23. Kağıttan Gemiler

6.8K 465 109
                                    

İyi okumalar..

Medya: Barlas Karahan

Merhabalar, ilk bölüm Barlasın ağzından ve yılbaşından sonra Mardine gittiğinde neler olduğunu öğreneceğiz.

Barlasın çocukluğuna hazır mısınız? Çünkü ben değilim....

******

Kağıttan Gemiler

Barlas Karahan,

Rastlantı. Hayatımın bu döneminde bana hangi kelime seni anlatıyor diye sorsalar rastlantı derdim. Tesadüf Mihreyi karşıma çıkarmasaydı, şu anda hayatta olmayacağımı çok iyi biliyordum.

Yaşamım boyunca bazı dönemlerde pes etmiş ve ölmek istemiştim. İlk bunu istediğim de on yedi yaşındaydım. İstanbulda kimsesiz, yalnız ve arkadaşının evinde sığıntı gibi yaşayan biriydim. Ölmek istemiştim, bu yalnızlığım geçmeyecek sanmıştım.

Kafama koymuştum. Doğum günüme üç gün vardı ve ben o zaman kendimi öldürecektim. Bir gün kapı çalmış ve Kaan ile Miran karşımda bavulları ile duruyordu. On bir yaşında iki çocuk benim altı yaşında yaşadığım kaderi yaşamışlardı.

Miranın hali gözümün önünden asla gitmiyordu. "Abi biz evden kovdular, apar topar gönderdiler bizi yanına alır mısın?" Miran ağlayarak konuşmuş, Kaanda gözlerindeki yaşlar ile ona destek olmuştu. O gün ölmekten vazgeçmiştim. Arkamda onları bırakamazdım.

Abimden destek almış ve bizim için bir apartman dairesi kiralamıştı. İki sene boyunca hem onlara bakmış hem de sınava hazırlanmıştım. Zamanla her şey yoluna girmiş ve ben kendi ayaklarımın üzerinde durmayı, sorumluluk almayı öğrenmiştim.

Onlara bakmaktan  hiç gocunmamış, isyan etmemiştim. İkizler yanıma gelince aksine neşeli ve daha sabırlı bir insan olmuştum.

İkinci kere ölmeyi istediğim de ise dört yıl önceydi. Yıllar sonra Mardine gitmiştim. Sürgünüm bitmişti. Gitmek istemiyordum ama ablam hamileydi ve çok duygusaldı. Aklıma benim için yaptıkları gelince Naz doğmadan gitmiştim.

Babam yine becereksiz olduğumu, bir işe yaramadığımı ve yalnız öleceğimi söylemişti. Yine içimdeki umut dallarını yıkmıştı. Ona o gün seni ne mutlu eder diye sormuştum. Hiç düşünmeden cevabını vermişti, "ölmen," bunu bana söyleyen öz babamdı.

O anki sinirle hep gittiğim uçuruma gitmiş ve anneme dedemden kalan silahı şakağıma dayamıştım. Dediği gibi kimsesiz ölecektim. Cesedimi bulana kadar kurtlar parçalardı. Bir mezarım bile olmayacaktı. Beni kurtaran hayata döndüren ise çalan telefonum olmuştu. Abim ablamın merdivenlerden düştüğünü ve doğuma aldıklarını söylemişti. Doğuma daha iki ay vardı.

O an ki kaybetme korkusuyla hastahaneye nasıl geldim bilmiyordum. Ablamın beyni zarar görmüştü ve bebeği almak zorunda kalmışlardı. Naz küvezde ablam yoğun bakımdaydı. Benim için hayatını karartan ablam ölmemek için direniyordu. Ben o an büyük bir vicadan azabına kapılmıştım.

Abim bir yere kadar yanımdaydı ama ablam benim için erkenden evlenmişti. Sümbül anne ne kadar iyi olsa da ablam o eve gelince kendimi daha güçlü ve sanki annem yanımdaymış gibi hissetmiştim. Şimdi ise ben ölmeyi seçip onu bırakmayı düşünmüştüm.

O gün karar vermiştim. Artık güçsüzler gibi ölümü değil yaşamayı düşünecektim. O gece Naz hiç durmadan ağlamıştı. Abimler, babası sürekli yanına gidip sakinleştirmeye çalışmışlardı ama başaramamışlardı.

Şansımı denemek için girdiğimde ise kucağıma alır almaz susmuştu. Ablam cinsiyetini öğrendikten sonra her akşam aramış ve sanki Nazla konuşuyor gibi konuşmuştum. Ona masallar anlamıştım. Anne karnında olan çocukların dışarıyı duyduduklarını öğrenmiş ve sürekli konuşmuştum.

İlk Aşk   / Gerçek Aile Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin