Yeni sezon ile hepinize merhaba. Uzun ve güzel bir serüvene kaldığımız yerden devam ediyoruz.Bu sezonda farklı birinin aşkını da ele alacağız. Eminim onu da çok seversiniz.
Bölüm için 200 oy ve 100 yorum sınırı vardır. Geçen bölümlerde sınır geçilmeden attığım bölümler olmuştu ama şimdi bekleyeceğim. Daha önce de demiştim en büyük motivasyonum sizden gelen yorumlar diyerek. Eksik etmezseniz sevinirim.
İyi okumalar.
*******
Değişen Kader
2 yıl sonra,
Barlas Aslanoğlu,
Zaman. O kadar çok zaman geçmişti ki, o kadar çok olaylar olmuştu ki, yorulduğumu, bittiğimi hissediyordum. Günler, geceler, haftalar, aylar, yıllar geçmişti. Hayatımdaki en değerli varlığımı kaybetmiştim. Tek başıma kalmıştım. Güneşim artık yoktu. Bana doğmuyordu. Benden çok uzaktaydı.
Bir elimde çiçekler diğer elim ise Nazın elini tutuyordu. İki yıldır ezbere bildiğim yolu bu sefer Naz ile birlikte gelmiştik. Benim gibi oda özlemişti.
Artık büyümüştü. Buraya neden geldiğimizi çok iyi biliyordu. İlk zamanlar alışmamız çok zor olmuştu ama öğrenmiştik. Onsuz yaşamaya çalışıyorduk.
"Biz özlemiş midir?" Nazın heyecanlı sesi ile ona baktım. "Evet özlemiştir." Aldığı cevap ile tatmin olmuş ve gülümsemişti.
"Beni unutmamıştır dimi? Onunla çok az zaman geçirdim?" Adımlarımı durdurup önünde eğildim. "Asla, seni çok severdi. İnsan sevdiği kişileri ne olursa olsun unutmaz," bunu Nazdan çok kendime diyordum. Unutmazdı dimi? Acaba beni unutmuş muydu? Dedikleri gibi miydi gözden uzak olan gönülden de ırak olur ama benim gönlüm hala ondaydı.
Adını duyduğumda bile kalp ritmim artıyordu. Onsuz geçirdiğim günler, onunla geçirdiğim günleri geçmişti. Kader bize hep ayrılık yazmıştı. Nasıl olacaktı? Neler olacaktı bilmiyorum ama artık yorulmuştum. Onsuz olmaktan yorulmuştum.
Naz ile sakince yürümeye devam ettik. Buraya her geldiğimde duygularım daha ağır basıyordu. Ona kızgındım, kırgındım beni bıraktığı için ama buraya gelince onu anlıyordum ve her şey geçiyordu. Bana sen bana geçecek dersen, geçer diyordu. Haklıydı. Şimdi de onu anlayınca geçiyordu. Onu özlemiştim. Kokusunu, sesini, her şeyini özlemiştim.
Adımlarım mezarın başında durunca Naz elindeki çiçekleri yavaşça mezara koydu. Toprağa ekmeye başladı. "Dayı böyle mi yapıyorduk?" Onun yanına ayaklarımın üzerinde çöktüm. "Evet güzelim, böyle yapıyoruz." Ona yardım ederek elimizdeki bütün çiçekleri ekmiştik.
Önce dua etmiş, sonra taşı okşamaya başlamıştım. Naz hala çiçekler ile uğraşıyord. Mezar taşının kenarına oturdum. "Sümbül anne, seni çok özledim. Nasılsın? Biliyorum iyisindir. Hep iyi ol Sümbül anne." O sırada bir rüzgar esti. Derin bir nefes aldım. "Beni mi merak ediyorsun? Aynıyım ben de Mihresiz. Ona kızamıyorum da, anlıyorum da ama kırgınlığım geçmiyor Sümbül anne. Beni bırakıp gitmesini kaldıramıyorum. Çok özledim. Seni de onu da çok özledim." Gözümden bir damla yaş düştü.
"Dayı," Naz elini omzuma koymuş bana destek oluyordu. "Babaannemi bende özlüyorum dayı ama sen ağlama lütfen." Küçücük hali ile beni anlamaya çalışıyordu. "Mihre ablayı da özledin dimi?" Ona sadece kafamı salladım. "Üzülme dayı, gelecek o. Ben biliyorum." Keşke dedim içimden. Keşke gelse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk / Gerçek Aile Serisi 1
Teen FictionGerçek aile/ ilk aşk hikayesi Kitaplar birbiri ile bağlantılı değildir. Çok fazla klişe olmayan gerçek aile ve aşk hikayesi arıyorsan doğru yerdesin. İnsan hiç konuşmadığı birini özler miydi? İnsan adından başka birşey bilmediği birinin konuşmasın...