21. Tatlı Günah

2.7K 190 92
                                    

Bishop Briggs - River

Bishop Briggs - River

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

◇◇◇

(+18) Uyarı: Bu bölüm cinsel içerik barındırmaktadır. Lütfen rahatsız olacaklar ve yaşı tutmayan minnoş okuyucular bu bölümü es geçsin. Bölümü geçecekler için hikayeye dair kaçıracağınız çok bir detay eklemedim, hiç endişelenmeyin dostlarım. :)
Geri kalanlara mis gibi okumalar dilerim. Biliyorum, biliyorum... Bu anı çok bekledik...

◇◇◇

Dövüşün sonunda gerçek bir kargaşa çıkmıştı. Sanırım gerçekten sınırları zorlamıştık, zira gözlerimi ekibin geri kalanıyla beraber taştan bir odanın içinde açmadan önce hatırladığım son şey, Dominic'in zaferini haykıran sesler arasında burnumu ve ağzımı kapatan bir bez parçasıydı.

Victor, bizi bayılttıkları bez parçasından çok daha iğrenç ve keskin kokan başka bir bez parçasıyla uyandırınca... Eh, çok hoş bir muhabbet geçmemişti.

Anlaşılan Dominic'in arena zaferi, Vox tarihinin en önemli olaylarından biriydi. Bizzat Vox'un lideri gelip, eğer Dominic'in ana ekibi olmasaydık bizim cesetlerimizi köpeklerin önüne atacağını, dolayısıyla şanslı olduğumuzu söylemişti.

Serbest bırakılmamız kısa sürmüş olsa da, dışarı çıktığımız an tepemizdeki güneşi görünce kalbim sıkıştı. Saatlerce baygın kalmış olmalıydık. Bütün arena boşaltılana kadar bizi bir köşeye resmen atıp bırakmış olmalılardı.

Arenadan çıkınca ilk işim ekibin kalanıyla birlikte koşarak revirin yolunu tutmak olmuştu. Amacımıza ulaşamamıştık, revire girmemiz yasaktı.

Dominic hakkında alabildiğimiz tek bilgi iyi olduğuydu. İyiydi ve baygın değildi, kendindeydi. Onu görmemize izin vermediler, ertesi güne kadar beklemek zorunda olduğumuzu söylediler.

Herkes... Kelimenin tam anlamıyla herkes, Dominic'in zaferini konuşuyordu. Hayatımda hiç hayranlık dolu bakışları ve övgü dolu kelimeleri bu kadar çok insandan aynı anda duymamıştım.

Kafam allak bullaktı. Olaylara bir türlü yetişemiyormuşum gibi hissediyordum. Dominic'in hayatta olduğu dışında hiçbir bilgiye odaklanamaz haldeydim.

Dağ içindeki eve gidip herkesin uyumasını beklemek, hayatımda geçirdiğim en uzun saatlerdi. Dominic'i görme ihtiyacım öyle sarsıcıydı ki, ne ekibin kutlamasına katılabilmiş ne de sevinçlerine ortak olabilmiştim.

Dominic'i görmek zorundayım. Dominic'i şimdi görmek zorundayım. Zihnimde başka hiçbir düşünce yoktu.

Uzun süre boyunca evin içinden hiçbir ses gelmeyince, hızla kendimi kapıdan dışarı attım. Koridorları koşarken karşıma biri çıkmasa iyi ederdi; zira kim olduğuna bakmadan sadece beni yavaşlattığı için birini öldürmekten gocunmazdım.

Revirin kapısının önünde tek bir Vox vardı. Hızlı adımlarla yanına gittiğimde eli hançerine gitse de çekmedi. Sabah geldiğimizde burada olan birkaç Vox'tan biri değildi, anlaşılan nöbet değişikliği yapılmuştı.

Hırsızlar ve Suikastçılar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin