İyi okumalar...
Titreyen ellerime rağmen derin bir nefes alarak açtım elimdeki kağıdı. Roseline ve Alara tam karşımda duruyorlardı. İçerideki gürültü patırtı dışarıya kadar gelirken kendi el yazısıyla yazdığı belli olan uzun sayfalar... Evet uzun sayfalar çünkü tek bir kağıt değildi. İki kağıttan oluşuyordu.
" Nasıl başlayacağımı bilemiyorum...
Daha önce kimseye de mektup yazmadım.
İlk yazdığım kişi sensin ve son da olacaksın.
Ben Ramiro Montenegro... Zaten bu mektubu okuyorsan biz çoktan tanışmış ve ben artık yanında değilimdir. Evet hiçbir şey senin sandığın gibi değildi Eliz Erçil Karayel...
Seni sandığından daha uzun süredir tanıyordum. Seninle ortak bir amaç uğruna bir ekip olmadım. Emma Forster... Bir diğer ismiyle Emine Erçil Karayel... Hayatımı kurtaran kadın sen ise intikamımı alacak olan kadınsın.
Babanneni en başından beri tanıyıp onun yaşadığını bildiğim halde sana söylemediğim için çoğu zaman yüzüne bakacak yüzüm olmuyordu. Muhtemelen giderken de olmayacak. O yüzden beni buradan anlamanı istiyorum.
Ben Ramiro Montenegro... Montenegro ailesinden kalan tek kişiyim. Ailem Castelliler tarafından yok edildiğinde daha reşit bile değildim. Emma Forster. İlk o zaman karşıma çıkmıştı. Babası Erlick Forster. Babam ile çok sıkı dosttu. O zamanlar yer altında Emma'nın her şeyi yok sayıp bir Türk olan Orhan Karayel ile evlenmesi çok konuşulmuştu. Oradan az çok tanıyordum ama hiçbir şeyi yok saymayıp aslında bir oyun planladığını daha o zamanlar öğrenmiştim.
O mutlu bir evlilik sürerken bende güç toplamaya çalışmıştım. İlk başta babamdan kalacak mirasın Castellilerin eline geçmemesi için yer altı tahtına oturdum. Bir sürü suikast girişimi oldu. Bir sürü ölümden döndüm ama ben de aşık oldum Eliz. İlk yok ediliş sadece annem babam ve kardeşlerimdi.
Belly ile evlenmem çok bir etki oluşturmadı yer altında ama kızımın olması... Onların da felaketini getirdi. Castelli beni yok etmeye çalışırken benden sonra işlerin başına geçme ihtimali olan bir vârisi kabul edemedi. Bir suikast planladı.
O gecede ölmedim.
Emma yine yetişmişti.
Keşke yetişmeseydi...
Ama olan oldu. Daha da her şey berbat olurken sonunda seninle karşı geldim. Yine bir hastane odasıydı ve Eliz sana hep kızım gibisin dememin bir nedeni de kızım büyümüş olsaydı muhtemelen sana benzerdi. Bakışların bana kızımı hatırlatıyordu. Belki de ben onu sende görmek istedim. Bilmiyorum ama seni gördükten sonra bu gerçeği saklamak daha da ağır geldi bana.
Emma'nın hepinizi koruyacak bir planı olmasıydı sana her şeyi söylerdim. Benim bu olaydan kazanacak hiçbir şeyim yoktu. Sadece ölürken içim daha rahat edecekti çünkü intikamımı almış olacaktım.
Karımın... Kızımın... Ve senin...
Anne olamayacağını öğrendiğinde tepki vermemeye çalıştığını hatırlıyorum. O zaman daha tanışmamıştık ama ben senin o zamanlarda hastanedeki güvenliğini sağlıyordum. Bunu sen o zaman da bilemedin. Her şeyi Riccardo hallediyor gibi gösterdik çünkü sen sadece ona güveniyordun.
Oysa Roseline , Lucas, Libby, Ostroverkhov , Dimitris...
Daha hastanedeyken biz etrafını kuşatmıştık. Onların hiçbiri Emma'nın varlığından haberdar değillerdi. Benden emir alıyorlardı ki bu emirlerin hepsi Emma'nın emirleriydi. Sen ne zaman uyandın. O zaman emir aldığımız kişi değişti. Emma'nın da isteği bu yöndeymiş ama ben bunu sonradan öğrendim çünkü onların senden emir almasını bizzat isteyen bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Akşam Sefası Tohumu
Aksiyon"O beyinin içinde ne geçtiğini anlayamıyorum... Her seferinde kendini daha da aşacak şeyler söylüyorsun ama hepsini de yapıyorsun... Eliz... Çok tehlikeli oynuyorsun! Düşersen ne olacak?"dedi gözlerimin içine bakarak. "Tutarsın... Tutmaz mısın?"dedi...