26.BÖLÜM

22 7 15
                                    

(Elif)

Öteki dünya vardı değil mi ?

Var olmalıydı yoksa içimdeki bu ateşin harını söndüremezdim; söndürecek takâtim kalmazdı.

Ben Elif ruhen ölümle cebelleşen lakin yaşama bir umut düğümüyle tutunmaya çalışan kadın...ben Elif nice kadının sessiz çığlıklarının sesi...nice feryatların konulmamış adı...

Dünya bu kadar kötüyken yaşamama değer miydi... bilmiyorum lakin...lakin kalbim lütfen savaşmaya devam et...

♣️

Yanıbaşımda, gözyaşları kızarık pembemsi gözpınarlarından soğuktan buz kesmiş ellerime süzülen adamın sıcacık elinin beni sarmalaması bana huzur veriyordu.

Huzur muydu yoksa bir kayboluşluk hissi miydi çok seçemiyordum fakat tek dileğim geçmişi zihnimin demir zincirlerinden söküp çektikten sonra hiç olmamış hiç yaşanmamış gibi gülümsemekti.

Gözyaşlarım rüzgarın acımasız esintisiyle yüzümde kururken akmayı durdurmuşlardı sahi bir insan ağlamasa bile akar mıydı gözyaşları göz pınarlarından?

Yorgundum,çok yorulmuştum; savaşmaktan geçmişin ağlarına takılı kalıp işkence çekmekten,nefretten...hırstan...öfkeden!

♣️

"Gidelim mi?" demiştim ağlamaktan titreşen nefesimi eksi derece havaya bırakırken.

Üstüm başım çamur olmuştu,benim mezarımın toprağıydı bunlar,ölü ruhumun gömülü olduğu mezarın yaş ve soğuk toprağının...

Donuk bakışlarla son kez mezarıma bakıp arabaya doğru yönelmiştim.

Ölmek kimileri için ne güzeldi...

♣️

Arabaya bindiğimizde kimseden çıt dahi çıkmıyordu,herkes sessizliğe bürünüp sessizce haykırıyordu düşündüklerini.

Sessizliği ilk bozan Hasan olmuştu.Şoför koltuğundan aynaya bakarak"Abi nereye gidiyoruz?" demişti Kayra'nın bembeyaz kireç kesmiş yüzüne bakarken.

"Arnavutköye..."dediği an sözünü kesip"Arnavutköy mü?" demiştim histerik bir sesle.

Bir sorun mu var der gibiydi yüzündeki bakışı.Bir şey dememişti,ben de üstelememiştim ama içim içimi yiyordu.

Tekrar orayı görmeye dayanabilir miydim,anılarım geri gelmişken orası... Kayrayla olan anılarım...belki de hatırlamak isteyeceğim tek kesitler...tekrar gözümün önünde canlanmasına hazır mıydım?

Dört yılın verdiği özlem hatta on iki yılın verdiği özlem...o geceden itibaren içimde büyüyen özlem,acı daha da büyürken buna dayanabilir miydim?

Geçmişle yüzleşmeye cesaretim var mıydı?

Geçmişle yüzleşmek istemesem dahi damarlarıma bir zehir gibi istila etmemiş miydi zaten?

♣️

Saniyeler dakikaları dakikalar saati aşarken yazlığa gelmiştik,yağmur etkisini dindirmişti bulutlara bırakmıştı yerini fakat güneş... güneş çoktan batmıştı.

Koyu bir maviliğe bırakmıştı,kızılımsı rengini.

O da hüzünlüydü besbelli,aynı benim gibi.

"Bir ihtiyacınız olursa buralardayım ben abi."
Hakan arabaya geri dönerken Kayra"Eyvallah!"deyip evin kapısına yönelmişti.

İçeri adımımı atmalı mıydım, korkuyordum...korkağın tekiydim...

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin