İyi okumalar..
Çok fazla açıklama yapmak istemiyorum sizi çok güzellll bir bölüme davet ediyorum.
********
Kız ve erkek..
Peri ve Umut...
Bebeklerim canlarım. Sevdiğim adamdan olan parçalar. Her güne şükretmemi sağlayan iki küçük bebek.
"Peri'm, Umut'um benim güzel bebeklerim." Kadife sesi o kadar rahatlatıcıydı ki bu andan kopmak istemiyordum. Barlas'ın bize olan sevgisini doya doya yaşamak, şefkatine sığınmak, onun kanatları altında olmak istiyordum. "Mucizemin mucizeleri," dediğinde gözyaşlarımı tutamadım. Soyutlandığım gerçekliğe geri döndüm.
Hala hastane odasında ve sedyenin üzerindeydim. Odaya baktığımda doktoru görememiştim. Sanırım bize biraz zaman vermek için yalnız bırakmıştı. Alnımda hissettiğim sıcak dudaklar ile gözlerimi kapatıp, anın tadını çıkardım.
"Teşekkür ederim sevgilim."
Basit bir teşekkür değildi. Anlamlıydı. Gözlerinde minnet, heyecan ve çok fazla sevgi vardı. Onun beni keşfettiği gibi bende onun bu hallerini yeni görüyordum. Barlas'a sevmek yakışmıştı ama sevilmek onu değiştirmişti. Gözlerimi kapatıp açarak karşılık verdim. Tekrar öpüp uzaklaştı ve kendine edindiği görevi yerine getirdi.
Peçete alıp, karnımı sildi. Dudaklarını karnımın iki yanına değdirip eteğimi düzeltti. Kalkmam için yardım edince sedyede oturur halde durdum ve karşımda bana hayranlıkla bakan adamı dayanamayıp yanağından öptüm. Bu halime çapkınca güldü. Saçımı düzeltti, dudaklarıma kısa ama etkili bir öpücük bıraktı.
"Bir an önce gidelim, abini biraz delirtmem gereken konular var." Yaramazlık kokan sesine gülerek kafamı salladım. Paravandan çıkıp, Selma'nın karşısına oturduk. Bize neler yapmamız gerektiğini anlatırken aklıma gelen soruyu sordum.
"Yolculuk yapabilir miyim?"
"Kendini cok yormamak şartıyla yapabilirsin," Barlas bana nereye gideceğiz der gibi bakıyordu. "Kaan ile Miraç'ın mezuniyet töreni var ya, gelecek hafta." Dediğimle aklına gelmiş olacak ki kafasını salladı. Miraç sadece staj işlerini buraya aldırmış ama sınavları için sürekli İstanbul'a gidip gelmişti.
"Dediğim gibi kendini yormadığın sürece yolculuk edebilirsin." Selma'nın sesi ile ona kafa sallayarak tamam demiş ve isimiz bitince odadan çıkmıştık.
"Alışveriş yapmamız lazım," diyen Barlas'a inanılmaz gözlerle baktım. "Abimler bir dünya eşya almış Barlas ne alışverişi," yüzünü asıp, "ben almadım daha onlara ne oluyor ki." Çocuk gibi mızmızlanmasına kıkırdadım.
"Sende odalarını yapıyorsun sevgilim."
"Bir zahmet yapayım," homurdanması ile koluna girip, "onlara değil ama bana yapmalıyız baksana kilo aldım." Bana sen ne diyorsun der gibi bakıp, "bir iki kilo aldın Mihre alt tarafı." Beni baştan asagiya süzüp, "ayrıca her yerin dolgun dolgun mükemmelsin şu an," dediğinde biraz uzaklaştım. Kolundan çıktığımda kaşlarını çattı.
"Önceden beni beğenmiyordun yani? Bunu mu anlamalıyım," dediğimde sertçe yutkunduğunu gördüm. İçinden ettiği küfürleri görebiliyordum. "Öyle demek istemedim," diyerek savunmaya geçtiğinde, "ha hep öyle olur." Yanından geçip, arabaya ilerledim.
"Ben benim aklımı sikeyim," diye söylediğini duyunca sırıtmaya başladım. Arabanın kapısını uzaktan açmıştı ve onu beklemeden arabaya geçtim. Barlas'ın hala sinirli olduğunu görünce bakışlarımı kaçırıp güldüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/349339649-288-k681267.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk / Gerçek Aile Serisi 1
Novela JuvenilGerçek aile/ ilk aşk hikayesi Kitaplar birbiri ile bağlantılı değildir. Çok fazla klişe olmayan gerçek aile ve aşk hikayesi arıyorsan doğru yerdesin. İnsan hiç konuşmadığı birini özler miydi? İnsan adından başka birşey bilmediği birinin konuşmasın...