22. Birinci Aşama

2.2K 179 76
                                    

Sia, Diplo, Labrinth, LSD - Genius

◇◇◇

Dominic'in arenayı kazanmasının ve revire kaldırılmasının üzerinden günler geçmişti. İlk gece yaptığım plansız giriş, baş döndürücü bir şekilde sonuçlanmıştı. Ekiple birlikte Dominic'i her ziyaret edişimizde, içeri tekrar gizlice girme fikriyle boğuşsam da, artık elimde kapıda bekleyen Vox'la takas yapabileceğim bir yüzük yoktu.

O gece sevişmemiz gözlerimi her kapattığımda tekrar tekrar hayalimde canlanıyordu. Dominic'in yatağına kurulmuş ve her geceyi o yatakta onun kokusuyla geçiriyor olmak bana pek yardımcı olmuyordu.

Ekibin geri kalanı bu gelişmeden elbette haberdar değildi. Kafes dövüşünden beri hepsi bana haklı olarak soğuk ve farklı davranıyordu. Açıkçası bu durum beni içten içe öldürüyordu. Buradaki yerim ne kadar kalıcıydı, artık hiç emin değildim.

Yemekleri bile birlikte yemiyorduk. Gerçi... Çok daha fenasına layıktım. Hala beni öldürmemiş ya da hapsetmemiş olmaları bile mucizeydi. Her ne kadar Dominic'in emri ile alakalı olsa da, sonuçta onları durdurmuştu. Hala... Hala kendimden tiksiniyordum.

Dominic'in odasından çıkıp, oturma alanına göz attım. Rufus yemek masasına yaslanmış bir şekilde birasını yudumlarken Laura kendi bardağını henüz bitirmişti.

"Dante Dominic'i getirmeye gitti." Dedi Laura. Bir muhabbet kurma çabasından çok, zoraki bir bilgilendirmeydi. İçimin kıpır kıpır olduğunu yüzüme yansıtmamaya çalışarak koltuklardan birine yavaşça yerleştim. Ellerim gömleğimin ucuyla uğraşıyordu.

Kapı açılıp, Dante ve Dominic içeri girince farkında bile olmadan koltuktan kalkıp ayaklandım. Birkaç gün önce ölümden dönmüş biri gibi durmuyordu. Yüzündeki morlukları saymazsak, Dominic her zamanki Dominic'ti. O çapkın bakışı yüzüne yerleşmiş, yarım gülüşü yerli yerindeydi.

Her birimize tek tek bakıp kaşlarını çattı. Çok garip bir sessizlik çökmüştü. "Hoşgeldin sarılması yok mu?"

Sanki sessizliği bozacak olan sihirli kelimeleri kullanmış gibi, Laura koşar adım Dominic'in kollarına gitti. Öyle sıkı sarıldılar ki, Dominic'in ağzından hafif acı dolu bir inleme döküldü. Laura'nın saçlarını karıştırınca karnına yediği hafif tokatla birlikte kollarını ayırdılar.

Hemen ardından Rufus ve Dante de sarılıp Dominic'in sırtını sıvazladı. Dante beklediğimden daha duygusal çıkmıştı, sarılması biter bitmez arkasını dönmüştü. Ya tekrar gözü doluyordu, ya da dolmasına izin vermeden engel olmaya çalışıyordu.

Onları izlerken yüzüme sersem bir gülümseme oturmuştu. Sanki bir ailenin kavuşmasını seyrediyormuşum gibi hissediyordum.

"Minik fare?" Dominic kollarını iki yana açıp, kaşlarını kaldırdı.

Kendimi resmen üzerine attım. Kafamı göğsüne yaslayıp kollarımı beline sımsıkı doladım. Artık yastığındaki kokusu azalmıştı, üzerinden kendi kokusunu almak hafızamı adeta tazeledi. Yaşadığımız geceyi hatırlamak, aniden arzuyla dolmama sebep olmuştu.

Hırsızlar ve Suikastçılar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin