30. bölüm

371 33 0
                                    


Eve geldiğimde etrafa bir göz attım. Kimse yoktu. Kimsenin haberi olmadan gidip gelmek zordu. Ama en azından güçlerimde gelişme vardı.

"Evde kimse yok."

James'in sesiyle sıçradım. Elim kalbimin üstüne gitti. Korkudan ölecektim ben.

" Ödümü koparttın."

James tek kaşını kaldırdı ve kollarını göğüsüne bağladı.

" Neredeler?"

" Sophie Sam'i bayıltıp alışveriş merkezine götürdü.  David de onu kurtarmaya gitti. Cody ve Emily de sinemaya gitti."

Sophie. ve Sam'i bayıltmak.

" Sophie nasıl bayıltmış ki Sam'i? "  Bir kahkaha attı.  Ne olmuştu ki?

"Sophie Sam'e gelmesini söyledi. Sam reddedince, tavayı alıp kafasına geçirdi."

Bende kahkaha atmaya başladım.  Dakikalarca güldüm heralde, durduğumda ciddi bir şekilde beni izleyen bir James'le karşılaştım.

" Ne ol-"

" Sen nerdeydin?" Hemen bir yalan bulmam gerekiyordu. Parmaklarımla oynamaya başladım.  Ama başım yukardaydı. Acaba söylersem kızarmıydı? En önemlisi kızarsa ne olurdu?
"Bana yalan söyleyemezsin Ally. Eğer söylersen sana wirklichkeit kullanırım."

Şimdi James beni tehdit mi etmişti?  Aptal! Hem o ne öyle?!? Witces mi neydi? Ellerimle oynamayı kestim ve çenemi yukarı kaldırdım.  Tam ağzımı açmıştım ki kapı çaldı. Pardon kapı yumruklandı. Hemen koşarak kapıyı açtım.  David kucağındada Sam duruyordu. İçeri geçtiler.  Sophie de oflayarak arkalarından geldi. David Sam'i koltuğa fırlatıp kendini de tekli koltuğa bıraktı. Sophie salona geldiğinde elindeki bir bardak limonatayı Sam'in üstüne boşalttı. Sam çığlık atarak koltuktan  aşağı düştü.  Korku dolu gözlerle etrafa baktı. Gözleri beni bulduğunda bana doğru emekleyip pantolonumun parçalarını tuttu.

" Ally sana yalvarıyorum kurtar beni!" diye bağırdı. Yanına çöktüm. Rahatlatmak için sırtını sıvazlıyordum ama aynı anda gülüyordum.

" Ne yaptılar sana böyle ?" Hemen Sophie'ye baktı. 

" Ben bir şey yapmadım. Ayıldığında AVM'yi görüp tekrar bayıldı."
Sadece AVM'yi görüp mü bayıldı? Bu aptal gerçekten garipti!

" Yani AVM'yi görüp de mi bayıldın! "

Evet anlamında başını salladı ve ayağa kalkarak merdivenlerden çıktı.

Andy'nin Ağzından...

" Bu salak neden bizi çağırıyor? "  Kafamı iki yana salladım.  Salak kız Sophie ile arkadaş olmak için gönderildi. Ama başaramamıştı. 
" Cevap versene kalın kafalı!"
" Bana bak Alex sana buradan vururum öyle uzağa gidersin ki... Neyse. "

Dirseğini omzuma koydu.

" Söz mü bulamadım." Tip tip gülümsedi. Aptal kız! O sarı saçları yolup yolup eline vericektim de. O da beni eritmese iyiydi. Evet. Onun gücü biraz değişikti. Asit oluşturabiliyordu.

Siyah ruj sürdüğü dudaklarını büzüp "Haklısın yani benim gibi bir deha karşısında. "

Gözlerimi devirdim ve önüme döndüm.  Döndüğümde bir çift kıskanç gözle karşılaştım.  Beni Alex'ten mi kıskandı. Olivia hemen yanıma gelip koluma girdi. Alex'in dirseği hala omzumdaydı. Tanrım ben neyle uğraşıyorum böyle! 

" Alex. nasıl gidiyor? "

" İyidir patron. Sizin?" Olivia beni kendine çekince Alex afallasada yine toparladı ve gitti. Olivia'ya döndüğümde onunda orada olmadığını gördüm.  Tanrım erkeklere sabırlık versin!

Ally'nin Ağzından...

Herkes salondaydı. David ve Cody maç izliyordu. Emily ve Sophie dedikodu yapıyordu.
Sam tek bakım yaptığı tırnaklarını törpülüyordu. Aslında Sam güzel kızdı.  Bakım yapmaya ihtiyacı yoktu. Ama tırnaklarına özen gösteriyordu.

" Dinleyin size bir şey söyleyeceğim. " Ve James'in sesiyle ona döndük.

"Perşembe günü bir balomuz var orada birini bulmamız lazım. Ve bu bir kostüm balosu. O yüzden yarın alış veriş'e çıkın. Tabi Sam hariç. "

Sam derin bir nefes aldı ve arkasına yaslandı.
"Kim?" diye sordu Emily.

James yarım ağız sırıttı.
" Seçilmişlerin lanetli yarım elması. "

" Nasıl?!?" diye cırladı Emily.
Kimdi bu lanetli yarım elma?

Wirklichkeit: gerçeklik büyüsü

SeçilmişlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin