari'yi elimden almak için hepsini yok etti!"

Jennie öfkeyle kadına baktı, neredeyse yerinden kalkıp içeri girecekti.

"Eğer söylediğiniz doğruysa devletin veritabanlarında bunu kanıtlayacak kanıtlar hala duruyor olmalı. Ari'nin doğum tarihini söyler misiniz?"

"Ari...Haziran...2015..."

"Tam tarih vermeniz gerekiyor."

"Burada çocuğu önce kaçırılmış sonra onu kaçıranlar tarafından kaybedilmiş bir anneyle konuşuyorsunuz her şeyi net olarak hatırlamamı mı bekliyorsunuz! Sizin gibi empati yoksunu memurlarla daha fazla konuşmayacağım. Avukatımı istiyorum. Beni burada tutacağınıza o iki sapkına sorun Ari'nin nerede olduğunu. Onu yasal yollarla alacağımı söyleyince bunu yapamamam için kızımı kim bilir hangi deliğe sakladılar!"

Polis memuru isteksizce kadına bir bardak su uzattı.
"Pekala avukatınızı bekleme hakkınız var. Ancak son bir soru sormak istiyorum. Avustralya'da 7 yıl boyunca neden kaldınız?"

Song başta şok içinde polise baktı, parmaklarını çekiştirdi ve birkaç kez ağzını açıp cevap verecek gibi oldu. Ama sonrasında sadece dakikalarca süren uzun bir kahkaha atmakla yetindi.

The Baby Project |jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin