22

1.8K 166 48
                                        

"Saat kaç olmuş, tanrım burada mı uyudum!"

Lisa uyandığında Jennie'yi odanın ortasında bir o yana bir bu yana gergince yürürken buldu. Jennie Lisa'nın gözlerini açtığını görünce sinirle yatağa doğru gidip başında dikilmeye başladı.

"Nihayet uyandın!"

"Tanrı aşkına sakin olur musun Jennie? Güneşten bile erken uyanmışsın."

"Ben her zaman bu saatte uyanırım!"

"Ben uyanmam, bu yüzden izninle uykuma devam etmek istiyorum."

Jennie yatağın üstünden aldığı yastıkla Lisa'nın yüzüne vurdu.
"Hemen kalk ve bana gece neler olduğunu anlat."

Lisa yüzüne aldığı darbeyle aniden yerinden doğruldu.
"Derdin ne senin? Sarhoş olan bendim neler olduğunu nasıl anlatabilirim? Sadece beni ayılttığını ve yatağımda uyuyakaldığını hatırlıyorum."

Jennie utançla üzerini kapadı.
"Bir şey yaşamadık değil mi?"

Bu hali Lisa'nın kahkahalara boğulmasına sebep oldu.
"Jennie fazla mı romantik komedi filmi seyrettin? Hala dün geceki elbisenle duruyorsun nasıl bir şeyler yaşamış olabiliriz? Ben sarhoş olduğum için hemen sızdım zaten."

Uyanık kalıp saatlerce seni izledim diyemezdi tabii.

"Biliyordum zaten. Hem seninle bir şey yaşamak istemem..çok uygunsuz ve saçma olur...hoşuma da gitmez...asla umutlanma...zaten umutlanmazsın benden hoşlanmıyorsun...ama çekim falan hissedeyim deme sakın!"

Lisa gülerek onayladı.
"Emredersin patron."

"Şimdi ne yapacağız?" dedi Jennie umutsuzca. Lisa'nın odasının köşesinde duran boy aynasına gitti ve kendini inceledi.
"Tanrım saçlarıma bak! Bu halde dışarı çıkamam ki."

"Birleşmiş milletler toplantısına falan mı gidecektin sanki? En fazla buradan çıkıp eve gider ve toparlanırsın."

"Hayır dün gece mahvettiğin gömleği telafi etmek için Kai'la buluşacaktım."

"Sabah 7'de mi?", dedi Lisa iğneleyici olmaya çalışıyordu ama tekrar Kai ismini duymaktan hoşlanmamıştı.
"Hem benim mahvettiğim gömleği neden sen telafi ediyorsun?"

Jennie sinirli şekilde kollarını bağladı.
"Dün geceden sonra seninle buluşmak isteyeceğini sanmıyorum ama şansını dene istersen!"

"Neyse ne, neden sabahın köründe buluşuyorsun onunla?"

"Birlikte koşuya çıkacağız da ondan."

"Hmm. Üzerindeki eşofmana benzemiyor."

"Farkındayım!"

Bir anda sinirli tavrını bırakarak yere çöktü ve Lisa'nın dizlerine yaslanıp ellerini yalvarır gibi birleştirdi.
"Bana kıyafet verip duşu kullanmama izin verir misin? Yemin ederim 10 dakika bile sürmez."

Lisa bir anda Jennie'nin yaptığıyla şaşırmıştı. Ama çabuk toparlandı.
"Dün gece kıyafetlerimi istemiyordun?"

"Özür dilerim tamam mı? Uyuyakalacağımı hesaba katmamışım. Şu an kıyafetlerine ihtiyacım var. Lütfen, hem bana borçlusun unutma."

"Dolabı aç ve istediğini al."

Jennie ayağa kalkıp Lisa'ya sarıldı.
"Teşekkür ederim Manobal!"

Bu durumda olmak Lisa'nın kesinlikle hoşuna gitmiyordu.
"Ne ara buluşmak için sözleştiniz ki?"

Jennie çoktan banyoya doğru ilerlemeye başlamıştı.
"Sen pasta savaşını başlatmadan önce zaten plan yapmıştık. Sen gömleği mahvedince ondan defalarca kez özür dilemek zorunda kaldım o da koşudan sonra onunla kahve içersem bunu unutacağım söyledi."

"Fırsatçı pislik..." diye mırıldandı Lisa.

"Efendim?"

"Yok bir şey, züppe çocukla sana iyi eğlenceler."

"Züppe deyip durmasana! Aslında gerçekten iyi biri ve gayet iyi anlaştık."

"Sen de züppesin de ondan," dedi Lisa iğneleyici şekilde.

Jennie onun taklidini yaptıktan sonra umursamadan banyoya girdi.

...

"Paçaları biraz uzun ama idare eder, ne dersin?"

"Bir eşofman ne kadar güzel olabilir Jennie? Zaten sonunda terleyeceksin ve hiçbir çekiciliği kalmayacak."

Bunu söylerken Jennie'nin bu basit kıyafetlerle bile hoş durduğunu fark etmişti.

"Terleme konusunu merak etme yıkayıp ütülemeden sana geri vermem."

"İnan hiç merak etmiyorum."

Jennie aynada kendini inceledikçe Lisa sabırsız bir ruh haline bürünüyordu. Jennie'nin bu koşu saçmalığından sonra o çocukla daha da yakınlaşacağının farkındaydı. Dün geceden sonra onunla var olabilecek şansının hızla tükendiğini görmek hoşuna gitmiyordu.

"Saçmalıyorum, Jisoo'yu bir günde unutmuş olamam. Jennie benden hoşlandığını söylediği için onun başka birinden hoşlanma ihtimalini kıskanıyorum sadece. Bu Jennie'den hoşlandığım anlamına gelmez ki," diye düşündü içinden.

"Öyle bir ay ışığında herkes güzel gözükür hem ayılmış gibi olsam da yine de sarhoştum. Yakınlaştığımız için böyle hissettim hepsi bu!"

"Çıkıyorum o zaman," dedi Jennie Lisa düşünceleriyle boğuşurken.

"Hoşçakal."

Jennie tam kapıdan çıkacakken elini alnına vurdu.
"Kahretsin!"

"Yine ne var?"

"Dün gece seni arabayla getirdim ama arabayı eve geri götürmezsem babam çıldıracak. Sabah uyandığında arabayı kapıda görmezse eve hiç gitmediğimi anlar."

"Götür o zaman?"

"Teşekkürler Manobal, hiç aklıma gelmemişti," dedi Jennie gözlerini devirerek.

"Sorun ne Jennie, araba kullanmayı mı unuttun?"

"Hayır, sadece..."

"Sadece ne?"

"Tek başıma sürmeye korkuyorum tamam mı? Dün gece sarhoş da olsan yanımda sen vardın."

"Yani..."

"Benimle eve kadar gelir misin? Buraya dönmen için sana taksi çağırırım ve parasını da öderim, söz veriyorum! Babama da gece geldiğimi sabah tekrar dışarı çıktığımı söylerim böylelikle."

"Artık sen bana borçlu olmaya başlayacaksın Jennie Kim," dedi Lisa dalga geçerek.
"Tamam, gelirim."

The Baby Project |jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin