İyi okumalar...
Bol Barlas ile Mihre ile bölüme hazır mısınız?
Severek yazdığım bir bölümdü.
Onları yazmayı özlemişim.*****
Anladım Her Şey Sensin
Sevgilim,
Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum, bunları sana verecek miyim onu da bilmiyorum ama yazdıkça özleminle baş edebiliyorum. Birini özleminin insanı bu kadar yaktığını, küle çevirdiğini bilmiyordum.
Ben aşka dair her şeyi seninle öğreniyorum...
Mon soleil, buradan gideli altı ay oldu ve ben seni en son üç gün önce gördüm. Doktorun odasına girdin ve Toprak abinin kollarında ağladın, ben yarı açık kapıdan sadece sana bakabildim... bu yük çok zormuş Mihre, bazen neden demek istemediğini, neden beni yanında istemediğini anlıyorum ve benim canım daha çok yanıyor.
Senin orada tek başına acı çekmen beni yakıyor.
Ben yanmayayım diye kendini yakman zoruma gidiyor Mihre... çocuk gibi ağlamak, sana koşmak ve merhametli kollarında sakinleşmek isteyen yanım her geçen gün büyüyor...İnsan bir kokuyu özlemle anar mı Mihre? Kokunu benden alan her şeye düşman oldum.
Ah Mihrem..
Ah can yangınım..
Ah soleil...Beni kendi özleminle, sensizlikle yakıyorsun ve bundan haberin bile yok...
Barlas...
****
Heyecan. Kalbim iki yıl sonra ilk defa bu kadar heyecanlı atıyordu. Yıllar sonra onu öpmek kalbimi hatırlatmıştı bana. Onun dudakları şifaydı ve beni her öptüğünde canlanıyordum.
Ne olduğunu anlamadan beni kalçamdan tutarak kaldırdı ve bacaklarımı beline sardı. İlerimizde duran koltuğun sırt kısmına beni oturttu ve bacaklarımı açarak arasına girdi. Nefeslenmek için ayrıldı ve alnını alnıma dayadı.
"Bu gece önce sevişeceğiz, sonra konuşacağız, sonra yine sevişeceğiz, sonra kavga edeceğiz, sonra yine ve yeniden sevişeceğiz. Bu gece yanımdan bir an ayrılmayacaksın. Hatta bundan sonra bir adım bile ayrılmayacaksın yanımdan." Dudaklarım kıvrıldı ve güldüm. Bollaşan ayağımı ona daha çok sardım.
"Çok özledim," sanki bunu emir almış gibi dudaklarımı tekrar öpmeye başladı. Kollarımı boynuna doladım, "ben öleceğim sandım," nefesini yüzüme vererek mırıldandı. Dudaklarını önce şakağıma oradan da yavaşça yanağıma ve dudağıma değdirdi.
"Bana seni sevemediğin aylar bıraktın, hepsini ödeyeceksin. Sensiz geçen zamanın bedelini ödeyeceksin Mihre." Konuşması bitince kafasını boynuma gömdü, önce burnu ile kokumu çekti, "bunca zaman kokunu benden esirgediğin için suçlusun," sesi boğuk ve tutkulu çıkmıştı. Kendini kaybetmekten korkuyor gibiydi.
Köprücük kemiğimi önce hafif ısırmış ardından emmiş sonra da küçük küçük öpmüştü. "Nasıl duracağım ben Mihre, özlemin içimde bu kadar çokken nasıl duracağım?" Benden çok kendine söyleniyor gibiydi. Durmasını istemiyordum saatlerce beni sevebilirdi, sıcaklığını bana verebilirdi, beni sevmesini çok özlemiştim.
"Barlas, sevgilim," bakışları anında gözlerime değdi, bir damla yaş düştü. "Sevgilim," dedi ve yüzümü avuçlayıp her yerini öpmeye başladı. Biraz ayrıldı ve omzumdan tutup kendine çekti. Saçlarımı öpüp ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk / Gerçek Aile Serisi 1
Novela JuvenilGerçek aile/ ilk aşk hikayesi Kitaplar birbiri ile bağlantılı değildir. Çok fazla klişe olmayan gerçek aile ve aşk hikayesi arıyorsan doğru yerdesin. İnsan hiç konuşmadığı birini özler miydi? İnsan adından başka birşey bilmediği birinin konuşmasın...