Çocukluk Hislerim

ÇH -48-

Playlist: David Guetta ft Nicki Minaj, Afrojack, Bebe Rexha - HEY MAMA

Havuzdan çıkıp üzerime bir havlu aldım ve üzerimi değiştirmek üzere valizimin olduğu odaya girdim. Valizimi açarak içinden siyah bir şort ve askılı bir bluz çıkardım. Akşam olmak üzereydi, bu yüzden ince bir ceketi de elime aldım. Saçlarım hala ıslak olduğu için havluyla saçımı sardım.

Aşağı indiğimde Burcu'nun, Rüzgar'ın ve Barkın'ın kahkahaları doldurdu kulaklarımı. Salona girdim ve onları koltukta buldum. Ellerinde ise bir kaç kutu vardı. Pizza kutusu. Gülerek Barkın'ın yanına oturdum ve bir kutu da ben aldım.

"Umarım hergün bize pizza yedirmezsiniz beyler." Barkın kolunu omzuma atarak diğer eliyle de pizzasının kutusunu açtı. 

Son dilimi kutuda bıraktığımda, karnım artık patlayacak gibiydi. Her birimiz koltuğumuza karnımızı tutarak yığıldık. Rüzgar ise bir süre dinlendikten sonra koltuktan fırladı.

"Hey millet uyuyacak mısınız şimdi yani? Gece daha yeni başlıyor," diyerek sırıttı. "Dört tane bisiklet kiralayıp dışarı çıkalım. Buralara yakın bir yerde bisikletçi var. Sahile falan gideriz." Barkın da ayağa kalkarak elimi tuttu. "Bana uyar."

***

Dört tane bisiklet kiralayıp, bomboş yollarda rüzgara karşı ilerliyorduk. Bu müthiş bir histi, kendimi tam rüzgara bırakmış süzülüyordum adeta. Anın büyüsünü ise Barkın ve Rüzgar'ın çığlıkları bozdu. Ani bir fren yapıp bisikletimi durdurdum çünkü Barkın Rüzgar'a hızla çarpınca ikisi de düşmüştü.

Burcu ve ben gülmemize engel olamayarak ikisini yerden kaldırdık. "Barkın bisiklet sürmeyi bilmiyor musun oğlum yuh sana ya." Rüzgar üstüne düştüğü kolunu tutarken Barın ile alay ediyordu.

"Asıl sen önüme geçmeseydin ben gayet iyi sürüyordum." Barkın bisikletini yerden kaldırırken söylendi. Burcu'ya döndüğümde karşıda ışıkları yanan minik büfeye bakıyordu. Sol tarafımızda ise durgun deniz ve kumlar duruyordu.

"İçecek bir şeyler alalım mı? Sonra sahilde otururuz, siz de dinlemiş olursunuz." Burcu bisikletine tekrar bindi.

"Burcu gel ikimiz alıp gelelim, Miray ve Barkın da kumlara otursunlar o zamana kadar." Rüzgar Burcu'yu da alarak büfeye doğru bisikletini sürmeye başlayınca Barkın ile bir süre birbirimize baktık ve bisikletlerimizi sağlam bir yere park ederek kumlara oturduk. Ayaklarımıza soğuk su değiyordu, dizlerimi kendime çekerek gökyüzüne baktım.  Barkın ise başını omzuma koymuştu.

"Bugün ilk gün henüz ama çok huzurluyum Miray. Hiç bitsin istemiyorum, hep beraber olalım istiyorum." Barkın'ın sözleri karşısında adeta içim eriyordu. ''Senin yanındayken,'' diye başladığımda omuzuma biraz daha baskı kurdu. ''Çok huzurluyum, mutluyum, güvendeyim.'' diyerek devam ettim ve temiz havayı içime doldurdum.

''Bitmesin Barkın.'' dediğimde başını kaldırarak gözlerini, gözlerime sabitledi. ''Bitmeyecek Miray.'' dedi gülümserken. ''İçimde bir his var,'' dediğimde kaşlarını kaldırdı. ''Tuhaf bir his.'' diye devam ettiğinde kafasını biraz daha yaklaştırdı bedenime. ''Her şey çok güzel olacak.'' dediğinde dudakları dudaklarımı bulmuştu. ''Her şey çok güzel olacak.'' diyerek onu tekrarladım dudaklarının üstünden dudaklarımı hareket ettirerek.

''Bunun sonu yatakta biter.''

Rüzgar'ın alay dolu sesini duyduğumda geri çekildim hızla. ''Pislikleşme be!'' dediğimde güldü ve elinde ki biraları uzattılar. ''Bu ne Rüzgar?'' dedim biraya tiksinirmişçesine bakarak. ''Bira.'' dedi gülerek.

''Kızım tatildeyiz keyifini çıkar.'' dediğinde onu haklı bularak elimde ki biradan büyük bir yudum aldım. İlk başta boğazımı yaksa da sonradan verdiği tat paha biçilmezdi.