"Ben Kızımı Size Emanet Ettim"

46 18 20
                                    

Saat 04:10
Emre

Tolga duvarda yazan yazıyı okuduktan sonra karakola gitmiştik. Onlara her şeyi anlattıktan sonra sırada durumu Melisa'nın anne ve babasına anlatmak vardı. İşte bu en sıkıntılı anlardan birisi...

Annem ve Tolga'nın annesi içeride ağlıyordu. Babam gil ise onları sakinleştirmeye çalışıyordu ama ne kadar başarılı oluyorlar orasını bilmiyordum. Efe, Yağız, Tolga ve bende burada oturmuş ne yapacağımızı bile bilmiyorduk. Aklımdan geçen şeyler ise annem gil bu haldeyse Elif teyzem öğrendiğinde ne yapacaktı? Nasıl olacaktı?

Bir tane polis yanımıza gelip karşımızdaki koltuğa oturdu.
"Gençler, aileniz mi haber verebilir yoksa siz mi? Ona göre arama yapılması lazım"
Tolga ile ufak bir bakışmamız oldu. "Babam haber versin, daha sakin olurlar belki" dedim. Polis başıyla onaylayarak ayala kalktı. "Siz durumu bildirdikten sonra bana haber verin." dedi ve gitti.

Bende ayağa kalktım ve babamın yanına gittim. Yanlarına geldiğimde hepsinin bakışı beni buldu.
"Ne oldu? Buldular mı?" diye sordu annem titreyen sesiyle. "Baba, sen arayıp söyler misin?" dediğimde annemin gözünden yaşlar akmaya devam etti. "Söylerim oğlum, bir şey olursa haber verin" dedi ve telefonunu çıkardı.

Annem gilin yanında aramasının çokta iyi bir fikir olduğunu düşünmüyordum. Arkamı dönüp tekrar babama seslendim. "Bizim yanımızda konuşsan olur mu?" dediğimde babam bir süre sonra yanıma geldi ve hopörlere verdi.
"Teyzemi mi arıyorsun eniştemi mi?" diye sordum.
"Enişteni arıyorum, teyzen nasıl dayansın?"
"Eninde sonunda öğrenmeyecek mi?"
"Şimdilik öğrenmese de olur"
Telefon bir süre sonra açıldı.

"Efendim usta? Hayırdır bir şey mi oldu bu saatte?"
"Ahmet, müsait misin?"
"Buyur?"
"Şimdi sana anlatmam gereken şeyler var, ama sakin olman lazım"
"Hayırdır inşallah? Melisa'ya mı bir şey oldu?"
"Melisa gece üç buçuğa kadar uyanıkmış, sonra alt kattan sesler geldiği için Emre'ye ve Tolga'ya mesaj atmış, Tolga 10 dakika sonra sizin eve gittiğinde ev yanıyormuş usta, evin içini aradılar taradılar ama Melisa'yı bulamadılar. Melisa ev yanarken evde değilmiş ama şu an nerede bilmiyoruz. Karakoldayız"
Derin bir sessizlik oluştuktan sonra telefondan teyzemin sesinin duydum.

"Ahmet, ne oldu? Elin yüzün bembeyaz olmuş. Kimle konuşuyorsun bu saatte?" dediğinde eniştemden ses gelmeyince babam konuşmaya başladı.
"Benim Yusuf"
"Enişte? Hayırdır bir şey mi oldu? Melisa iyi değil mi?"
"Yusuf, Emre, Tolga. Ben kızımı size emanet ettim"
Dediğinde ne tepki vereceğimi bilmiyordum. O kadar haklıydı ki... Hemen sonra Elif teyzemin sesi duyuldu.
"Ne demek size emanet ettim? Bir şey mi oldu! Cevap verin!" dediğinde babam telefonu kapattı, yüzünü ellerinin arasına aldı.

Orada o şekilde çok rahat 20 dakika durduktan sonra bir polis geldi yanımıza. "Bazı kamera kayıtları elimizde mevcut, izlemek isterseniz beni takip edin" dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye başlayınca bizde hemen arkasından gittik.

Birçok ekranın ve tuşların bulunduğu odaya girdiğimizde içeride 3, 4 tane polis vardı. Bize sol taraftaki 2 tane ekranı gösterdiler. O sırada polisler kendi aralarında bu konuyu tartışıyorlardı.

"Ev nasıl 10 dakika içinde yanıyor?"
"Demek ki kızı kaçıran kişi 1 veya 2 kişiyle çalışmıyor. Arkasında sağlam bir ekip var gibi görünüyor"
"Bence de öyle ve şöyle bir şey daha var. Kız attığı mesajlarda, kaçıran kişi gelmeden önce aşağıdan sesler geldiğini söylemiş. O zaman büyük ihtimalle adamlarından biri o sırada içeriye yanıcı bir madde döküyordu. Kız aşağı inince o bir yere saklandı ve kızı kaçıracak kişiyi bekledi, kız onların eline geçtiğinde de kaçıran kişi adamına talimat verdi ve adam evi yaktıktan sonra defolup gitti."
"O zaman o yazıyı nasıl yazdı?"
"O yazıyı o zaman büyük ihtimalle kız odadan çıktıktan sonra onun odasına girip yazdı. Az önce bir yere saklamıştır dediğimi unutun, asıl olay bu. Evet, kız odadan çıktı, o sırada adam bir yere saklandı, kız kapıyı açtıktan sonra adam yukarı çıkıp yazıyı yazdı"
"Evet, aynen öyle gibi gözüküyor"

İhanet ve İntikamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin