28.Bölüm

144 27 3
                                    

Yıldıza tıklayın arkadaşlar .

.
♢♢♢♢

Tam ona ayak uydurdum derken kapı açıldı .

" OHA "

Dedi bir ses .

Eymen küfür edip kafasını çevirdi ve kapıya döndü .

Barkın ağzını kocaman açmış bize bakıyordu .

Benim şaşkınlıktan ve utançtan dilim tutulmuştu . Ve az önceki öpüşmenin etkisinden kurulabilmiş değildim . Yüzüm yanmaya başlarken Barkın sonunda konuştu .

"Telefonumu unutmuşum da . "

Ben dememiş miydim kesin telefonunu unuttu diye ? Gerizekalı .

Eymen benim gibi sırtını dolaba yasladı .

O kadar utanmıştım ki kendimi bi odaya kitleyip ölene kadar çıkmamak istiyordum .

" Telefonumu unutmuşum hahshshdhfu . Çok komik dimi yani . Iğh. "

Dedi. Eymen onu hiç tınlamadan bana bakmaya devam etti .

Barkın hemen eğilip telefonunu aldı .

Merdivenlerden inerken onu yakalamak için koştum .

"Barkın bekle . Barkın ! "

Kapının orada onu yakalamıştım .

Barkın ' ın yanına koşup kulağına fısıldadım .

" Sakın abime veya başka birine söyleyeyim deme . Ağzından da kaçırma . Sakın Barkın . Ölümün benim elimden olur . Cenazene bile gelmem . "

"Gelmez misin ?"

"Gelmem ."

"Gelmem demesen söylerdim . Ama söylemem . "

"Söz ver. "

"Boş yere söz vermek günah . "

"Barkın !"

"Tamam tamam . Söz . "

Hemen ellerine ve ayaklarına baktım . Tek ayağını kaldırmıştı .

" Indir o ayağını tekrar söz ver . "

"Söz . Veriyorum . Ama sen de anlatıcaksın. "

"Neyi ?"

Dedim yüzüm daha da kızarırken .

"Yüzünün kızarmasına sebep olan şeye sebep olan şeyi . "

"Kafam karıştı şimdi . "

Dedim anlatmamak için.

"Domates olduğuna göre anladın . "

Diye fısıldayıp göz kırptı Barkın . Ardından korna sesi geldi ve Barkın telaşla kapıdan çıkıp gitti .

"Poyraz 'a yaptığımı o Barkın'a da yapsam üzülür müsün ?"

Dedi Eymen .

Eymen 'in şişmiş dudaklarını görünce yüzüm kızardı . Iyice utanmaya başladım . Kafamı eğip yere baktım .

Bir cevap vermem gerekiyordu değil mi ? Soru neydi .

" Üzülürüm . "

Dedim ayaklarıma bakarken .

Eymen halime güldü . Bana doğru gelince ben de geri gittim . Sırtım kapıya yaslandı . Bu sahneyi bildiğimden ve daha fazla bu utanca dayanamayacağımdan hemen kolunun altından geçtim .

"Aç mısın ?"

Diye sordum mutfağa ilerlerken .

"Göster bakalım hünerlerini . "

Deyip gülümsedi ve arkamdan mutfağa geldi .

Yüzüm hâlâ yanıyordu. Yıkamadan geçecek gibi değildi .

"Ben yüzümü yıkayıp geliyorum . "

Deyip onay aldıktan sonra lavaboya doğru gittim . Yüzüne bakamıyordum .

Yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra kendime baktım .

Dudaklarım şiş . Yüzüm hâlâ kızarık .

Parmaklarımın uçlarıyla dudaklarıma dokundum . Hâlâ yanıyorlardı.

Hâlâ karnımda kelebekler uçuşuyordu. Eymen 'i gerçekten seviyordum . Aşkın nasıl bir şey olduğunu bilmiyordum ama gelince anlarsın demişlerdi . Aşk beni çoktan bulmuştu . Bu zamana kadar ondan kaçan bendim .

Tekrar ve tekrar yüzümü yıkayıp içeriye doğru yol aldım .

Mümkün olduğunca yavaş gittiğim mutfağa girdiğimde Eymen un ve kek yapacak temel şeyleri çıkarmıştı . Neden unu ayrı söyledim bilmiyorum .

Yanına doğru gittiğimde musluğu açtığını gördüm .

"Hayır "

Dedim ama çok geçti .

Musluktan gelen sular aşşağı doğru değil Eymen 'in üzerine doğru akıyordu . Eymen uzanıp musluğu kapattı ama tişörtü sırıl sıklam olmuştu .

Bana döndü . Kendine gülüyordu. onu öyle şaşkın görünce gülmeye başladım .

"Bunun amacı neydi ?"

Diye sordu o da gülümserken .

"Barkın.... Deniz için .... tuzak kur....muştu.... Ama ondan önce ... sen yakalandın. "

Dedim kahkahalarımın arasından .
Beni kolumdan tutup tezgaha yasladı ve musluğu açtı .

Hem gülüyor hem de ıslanıyordum. Eymen de benimle birlikte gülmeye başladı . Kafamı eliyle itip musluğun dibine tuttu . Boğazıma su kaçınca öksürmeye başladım ama gülmeyi de kesemiyordum .

Eymen öksürdüğümü görünce suyu kapattı . İkimiz de sırıl sıklam olmuştuk. Birkaç saniye daha öksürdüm. Sonunda öksürüğüm kesilmişti .

Bakışlarımı yukarı kaldırınca Eymen 'in bana baktığını gördüm .
Ben ne olduğunu anlamadan Eymen dudaklarıma bir buse kondurdu .

Ben anın şokuyla orada dikilmeye devam ederken,

"Git üzerini değiştir . "

Deyip önümden çekildi . Birkaç saniye daha orada dikilip sendeleyerek odama doğru gittim .

Kıyafetlerimi değiştirirken tekrar yüzümü yıkamam gerektiğini anladım .

Birkaç defa daha yüzümü yıkayıp mutfağa indim . Eymen tişörtünü çıkarmış elindeki listeye bakarak bir şeyler yapıyordu . İlgimi çeken taraf tişörtünü çıkarmış olmasıydı . Yani .

Kapıya yaslanıp Eymen 'in kaslı sırtını keserken bana döndü . Bakışlarım baklavalarına kayınca gözlerimi çekmem zorlaştı .

" Önlük getireyim . "

Diye mırıldandım . Hem benim akıl sağlığım için daha iyi olacaktı .

Dolaptan önlükleri çıkarıp birini Eymen 'e attım.

Kendiminkini bağlayıp Eymen 'e döndüm .

Pembe kalpli önlükle şimdi tam hayallerimin erkeğiydi.

" Çok yakışmış "

Dediğimde üzerine baktı .

"Bence de . "

İkimiz de birbirimize sırıtarak baktık . Ve keki hazırlamaya başladık . Daha çok Eymen yapıyor ben ise onu izliyordum . Mutfak deneyimim hiç olmamıştı .

■■■

kısa biraz ama idare edin .

KUŞ BEYİNSİZ ~Askıda~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin