35

1.4K 127 96
                                        

7 yıl sonra

Ari Jennie'nin eteğini çekiştirirken Jennie güneş gözlüğünü çıkarıp çantalarını yere bırakmaya çalışıyordu.

En sonunda eteğine sarılan kızı kucağına aldı ve yanağına bir öpücük kondurdu.
"Hazırlanmamışsın küçük fare. Annenin açılışına gideceğiz unuttun mu?"

Hukuk bürosuna gelen büyük küçük her davayı sırf Lisa'nın bu açılışı yapması için kabul etmişti, hayalindeki dans stüdyosunun açılışı.

"Kahretsin, çiçeği unuttum!"
Elini alnına sertçe vurdu. O kadar yoğun çalışıyordu ki bazen yemek yemeyi bile unutuyordu ama Lisa'yla ilgili şeyleri unutmaktan hiçbir zaman hoşlanmamıştı.

"Anne," dedi Ari çekingen bir sesle.
"Annem geldi."

Jennie şaşkınca baktı.
"Emin misin Ari? Lisa gün boyu hazırlık yapacaktı."

"Evet geldi," dedi kız okul formasının eteğini çekiştirirken.
"Kapıyı açtığım için kızmadın değil mi?"

"Sen mi açtın?"

Jennie içeriye doğru seslendi.
"Yine mi anahtarını unuttun Lili?"

Herhangi bir cevap gelmeyince hafifçe çöküp Ari'nin seviyesine geldi.
"Büyük ihtimalle annen anahtarını unuttuğu için gelmiş, şimdi hallederiz. Sen üstünü giyin."

"Ne giyineyim anne?"

"Buna sen karar verebilirsin bebeğim. Ama fikir istiyorsan Jisoo teyzenin aldığı elbiseyi giyebilirsin."

Ari hevesli şekilde başını salladı.

Kız tam arkasını dönüp odasına gidecekken Jennie sordu.
"Dolaba bıraktığım yemekleri ısıtıp yedin değil mi?"
Kız sevimli şekilde onayladığında Jennie gülümsedi.

Ari'yi şimdiden evde yalnız bırakmak zorunda olmak ne onun ne de Lisa'nın hoşuna gidiyordu. Ama Ari kesinlikle bakıcı istemeyince, gelenlerin hepsini de bir şekilde kaçırınca bu çabalarından vazgeçtiler. Onun yerine komşularından Ari'yi saat başı kontrol etmelerini rica ettiler. Zaten stüdyo için çalışmalar başlayana kadar Lisa günün çoğunda evdeydi ama artık bu durum değiştiği için ikisi de ne yapacakları konusunda kararsızdı.

Onu evlat edindikleri günden beri her an yanında olmaya ve ona hayatı boyunca hissetmediği aile sıcaklığını bir kez olsun dışarıda aramaya gerek duymayacağı kadar sevgiyle yaklaşacaklarına söz vermişlerdi.

Bu sözlerini de her ailede olan küçük kusurlar haricinde hemen her zaman tutmuşlardı. Küçük kız kibar ve uyumlu bir çocuk olarak büyümüş, her şeyi annelerine anlatmaya çekinmeyecek şekilde yetiştirilmişti.

Jennie ceketinin önünü açıp önce mutfağa gitti ve kendine bir bardak su doldurdu. Yorgunluktan başı neredeyse çatlamak üzereydi ve ağrı kesici almazsa açılış boyunca yerinde durması mümkün olmayacaktı. İlacı alıp suyla beraber içti. Daha sonra salona gidip Lisa'yla ilgilenecekti.
"Çiçeği halletmem lazım," diye mırıldandı kendi kendine.

Salonun kapısına geldiğinde gözlerini ovuşturarak bir kez daha seslendi.
"Lisa anahtarını mı unuttun?"

O sırada o kadar yorgundu ki sırtı kapıya dönük şekilde koltukta oturan kişinin Lisa olmadığını bile fark edemedi. Ancak kadın arkasına dönüp konuşunca durumun farkına vardı.

"Merhaba Jennie."

Bu yüz çok tanıdıktı. Hafifçe yaşlanmış, gözlerinin etrafına küçük kırışıklıklar eklenmişti ama Jennie'nin bu yüzü unutması mümkün değildi.
"Bayan Song?"

...
"Lisa hemen eve gel," dedi elleri titreyerek telefonu tutarken.

"Jen neler oluyor Ari'ye bir şey mi oldu?"

"Hayır," Jennie bir yandan durumu açıklamaya çalışırken bir yandan da ağlamasını durdurmaya çalışıyordu.
"Lisa... o geldi. Nasıl oldu bilmiyorum ama şu anda salonda oturuyor."

"Kimden bahsediyorsun?" dedi Lisa sabırsızca.

"Bayan...Bayan Song."

Telefonda uzun bir sessizlik hakim oldu.
"N-ne...şaka mı yapıyorsun?"
Lisa hattın diğer ucunda stresle üzerindekileri çekiştirmeye başlamıştı bile.

"Tabii ki de şaka yapmıyorum. O burada, ne istediğini sorduğumda sadece Ari'yi görmek istediğini söylüyor. Lütfen eve gel onunla daha fazla yalnız kalmak istemiyorum."

"Tamam hemen geleceğim sakin ol tamam mı? Ari'yi odasından çıkarma."

...
Lisa ve Jennie aynı koltukta, Bayan Song ise diğer koltukta oturmuş birbirlerine gergince bakmak dışında bir şey yapmıyorlardı.

"Sizi korktum sanırım. Özür dilerim pek hoş bir sürpriz olmadığının farkındayım," dedi Bayan Song gülümsemeye çalışarak.

" neden geldiniz Bayan Song?" diye sordu Lisa ciddiyetle kollarını kavuştururken.

"Jennie'ye de söylediğim gibi, Ari'yi görmeye geldim."

"Bunca yıl sonra mı?"

Bayan Song mahcup bir tavırla cevapladı.
"Evet, çok geç olduğunun farkındayım."

"Pekala, onu gördüğünüze göre artık gidebilirsiniz."

"Oh, hayır. Aslına bakarsan Lisa onu daha sık göreceğim."
Oturduğu koltukta dikleşti ve kendinden emin bir şekilde cümlesine devam etti.
"Buraya onun velayetini almaya geldim."

Jennie gözyaşları arasında Lisa'ya "bir şeyler yap" der gibi baktı. Bu konuşma uzadıkça gerginliği artıyordu.

"Ne? Yeğeniniz yeni mi aklınıza geldi Bayan Song? Mutlu bir ailede büyürken onu bizden koparıp sizle yaşamaya mı zorlayacaksınız."

Bayan Song Lisa'nın uzun cümlesindeki tek bir ifadeye takılmıştı ve bunu düzeltme ihtiyacı hissetti.

"Yeğenim değil, kızım."

The Baby Project |jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin