Alara Gümüş Karayel
Yağız KarayelOrtamı aydınlatan sadece üzerimize üzerimize patlayan beyaz flaş ışıklarıydı. Boy boy fotoğraflarımız çekiliyordu her bir taraftan. Müziğin sesi artık baş ağrıtıcı olurken biz öylece duruyorduk.
Hiçbir temasımız yoktu onların düşündükleri gibi.
Herkes birbirimizi öptüğümüzü sanıyordu ama biz öylece bekliyorduk. Benim ellerim onun ensesini sıkıca tutuyordu. Onun da elleri benim yüzümü. Saçlarım iki yandan bir açık vermemizi engellemek amacıyla perde görevi görüyordu.
"Çok güzel olmuşsun... Elbiseni beğendim."dediğinde güldüm ve bu hoşuna gitti.
Herkes ne sanıyordu biz ne yapıyorduk ve sanırım tertemiz delirmiştik.
"İltifatın için teşekkürler... Elbiseyi birlikte seçmiştik zaten!"dediğimde kafasını salladı.
Birlikte kaldığımız süre boyunca bu geceyi planlanmıştık.
Elbisem...
Saçlarım...
Makyajım...
Hepsi planlıydı.
"Şu glosu bir eve gidelim hemen çöpe atacağım... Canımı yakıyor..."dedim. Gerçekten dudaklarım cayır cayır yanıyordu ve kızardıklarına emindim.
"Şu anda gayet şiş gözüküyorlar..." dediğinde bakışlarının dudaklarımda olduğunu yeni fark etmiştim. Artık ayrılmamız gerekiyordu.
"Hadi şu işi bitirelim ama baştan söyleyeyim bu gece beni toplamak zorunda kalabilirsin..."dedim ve ondan ayrıldığım gibi kurumun girişine yöneldim. Kimseye bakmadan. Göz teması bile yoktu ama başım dikti. Asla başımı öne eğmezdim. Her ne yaparsam yapayım...Korumalar magazini engellediği için kurumun girişi açıktı. Işıklar yanmadan önce içeri girmiştim nihayetinde ve benim arkamdan gelen tonlarca kişi olduğuna emindim. Özellikle de ailemin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Akşam Sefası Tohumu
Azione"O beyinin içinde ne geçtiğini anlayamıyorum... Her seferinde kendini daha da aşacak şeyler söylüyorsun ama hepsini de yapıyorsun... Eliz... Çok tehlikeli oynuyorsun! Düşersen ne olacak?"dedi gözlerimin içine bakarak. "Tutarsın... Tutmaz mısın?"dedi...