Pelin
Abime ne olduğunu söylesem mi söylemesem mi bilemiyordum ama şuan neşesi yerinde olduğu için söyleme konusunda aşırı tereddüt ediyordum.Abim babamla konuşmaya devam ederken ani bir karar aldım ve olayın doğrusunu öğrenmek için mağazadan çıkıp yavaşça Samet ve o kızı takip etmeye başladım.
Yürüyen merdivenlerden yukarıya doğru çıkıyorlardı. Onlarla aynı anda çıkarsam beni fark ederlerdi ve tüm iş iptal olurdu. Onlar yukarıya çıktıktan sonra bende hızlı adımlarla yürüyen merdivenlere doğru yürüdüm ve yukarı çıktım. Samet arkasını döndüğünde az daha bakışacaktık ama son anda yanımdaki bir mağazaya girdim. Mağazanın diğer kapısından Samet gile baktım ve bir takı mağazasına girdiklerini gördüm.
Kız, Samet'in elini bırakıp hızlı adımlarla gülerek mağazanın içinde dolaşmaya başladı. Samet ise onu gülerek takip ediyordu. Daha yakından görmek için maalesef tehlike alarak takı mağazasının içine girdim.
Kız reyonların bir tanesinden, elini bir kolyenin üstünde dolaştırdı. Daha sonra Samet yanına geldi.
"Bu çok güzel değil mi Samet?" diye sordu kız
"Sana yakışacağına eminim" dedi Samet.Sonra kızın telefonu çaldı.
"Acil bakmam gerekiyor"
"Bir sorun mu var?"
"Yok, yok, sadece açmam gereken bir telefon, beş dakika içinde burada olurum" dedi ve mağazanın önünde doğru gitti.Samet birkaç saniye kaşlarını çattı. Geri eski haline döndü ve kolyeyi eline aldı. Diğer reyonları elindeki kolye ile beraber dolaşırken yaklaşık 2 dakika sonra kız Samet'i çağırdı. Samet elindeki kolyeyi reyonlardan birine bırakarak kızın yanına gitti.
Kolyeyi alsam mı acaba?
Daha sonra ani bir karar alarak Samet ve kızın olduğu tarafı kontrol ettim ve biraz daha uzak olduklarını görünce hızlı adımlarla Samet'in kolyeyi bıraktığı reyona doğru koştum.
Kolyeyi elime aldığımda yüzümde anlamını bilmediğim bir tebessüm oluştu. Daha sonra kasaya gittiğimde aklıma bir şey geldi. O kolyeden 3 tane daha vardı...
Tekrar hızlı adımlarla o reyona doğru gittim ve 3 tane kolyenin hepsini alarak, kasada ödemi işlemini yapıp mağazadan çıktım.
Füze atsaydın Pelin
-Kızın suratını gördükten sonra füze atmış gibi olurum zaten iç ses, rahat ol.Daha sonra o beklenen an geldi. Kız ve Samet mağazaya girdi ve Samet kolyeyi bıraktığı reyona doğru gitti. Reyonda kolyeyi bulamayınca kaşlarını çattı.
"Neyse, biri almış demek ki. Aynısından 3,4 tane daha vardı. Gel o reyona gidelim."
"Sen kolyeyi buraya bıraktığından emin misin?"
"Eminim, buraya bıraktım sonra senin yanına geldim."
"Neyse gel gidelim" dedi kız ve o kolyeyi aldıkları reyona doğru ilerlediler.Reyonda o kolyeden 1 tane bile kalmadığını görünce kız "Siz ciddi misiniz! Bu şaka olmalı!" dedi. Ben o sırada gülmemek için kendimi zor tutarken çalışanlardan biri geldi.
"Buyurun? Bir sorun mu var?" dedi.
"Az önce bu kolyelerden 4,5 tane vardı ama şimdi bir tane bile yok!"
"Siz gelmeden önce müşteriler demek ki bitirmiş ürünü. Önümüzdeki ay tekrar geleceğini umuyoruz." dedi.Samet şaşkınlık içinde bir çalışana, bir kıza, birde reyonlara bakıyordu. Kız ise çalışanı öldürmek ister gibi bakıyordu.
Ve ben ise, onların bu halini gördükçe gülme krizine giriyordum.
Şimdi şöyle bir sorun var, abine bunları nasıl anlatacaksın?
-Anaaa, o da var değil mi iç ses
Tabi
-Neyse hallederiz
;)Kız sinirle mağazadan çıktı ve yürüyen merdivenlere doğru gitti. Samet ise aceleyle ona yetişmeye çalışıyordu. Bende mağazadan çıktım ve tekrar onları takip ettim. Kız aşağıya inince zaten buradan gideceğini anladım. Samet ise onu yatıştıracak sözler söylüyordu.
"Samet yeter! İlk defa senden bir şey istedim ve bir kolyeye bile sahip çıkamadın! Bu muydu senin sevgi anlayışın?!"
"Sude benim yapabileceğim bir şey yok! Telefonu açmasaydın o kolyeye hiçbir şey olmayacaktı, ve sahip çıkmak benim görevim değil!"
"Ben sana senin görevin demedim ama ne bileyim hani ilk defa bir şey istedim ya? Biraz dikkatli olurdu insan bence! Mesela o anda dikkatli olmakta benim görevim değildi!"
"Sude! Eğer çok meraklıysan git internetten sipariş et, veya ne bileyim hani biraz bekleyebilirdin! Önümüzdeki aya 3 gün kaldı ve sen 3 gün sonra o kolyeye sahip olacaktın! Ama sabırsızlığın yüzünden hiçbir şeye layıkıyla sahip olamıyorsun!"Kavga devam ederken garip bir şey oldu. Kızın arkadaşı ile abim geldi ve ikisini ayırmaya çalıştılar.
Abi?
Sırtımı yasladığım duvardan hızlıca ayrıldım ve onların yanına gittim.
Ben abimin yanına gittiğimde unuttuğum bir şey vardı, kolyelerin hepsini ben almıştım ve elimde poşet yoktu, yani bu da demek oluyordu ki kolyelerin hepsi gözüküyordu. Ve benim aldığım apaçık ortadaydı.
Sonra hiç yaşamak istemediğim bir an geldi.
Kız ile Samet birbirlerinden ayrıldılar ve hepsinin gözü benim elimdeki kolyeler ve bendeydi.
"Pelin? Lütfen bana elinde ki kolyeleri senin aldığını söyleme."Ben boş gözlerle Samet'e bakarken güvenlik geldi.
Ve sonra o kız öyle bir şey dedi ki, herkes şok içinde bana bakıyordu."Pelin hırsız! Yardım edin! Hırsız var!" diye bağırdı.
"Vallahi gebertirim seni!" dedim ve kızın saçından tuttuğum gibi yere yapıştırdım.
Bu saatten sonra bir Allah'ın kulu alamaz bu kızı elimden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet ve İntikam
Humor"İhanet kapıları kapanırken, biz kilitli İntikam kapılarının anahtarı olmaya geldik"