İhanet ve İntikam

Yenge Sorunu

Sabah saat 07:56
Melisa
Tolga ve diğerleri beni rahat bırakmadığı yetmezmiş gibi birde Eda teyzem Tolga'nın yanımda kalmasını söylemiş. Sabah kalbimin olduğu taraflarda biraz acıyla kalktım. Doktor gayet normal olduğunu kısa bir süre sonra geçeceğini söylemişti. Evet gün geçtikçe azalıyordu ama her sabah her sabah bir tık sıkıcı tabi.
Rutin işlerimi hallettikten sonra aşağıya indim. Telefonu açtığımda gelen bildirim ile kafayı yiyecektim. Yengem gil geliyormuş! Pardon, yengem gil derken, yani en az 10 kişiden bahsediyorum.
Allah aşkına bu haldeyken daha beni ziyaret bile etmemişken şimdi mi aklınıza geliyorum ya?
Hemen arama kısmına girip annemi aradım. İnşallah uyanmıştır. Telefon dördüncü kez çalmasında açıldı.

"Günaydın anne, naber?" diye sordum
"İyiyim yavrum sanada günaydın. Sen nasılsın iyi misin?"
"İyiyim, kalkalı çok olmadı. Kalktım ama çokta iyi bir haber almadım."
"Noldu kızım?"
"Yengem gil geliyormuş, ama sanırım gene baya kalabalıklar yola falan çıkacaklarmış şimdi. Çoktan çıkmışlardır. Anne ne yapacağım yaa?" diye sordum
"Ay yuh diyorum yavrum yani ne diyeyim. Sen orada can çekişirken umurlarında bile değilken şimdi mi geliyorsun onların aklına?" dedi
"Anne, tamam haklısın ama kırıcı olma. Biliyorum zaten gelmediklerini"
"Kızım özür dilerim stresliyim ya o yüzden. Sen Eda teyzene söyle, onunla hallet olur mu birtanem? Dayınlar geldi. Birde yolda çevirme var. Kapatmam lazım kuzum, kendine dikkat et," derken sesi hoparlöre aldım.

"Eğer bir şey olursa hemen babanı ara olur mu?" dedi. Sonra Tolga geldi yanıma.
"Gerek yok Elif teyze biz yanındayız, için rahat olsun"
Dedi. Bir anda geldiği için irkildim. "Korkma prenses"
Diye ekledi. "Tamam yavrum saolun görüşürüz
Allah'a emanet olun" dediğinde "Sizde annem" dedim
Ve kapattı telefonu.

Sıkıntıyla nefes verdiğimde Tolga sırtını tezgaha yasladı. "Noldu? Bir yerin mi ağrıyor?" dedi. "Hayır, ben bu haldeyken misafir geliyor eve. Ondan dolayı stresliyim"
"Kim geliyor?" diye sordu
"Kim değil, sürü geliyor bildiğin. Emre sana anlattı ya şu yengem gil meselesini. İşte onlar"
"Bir kere gelemezler sen bu haldeyken çünkü ben onların seni hastanede ziyarete geldiğini bile hatırlamıyorum" dedi
"Mesele sadece o değil. O kadar düşüncesizler ki attığı mesajda bak şu yazıyor;
'Merhaba Melisacım biz sana sürpriz yapmak istediğimiz için şimdi yola çıktık. Evde ol diye haber vereyim dedim' yazıyor. Bak evde misin diye de sormuyor, direkt evde ol diyor"
"Bu nasıl bir yüzsüzlük seviyesi ya?"
"Bilmiyorum, ama düşüncesizlik seviyesi tavan yapmış"
"Ara söyle gelmesinler müsait değilim falan de konuşturma beni onlarla" dedi
"Dur Eda teyzemi arayım, o bulur belki bir çaresini. Annemde öyle dedi" dedikten sonra telefonumdan Eda teyzemi aradım.
"Efendim canım?"
"Nasılsın Eda teyze?"
"Sesini duyunca daha iyi oldum. Sen nasılsın Melisa'm?"
"Bende iyiyim. Sana acil bir şey danışmam lazım teyze ya"
"Buyur teyzem"
"Yengem gil geliyormuş, bana attığı mesajı sana attım şimdi. Allah aşkına şu düşüncesizliğe bakar mısın ya. Ben bu haldeyken bide sülalece geliyorlarmış. Ben nasıl ilgileneyim? Hangi biriyle ilgileneceğim teyze ya"

Sesim yankı yaptığına göre hoparlöre almıştı
"Yavrum beni konuşturma onlarla şimdi. Elif ile araları iyi değilken, sen bu haldeyken, seni merak etmeyip çok özür diliyorum ama seni ziyarete bile gelmemişken hala nasıl böyle bir karar alıyor? Sen bekle ben şu yüzsüzle bir konuşayım. Sinir etmesin beni sabah sabah. Ben sana dönerim şimdi"
Dediğinde ben tam itiraz edecekken kapattı telefonu.
"Ya ben her şeyi mahvediyorum" dedim. Melisa, ağlıyor musun sen? Kızım sen manyak mısın! Bunun için mi ağlanılır?

"Saçmalama sabah sabah. Neyi mahvediyorsun Allah aşkına bozma şu psikolojini" dedi Tolga. Sarılmamak için kendini zor tutuyordu
"Ya senin hayatını bile mahvediyorum. Orada ailen varken benim gibi bir hastalıklının yanında kalıyorsun." dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Benim ailemden biri de sensin Melisa, ayrıca sen hastalıklı falan değilsin. Sen benim hayatımı mahvetmiyorsun. Güzelleştiriyorsun" dedi ve sarıldı.
Kafamı ona yasladım. Boyum biraz daha kısa olduğu için kafam boynunun altlarına denk geliyordu. Ama aşırı rahatlıyordum.

"Sen çok güzel bir insansın. Hem için, hem dışın" dedi. Tebessüm etmeye çalıştım ama ne kadar başarılı olabildim bilmiyordum.
Sonra telefonum çaldı. Eda teyzem arıyordu ve açtım
"Telefonu kapalı. Seninle konuştuktan sonra itiraz etmeyesin falan diye mi kapattı acaba telefonu ruh hastası" dediğinde güldüm
"Teyze ne yapacağım ben?"
"Teyzecim kapın çaldığında açmayacaksın. Ya da bize gel. Tolga ile gelin kahvaltı yapalım bugün bizde kalın"
"Teyze senle her konuşmamda bende kal diyorsun. Valla ne kadar dediysen onları sosyal medyaya atsak
Hasthag çıkar ya"
#bendekal hahaha!

"Ya vallahi diyorum gel bende kal. Max çözüm bu yavrucum"
"İyi tamam mecbur gelirim. Gelmek istemediğimden değil, yük olmak istemediğimden kalmıyorum teyze" dedim
"Melisa biraz daha saçmalarsan seni bizim eve kitlerim yavrum. Şu yük olmak kelimesini hayatından çıkar yoksa ben seni o evden çıkartıp bizim eve götürmemi yolunu bulurum" dediğinde kahkaha attım. "Hadi bekliyorum görüşürüz canım"
"Görüşürüz teyze" dedim
"Günaydın bu arada Tolga abi"
"Günaydın balım"
"Ya çıkıp tekrar üstümü değiştirmeye o kadar üşeniyorum ki"
"Allah aşkına şu halinle gelsene nolur ya"
"Niye? Millete rezil olayım diye mi?" diye sordum
"Yoo, bu halinle ciddiyim çok daha güzelsinde ondan"
"Ya üstümde sarı tişört, altımda siyah pijama. Nasıl güzel olacağım Tolga abi Allah aşkına" dedim
"Ben sana her halinle güzelsin dediğim için öylesin. Ve öyle kalacaksın. Çünkü artık içinin güzelliği dışına vuruyor, ve sen bunun farkında bile değilsin"
"Senin ve o iltifatçıkların yüzünden karnım ağrıdı"
"Oğlum yanlış anlama diye çırpınıyorum bildiğin daha ne yapayım?" diyince tekrar güldüm
"Lan!" dedim. Oğlum ben keki unuttum!
"Noldu?" diye sordu Tolga
"Keki unuttum gerizekalı gibiiiii!"
"Yanındasın bir şey olmaz"
"Bu rahatlık seviyen nereden geliyor" derken bir yandan keki fırından çıkarıyordum. Yanmamıştı ama üzereydi. Elimdeki bezle kekin üstündeki dumanlar dağıtıyordum. Tolga da boş boş beni izliyordu.
"Şunun üstünü ört yavrum, Emre gile gidelim onlar bekliyor" dedi Tolga abim. Öz abim olmasada abi gibi abiydi. Ne alaka bilmiyorum boşverin

BU BÖLÜM AŞIRI ANLAMSIZ BİR ŞEKİLDE BİTTİ FARKINDAYIM AMA ÇOK MÜSAİT OLAMIYORUM O YÜZDEN LÜTFEN ANLAYIŞ GÖSTERİN. HEPİNİZİ ÇOOOOOKKKKK SEVİYORUM KENDİNİZE İYİ BAKIN <3 🤍OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN BALLARIMM ❣️☘️🦋