19. Hatalı Meydan Okuma

1.6K 179 110
                                    

Archive - Fuck U

Archive - Fuck U

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

◇◇◇

Eve gitmedim. Dağın içinden dışarı adım atmadım. Han gibi bir yer bulana kadar öylece gezdim. Sonunda, ilk geldiğimde gördüğüm taverna benzeri yerde masalardan birine oturdum. Öfkem dinene kadar, hüznümde boğulana kadar içtim.

Hesabı Dominic'in adına yazdırdım.

Düzgün yürüyemeyecek haldeyken kalktım ve Rufus'un beni getirdiği harabe eğitim alanına gidip bir köşede sızıp kaldım.

Uyandığımda hala kendime gelememiştim. Rezil haldeydim. Midem bulanıyordu, başım hala dönüyordu ve hiç olmadığım kadar yıkık durumdaydım.

Yalpalayarak yerden kalkıp alanı terk ettim. Koridor, geceye nazaran epey doluydu. Sanırım bütün günü içip sızmakla harcamıştım. Zira herkes kafes gecesi heyecanıyla kaplanmıştı. Sağa sola yürüyen Vox üyelerine kısa bir bakış attım. Acaba gün boyu ortada olmamam bir sıkıntı çıkarmış mıydı?

Bunu daha sonra dert edecektim. Belki biraz azarlanırdım belki de beni zindana falan kapatırlardı. Bilemiyordum.

Şu an sadece dövüşü görmek istiyordum. Biraz olsun kafam dağılırdı. Gerçi, Dominic'i görmeyi asla istemiyordum. Yine de kendime engel olamadım. Kalabalığın arasına karışıp diğer herkesi takip ettim. Tahmin ettiğim gibi, dövüşlerin yapıldığı arenaya ulaşmayı başarmıştım.

İnsanlar yeni yeni toplanıyordu, duvarları süsleyen meşale ışıkları bile gözümü acıtıyordu. Kafes boştu, çevresinde birbiriyle konuşan insanların hiçbirini tanımıyordum. Seyircilerin olduğu alanda kendime güzel bir yer bulmak için etrafa bakındım.

"Beatrix." Kolumu tutup çekiştiren Dante'ye gözlerimi kısarak baktım. "Neredesin sen? Ne yaptığını sanıyorsun?" Sesi öyle öfkeliydi ki, bağırmamak için dişlerinin arasından konuşuyor olsa da işe yaramamıştı.

"Buradayım işte." Diyip kolumu elinden kurtarmak için çektim. İzin vermedi, kolumu daha da sıkı tutup beni duvara doğru çekti.

"Neredeydin? Gün boyu seni aradığımızın farkında mısın?" Bu denli sinirli olması beni iyice germişti.

"Bir yere gittiğim yok. Bütün gün buradaydım." Dedim. Dante söylediklerimi önemsemeden ilk kez beni gerçekten inceliyormuş gibi gözlerini kıstı. Eğilip beni koklamaya yeltenince kafamı geriye doğru çektim.

"İçtin mi sen? Yoksa alkol fıçısına mı düştün? Leş gibi kokuyorsun."

Alınmışım gibi abartılı bir şekilde elimi kaldırıp ağzımın üzerini kapattım. "Bir hanımefendi nasıl leş gibi kokar ki?"

Burnundan öfkeli bir soluk verip gözlerini kapattı. "Tanrılar aşkına, hala herkes her yerde gizlice seni arıyor. Neden kimseye haber vermedin?"

Sadece omuzlarımı silktim.

Hırsızlar ve Suikastçılar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin