41. Düğün

5.3K 377 72
                                    

İyi okumalar..

Bölümde 200 oy ve 150 yorum sınırı vardır. Sınırı geçildiği zaman bölüm gelecektir. Yorumlarınızı gerçekten çok seviyorum ve beğeniyorum. Hepsini okumaya çalışıyorum, beni motive eden ve tekrar bölüm yazmamı sağlayan bunlar lütfen isteğimi kırmayın.

Duyurular ve alıntılardan haberdar olmak için beni İnstagramdan takip etmeyi unutmayın. Hayaliyazar000 hesabıma sizi de bekliyorum

****

Düğün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Düğün

Barlas Arslanoğlu,

Sevgisizlik. Beni anlatan, beni tanıtan, büyüten sevgisizlikti. Çocukken zordu ama büyüdükçe zorluklar daha da arttı. İhtiyaç duyduğum zamanlar her bir adımımda daha fazlaydı.

Babama hep ihtiyacım vardı. Neden kendimi ona bağımlı olarak hissediyordum? Bu zamana kadar gemileri yakmam gerekmiyor muydu? Beni bunlara iten o değil miydi? Neden ona karşı hala acizce sevgi bekleyen yanım harekete geçiyordu. Mihre ile bunun geçtiğini düşünüyordum ama yanılmıştım. Hiç bir şey geçmemişti. Hala aynıydım, hala içimde sevgisiz çocuk vardı.

Sevgisizce büyüyen ben Mihre'ye verdiğim söz gibi iyi bir baba olabilecek miydim? İyi bir baba nasıl olmalıydı ki? Bir ölçütü, bir formülü var mıydı?

Onun için deneyecektim.
Onun için öğrenecektim.

"Barlas," Gökhanın daha kapıyı açmadan bağırması ile yüzümü buruşturdum. Burada bile huzur vermiyordu. "Ne var?" Sesim ile adım seslerinin bana doğru yaklaştığını duydum.

"Ne yapıyorsun burada?" Sorgulayıcı sesi ile elimdeki viskiyi gösterdim. "İçiyorum," bana kafasını sallayıp almaya çalıştı. Engel olunca ses çıkarmadı.

Bağ evinde, büyük koltuğun önünde, yerde ayaklarımı uzatmış, karşımdaki büyük camlardan, ıssızlığa bakıyordum. Gökhan da yanıma oturdu. Bakışlarımız karanlık camda karşılaştı.

"Neyin var? Evlilik öncesi korku mu sardı yoksa?" Alaylı sesine gözlerimi devirdim. "Siktir git Gökhan."

"Cık," dedi ve diğer tarafımdaki viskiyi aldı ve açtı. "Mihre yolladı beni, git şu hıyara bak, dedi." Onu umursamadan camdan bakmaya devam ettim. "Kavga mi ettiniz?" Rahat vermeyecekti. Öğrenene kadar konuşturmaya çalışacaktı.

"Evlenmeyelim dedi," gözleri büyüdü. İlk duyduğumda bende böyle olmuştum.

"Demez lan, neden desin ki? Bugün evinize gelen bir kaç eşyayı birlikte yerleştirdik." Sesi düşünceliydi. Bir şeyleri düşünüyor gibiydi. "Babandan geldiğinizden beri  tuhafsın, kıza bir şey mi dedin?"

"Demedim, kendimi çektim biraz. O da vicdan yapacaksan böyle evlenmeyelim dedi."

"Haklı lan kız, şu haline bak Barlas, iki gün sonra her şeyi göze aldığın kadınla evleneceksin ama burada içiyorsun. Bunalımdasın. O kızın ne suçu var lan?" Sözleri kalbi delip geçti.

İlk Aşk   / Gerçek Aile Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin