Keyifli okumalar dilerim, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen, sizleri seviyorumm
Saat 08:45
Emre
Melisa yeni uyanmıştı. Onunla ilgilendikten sonra, diğerlerine haber vermem gerekiyordu. Melisa'ya son birkaç soru sorup odadan çıktım ve telefonu çıkardım.Babam adlı kişiden 3 cevapsız arama
Küçük varlık adlı kişiden 2 cevapsız arama
Tolga adlı kişiden 2 cevapsız aramaTelefonun ekranında bu bildirimleri görünce şaşırmadım. Ama aklıma takılan bir soru vardı. Elif teyzem neden aramadı? Melisa ile konuşmamışlar mıydı?
Telefondan kişilere girdim ve babamı aradım. Telefon ikinci çalışında açıldı
"Alo?"
"Oğlum neredesin? Niye haber vermeden çıkıyorsun?"
"Baba Melisa'nın alerji iğnesi vurunması gerekiyordu da, hastaneye geldik" dedim
"Hayırdır inşallah bir sıkıntı yok değil mi?" diye sordu.
"Yok, şuan Melisa iyi de, gece ballı bir kek gibi bir şey yemiş. Alerjisi vardı, beni gece aramış ama telefonun sesi kapalıydı. Ama şuan iyi yani, bir sıkıntı yok"
"Dikkat etseymiş keşke, fark etmemiş mi peki ballı olduğunu?" diye sorunca Melisa'ya bir tık kızdığını anladım.Ya da yanlış anladım ama babamın aklında birkaç soru olduğuna emindim.
"Fark etmemiş demek ki baba, şuan iyiyse sıkıntı yok" dedim.
"İyi tamam selam söyle. Dikkat etsin tamam mı?"
"Söylerim baba, sen de diğerlerine söyle. Çok geç kalmam zaten."
"Annen uyuyor. Bizim bıldırcın da dolanıyor ortalıkta" deyince tebessüm ettim.
"Neyse oğlum, sende dikkat et. Hadi görüşürüz kendinize iyi bakın" dedi ve vedalaştıktan sonra telefonu kapatıp odaya geride girdim.Melisa uyanmış kendi elleriyle oynuyordu. Beni görünce olduğum tarafa baktı.
"İyisin değil mi?" diye sordum.
"Daha iyiyim. Ama daha fazla kalmak istemiyorum" dedi.
"Hemşire ile konuşayım, çıkarız." dedim ve biraz sohbet ettikten sonra hemşire kapıyı çalıp içeri girdi"Merhaba, geçmiş olsun. Nasılsınız Melisa hanım?"
"Sağ olun, daha iyiyim" dediOnlar sohbet edene kadar ben çıkış işlemlerini yaptım ve odaya döndüğümde hemşire çoktan çıkmış, Melisa hazırlanıyordu.
"Gidelim mi?"
"Olur" dedim ve aşağıya indik.Saat 09:05
Emre
Melisa'nın itirazlarına ve ısrarlarına dayanamayıp onu kendi evine bıraktım ve bende kendi evime gittim.Kapıyı Pelin açtı.
"Hoş geldin abi" dedi
"Hoş buldum bıldırcın" dedim
İçeriye geçtikten sonra mutfakta veya salonda kimseyi görmedim.
"Babam gil hala uyuyor mu?" diye sordum
"Babam elmalı turta almaya gitti" deyince şaşırdım
"Babam? Turta almaya gitti öyle mi? Senden yapmanı neden istemedi? Böyle bir şey yapması için sizin kavga etmeniz falan gerekiyor ki babam da gıcıklığına gitsin alsın"
"Babamla iddiaya girdik. Dışarıdan yediği turta mı daha güzel? Yoksa benim yaptığım mı?"
"Bu da soru mu Allah aşkına, tabii ki de senin yaptığın" dedim
"Babamda biliyor bunu ama gıcıklığına gitti işte" dediPelin ile Melisa hakkında konuştuktan sonra Pelin geri uyumak istedi ve o biraz uzandı. Bende Tolga ile konuştum ve durumu anlattım. Tolga çoktan Melisa'nın yanına gitmiştir diye bir daha aramadım.
Babama kapıyı açtıktan sonra babam içeriye girdi.
"Aldın mı elmalı turtanı?" dedim gülerek.
"Sen çaktırma, gıcıklığına yapıyorum" dedi babamda aynı şekilde.
"Belli oluyor zaten merak etme" dedim.Bilgisayarın başına oturdum ve kulaklığımı takıp oyun oynadım.
Oyunda tam sinirlenip bir şey diyecekken içeriye annemin girmesiyle 3. Dünya savaşı başlamış oldu.
"Oğlum?" dedi annem şaşkınlıkla
"Anne?" dedim bende hiçbir şey olmamış gibi
"Az önce ne dedin sen?"
"Ben mi? Bir şey demedim"Sonra ayağındaki terliğin yukarıya doğru gittiğini ve annemin eline doğru geldiğini gördüm. Hayatım film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Tüm bunlar 2 saniyede yaşandı ama bana 1 saat gibi geldi
Oyun siniri+anne terliği
MİS MİSTam o anda Pelin'in çığlığını duyduk. Annemden önce hızlıca kulaklığımı çıkardım ve onun odasına gittim.
"Pelin? Ne oldu?" diye sordum endişeyle
Pelin gardırobunun kapağından destek alarak oraya tutunmuş, yer ile tamamen iletişimi kesmiş bir şekilde asılı kalmıştı.
Şaşkınlığım tavan yaparken bir andan ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
"ABİ BÖCEK VAR! VALLAHİ BİLLAHİ ÖRÜMCEK VAR! KAFAM KADAR HEMDE! ABİ AL ŞUNU ÖRÜMCEK VAR! ABİ!" diye bağırırken yere baktım. Odanın tam ortasında orta boyutlarda bir böcek vardı."Ya tamam bir sakin ol bir şey yapmaz" dedim sakinleştirmek için ama asıl kafama takılan şey Pelin'i oradan nasıl alacağımdı...
Pelin'in önüne geçip böceği bez ile tutmak istedim ama o an böcek Pelin'e doğru uçmaya başlayınca Pelin sırtıma atladı.
"Abi uçuyor!" diyip çığlığı bastığında ellerini omzuma, dizlerini ise karnımın yanına koymuştu.Şuan nasıl bir pozisyondayız hiçbir fikrim yok
Kız kardeşim sırtımda, annem böcek ile bakışıyor, babamın elinde niye tost makinesi var?En son dayanamayıp kıkırdadım ve Pelin'i odadan çıkarmak için odanın kapısına gittim. Pelin yere ayağını basar basmaz aşağı kata indi.
Sonra annemin suratına bakınca kahkaha attım.
"Yusuf? Senin elinde niye tost makinesi var? Ne yapmayı düşünüyordun onunla?" diye sordu annemBabam elini saçının arasına götürdü. "Yav, ben tost yapacaktım. Pelin de çığlık atınca, öyle gelmişim işte" dediğinde daha çok kahkaha attım.
"Ne gülüyon oğlum? Allah Allah" dedi babam ve esneme vurarak gitti."Allah'ım sen affet yarabbim ya" diye sayıklandı annem. Gülmeme imkanı yok engel olamıyordum.
Eveeeeettt
Bugünlük bu kadar bölüm yazabildim. Hasta olduğum için çok uzun olmadı ama yarın vakit bulabilirsem tekrar bölüm atarım. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim, kendinize iyi bakın 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanet ve İntikam
Humor"İhanet kapıları kapanırken, biz kilitli İntikam kapılarının anahtarı olmaya geldik"