2.BÖLÜM

105 11 42
                                    

Cem Adrian~Bana unutmayı anlat

Sahi neydi çocuk olmak,neydi neşe ile umarsızca oynamak...

Ben on iki yaşımdayken unutmuştum çocuk olmayı,o ay ışığının aydınlatmasına rağmen karanlık olan o geceyi; rutubet kokusu tenime işleyen ruhumu çaldıkları o odayı bir türlü zihnimden silemiyordum belki de silmek istemiyordum bir gün hesabını sormak için "neden!?"demek için...

Ben Elif karanlığın içinde ince bir sızı ile mum ışığı arayan kız çocuğu,gözleri önünde annesi katledilen annesinin kanının kokusu hâlâ burnunu sızlatan acı haykırışları kulaklarında halen yankılanan kadın...

               ~~~~~===~~~~~

📞Zeliha yardımın lazım lütfen!

🔉Elif nasıl yardım edeyim ki evin etrafında kuç uçurtmuyorlar.

Odada deli gibi bir sağa bir sola yürürken bir anda aklıma gelen fikirle çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum.

📞 Zeliha aklıma bir fikir geldi!

Demiştim sinsice sırıtarak.

🔉O aklına gelen fikir benim de aklıma geldi ama olmaz Elin sakın yani!

📞Neden olmasın?

🔉 Ölebilirsin!

Dediğinde annemin resminin olduğu çerçeveye bakarak

📞 Yaşıyor muyum ki ben Zeliha?!

🔉Elif...

📞Her neyse önemli olan o sınava girmem ve bunun için her şeyi yapabilirim!

🔉Tamam planı anlat?

📞İlk olarak...

                 ~~~~~===~~~~~

🔉 İnşallah dediğin gibi olur Elif ve sağ salim o sınava girersin.

📞Öyle olmak zorunda Zeliha sen bana güven,şimdi kapatıyorum sabah haberleşiriz.

🔉Tamam canım, görüşürüz.

Telefonu kapatıp çalışma masama oturmuştum.Evet doğruyu yapıyordum kimse yanlış yaptığımı söyleyemezdi ama ya Zeliha'nın dediği gibi evden çıktıktan sonra yakalanırsam o zaman...o zaman b planını devreye koyacaktım.

Aferim Elif gazan mübarek olsun,sen gördüğüm en güçlü kadınsın ve başaracaksın.

Tamam iç sesim de beni motive ettiğine göre gerçekten umutlarım yeşermişti bu insan görünümlü varlıklardan çok yakında kurtulacaktım.

Akşam olduğu için balkonda hafif bir rüzgar esiyordu,Haziran sıcakları cidden insanı kavuruyordu bir de küresel iklim değişikliği de vardı tabi.

Kendime soğuk kahve yapıp balkona geçmiştim yarın benim için büyük bir gün olacaktı, biraz da olsa rahatlamam lazımdı.

Kulaklığımı taktıktan sonra açtığım şarkıyı dinlemeye başlamıştım sözleri o kadar anlamlıydı ki.

Bir yanda ağlayanlar, öbür yanda ise gülüşenler
Sonra taşan sabırlar, sabırtaşları çatlar
Ki tüm irtibatlar kesik hep yalan dolmuş tüm hatlar
Kuşta kırık kanatlar, hep uçmak ister yükseğe
Senin gönlün hürdür kuşum uç istediğinde göklere
Eyvah, eyvah yine mi kan?
Eyvah, heyhat ey insanlar
Eyvah, eyvah gözyaşını sil
Birçoğu mutlu değil, umutlu değil!

Ceza'nın şarkılarında bulduğum anlam beni içine çekerken hissettiğim nefes üzerine başımı çevirmiştim.

Allah'ım gerçekten sabrımı sınıyorlardı.

"Ne var yine niye geldin!"demiştim kulaklığı boynuma indirirken.

Serkan geçip balkonun mermerine otururken"Yine modumuzdayız bakıyorum!"

Aynen yine modunda Elif ama sana ne yani Serkan.

"Seni alâkadar etmeyen durumlarla fazla ilgilisin bakıyorum Akkan!"

"Beni en çok ilgilendiren kişi sensin Elif!"

Allah'ım şu adamın boğazına yapışmamak için kendimi zor tutuyorum.Ciddi miydi yani onca olan şeyden sonra?

"Şaka mısın Serkan,defol git!"

"Bu kaba laflar hiç ağzına yakışmıyor sevgilim!"

"Başlatma sevgiline,sen hâlâ idrak edemedin sanırım ama bak dur tekrar edeyim sana algıla diye;BEN SENİN SEVGİLİN DEĞİLİM SERKAN AKKAN,OKEY?!"

Umursamaz bir tavırla gülerken sinirlerim daha da zıplıyordu.

Sabret Elif son bir gün daha hatta son saatler,saatler sonra özgürlüğüne ilk adımı atmış olacaksın.

"Sen benim sevgilimsin ve hep benim sevgilim olacaksın Elif AKKAN!"

Bir dakika Elif ne dedi o şimdi son kelimesi neydi öyle"Akkan" mı dedi yoksa bana mı öyle geldi yok canım daha neler canına susamadıysa dememiştir,ama duydum dedi sorsana kızım!

"Ne dedin sen...son kelimeni bir daha söyle!"

Elimdeki kahveyi alıp zevkle yudumlarken,

"Elif Akkan dedim niye bir sorun mu var?"

Tamam elif sakin ol sadece seni sinirlendirmeye çalışıyor,

"Ne demek bu!?"

Kahveyi balkonun mermerine bırakıp ellerini omuzlarıma koyup kulağıma eğilerek"Hakan Yılmaz yani çok sevdiğin baban biricik kızının benim soyadım altına girmesine izin verdi geçmişimizi anlatınca!"dediğinde kulağımda uğultular yankılanmaya başlamıştı.

Ne diyordu bu ya,kendine gel Elif sadece seni sınıyor sakin ol...sakin ol.

Hayır sakin olamadım ve iyice gerdirdiğim avuç içimi yüzüne indirmiştim.

Yediği tokadın etkisiyle gülen Serkan'a bakarken bu kadar komik ne var diye yüzüne bakıyordum, gerçekten bu kadar komik olan neydi?

Ufak bir kahkaha attıktan sonra yanağındaki elini indirip cebindeki telefonu çıkarıp bana uzatmıştı.

"Baksana!"

Gözlerimi kısıp karşımda yüzüne elimin izini çıkardığım adama bakarken,

"Neye?"

"Nikah günümüze!"

"N-Ne?!"

Nikah günü mü demişti o,sınav günüm de nikah mı kıyacaktım,bu büyük bir şaka olmalıydı hem de eşşek şakası ve hiç komik değildi.

                ~~~~~===~~~~~

Kurtulmak istiyorum...tüm acılarımdan... bedenimi saran bu iğrenç histen...duygularımı parçalayan bu hayattan...

Yaşamak istiyorum anne...nefes almak istiyorum...unutmak istiyorum...

Bana şefkatle"kızım"demeni özledim anne...

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin