"Bırakma... Sana bırak diyen mi oldu?"diye fısıldadığımda cevabını vermek için üzerime eğilirken ikimizin de lanet okuduğu o sesi duyduk.
"Bırakın birbirinizi! Aldılar yeterince görüntü! Ayrıca Eliz herkes seni bekliyor! Şahitsin ya hani!"dediğinde Alp ikimizde derin nefesler alarak ayrıldık. Gözlerimden çıkan alevi fark eden Alp hemen Toprak'ın arkasına saklanırken çok yanlış kişiye güvendiğini birazdan anlayacaktı.
"Sen konuşursun sevgilim. Benim evlendirmem gereken birileri var?"derken Toprak'ın gözlerine baktığımda o bana göz kırpmıştı. Alp tam benim arkamdan gelecekken Toprak tarafından tabiri caizse ensesinden yakalanmıştı.
Hak etmişti!
Topuklarımı vura vura ilerledim çifte doğru. Nisan'ın şahidi benken Leonardo'nun şahidi...
Dimitris idi...
Dimitris mi? Benim çıldırma seansı başlıyordu...
Nisan ile göz göze geldiğimde nerede olduğumu sorgulayan bir bakış atınca Alp aklıma geldi ve daha da sinirlendim.
Nikahta ki yerimi aldığımda başladılar.
Beş dakikadan az sürmüştü. Birbirlerini kabul edip etmediğini bizim de şahit olup olmadığımızı sormuşlardı sadece. Sonrası bilinen şeylerdi. Hepimiz alkış tutarken Leonardo, Nisan'ı öpüyordu. Artık Nisan bekar değildi...
Listeden birisi eksilmişti.
Sırada kim vardı? Umarım bu çatlak kız ayağının altına beni yazmamıştır! Şu anda evlenmek gibi bir niyetim yoktu! Kararımı değiştirecek şeyler olmadığını sürece böyle düşünüyordum.
"Darısı artık senin başına..."dedi Dimitris kulağıma eğilerek. Ona sadece göz devirirken ilk dansları için şarkı çalmaya başlamıştı. Benimkileri aramıştı hemen gözlerim. Kaan , Emel'i zorla dansa kaldırırken Alp , Büşra'nın dansa kalmaması için büyük bir direniş içindeydi. Bu direnişin sebebi yanlarında dikilen çocuk olmalıydı. Sonrasında bakışlarım Toprak'ı buldu. Bana doğru geliyordu.
"Beni sevgilinle tanıştırmayacak mısın?"dedi Dimitris. Dimitris'e döndüm.
"Sen neden benim eski sevgilim gerilimi yaratıyorsun ortalıkta bakayım?"dediğimde Toprak da gelmişti.
"Senin bu betonluğuna dayanan erkeği yakından tanımak isterim... Dimitris ben!"dedi Toprak'a elini uzatırken. Toprak bir bana bir de ele baktı sonra sıktı.
"Bana beton diyene bak... Cıvık yumurta seni! Hani... Nerede sevgilin? En son övüyordun internetten!" dediğimde kaşları çatıldı.
Yaaa böyle alırdım havasını... Daha dün ayrılmışlardı çünkü!
"Sen nereden öğrendin? Hepsi o magazineler yüzünden!"dedi sonra aklına beni sinir edecek bir şey gelmiş olacak ki hemen sırıttı." Tabi bu magazineler sen ve düşman aile aşkından anca fırsat buldu işte bizimkine... Nasıl gidiyor?"dedi Toprak'a.
"Anladığım kadarıyla seninkilerden iyi olduğu kesin!"dediğinde Dimitris yüzünü buruşturdu.
"Adamı da iki ayda kendine benzetmişsin! Neyse bana müsade... Daniel ve Anna seni bulurlar... Hatta ben onlara bir iki tüyo bile veririm!"dedi Dimitris eline tatlılardan birini alırken.
"Neymiş o tüyolar çok merak ettim bak!"dedim.
"Magazineler nerede siz orada... Kameraları takip edin diyeceğim sizi bulsunlar diye..."dedi bizden uzaklaşırken.
"Bu hangisi?"dedi Toprak kulağıma doğru.
"Dimitris... Ruslardan nefret etme sebebim!"dedim gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Akşam Sefası Tohumu
Action"O beyinin içinde ne geçtiğini anlayamıyorum... Her seferinde kendini daha da aşacak şeyler söylüyorsun ama hepsini de yapıyorsun... Eliz... Çok tehlikeli oynuyorsun! Düşersen ne olacak?"dedi gözlerimin içine bakarak. "Tutarsın... Tutmaz mısın?"dedi...