Final ♥

689 34 8
                                    

Medyada
Ally'nin kızı Sara.
Sam'in kızı Jessica.
Emily'nin oğlu Andrew.
Olivia'nın oğlu Andy.

6 sene sonra...

"Sara! Kızım! Şu hırkayı giy!"

Küçük cimcime koşmaya devam ediyordu.

"Hayıy anne! O hıykayı sevmiyoyum! Hiçbiy şey yapamazsın!" deyip dil çıkardı. Tanrım! Bu kız kimden çekmişti.

"Baba! Annem bana zoyla hıyka giydiymeye çalışıyoy!" James hemen Sara'yı kucağına aldı. Sara, James'i daha çok seviyordu.
Babasının kızı!

"Biraz sonra Sam teyzenlere gideceğiz. Hadi zorluk çıkarma, güzelim."
Sara sessizce başını salladı ve kucağından indi. 'Ben söyleyince niye yapmıyorsun!' bakışımı atıp James'in yanından geçmek için harekette bulundum ama tahmin edin ne oldu?

"Annecik sinirlendi mi?" diye sordu alayla. Kafamı diğer tarafa çevirdim.

"Trip mi atıyorsun? Hadi ama 23 yaşındasın." Kolumu ondan kurtarıp göğsüme topladım.

"Sara'ya bende hırkasını giymesini söyledim ama o seni dinledi! Babasının kı-" James dudağıma bir buse koyup geri çekildi. Gülümsedim. Bu sus demekti.

"Iyy! Baba, annemi neden dudaktan öptün? Yanak ne güne duyuyor?" Sara'nın yarım yamalak konuşması ile ona döndük. Şükürler olsun ki hırkayı giymişti.

"Hadi gidelim." dedi James ve Sara'yı kucağına aldı. Sara'yı seviyordu. Hangi baba kızını sevmezdi ki?

James'e kız olacağını söylediğimde o kadar mutlu olmuştu ki. İlk kere bir erkeğin mutluluktan ağladığını görmüştüm. Sara da babasını seviyordu. İstediği bir şeyi önce James'e, sonra bana söylerdi.

Arabaya doğru yürürken Sam'in neden bizi çağırdığını düşünüyordum. Tamam, Sam bizi evine çağırırdı ama bu sefer bize önemli bir şey söyleyeceğini söylemişti.

"Sence Sam bize ne söyleyecek?"

"Bilmem o Sam, yani... herşey olabilir. Değil mi Sara?" James kucağındaki Sara'ya dönüp sırıttı.

"Bence, Sam teyze Jessica'yı öldüydü ve bize bu mutlu habeyi veymeye çağıyıyoy."

Sara ile Jessica hep kavga ederdi. Onları ayıran Andy olurdu. Andrew daha küçüktü o yüzden Emily'nin kucağında otururdu. Tabi bazen Cody de alırdı. Sonuçta babası.

Sam'in evine geldiğimizde arkamızdaki arabayı fark ettim. Sam, Olivia'yı da çağırmıştı.

Olivia, Andy'den sonra çok zor bir hamilelik geçirmişti. İki kere düşürme tehlikesi geçirmişti ama küçük Andy onu bırakmamıştı. Gerçekten babasına benziyordu. Olivia evlenmemişti. Hala Andy'i seviyordu ve ona ihanet etmek istemiyordu.

"Ally, nasılsın? " deyip bana sarıldı Olivia. Andy ve Sara iyi anlaşıyordu ama bazen Andy, Sara ve Jessica'nın arasında kalıyordu. O zamanda Emily'nin yanına gider, Andrew'ı severdi.

"Hadi! İki saattir sizi bekliyoruz! Kaplumbağadan farkınız yok!"
Sam bize kapıdan bağırırken Sara da ona bağırmaya başladı.

"Sam teyze, Jessica öldü mü? "
Biz kahkahalarla gülerken kapıya gelişmiştik. Sam Sara'yı kucağına alıp sinsice gülümsedi.

"Hayır. Ama istersen David'i ve Jessica'yı birlikte öldürebiliriz."
İçeriye girdiğimizde David de omuzlarında Jessica ile geliyordu. Jessica Sara'yı görünce gözlerini kısarak ona baktı. Sara da aynı şekilde bakıyordu.

"Bu yayım ağazı neden getiydiniz Ally teyze?"

"Asıl yayım ağız sensin koca kafalı!"

Andy oflayarak Emily'nin yanına gitti. Andrew, Andy'i seviyordu. David Jessica'yı yere indirip masaya geçmiti. Öküz!

"Ooo! Ellerine sağlık Sam." dedi Olivia neşeli sesiyle. Sam hızla yanına gidip ona sarıldı.

Herkes masaya oturduğunda yemeğe başlayacaktık ki...

"Size bir şey söyleyeceğimi söylemiştim."

David Sam'in elini tuttu ve sıktı. Sam derin bir nefes aldı ve yüzüne gülüşlerinden birini koydu.

"Evet söylüyorum... Hamileyim!"

Herkesten sevinç nidaları yülselirken Jessica herkese kaşları çatık bakıyordu. Bunu sadece ben fark etmiştim çünkü herkes Sam'i teprik ediyordu. Jessica'nın yanına gittim.

"Jess. Neyin var?"

"Şimdi annemin biy çocuğu daha mı olacak?"

Evet anlamında kafamı salladım.

"Ne yani beni sevmiyoylay mı da başka çocuk yapıyoylay. Sevmiyoyum ben o çiykin şeyi." dedi titrek sesiyle. Hemen ona sarılıp kucağıma aldım.

"Hayır. Annenler senin yalnız kalmanı istemediği için bir çocuk daha yaptı. Kardeş en büyük hediyedir. Abla olmak daha da büyük bir hediyedir. Zamanı gelicek kardeşinin sana, seninde kardeşine ihtiyacın olacak. Hem biliyor musun? Andy'nin babası da benim kardeşimdi."

Kafasını kaldırıp siyah gözlerini bana dikti.

"Ben abla mı oldum şimdi?"
Yine evet anlamda kafamı salladım. Hemen kucağımdan indi ve annesine koştu. O daha gitmeden Andy yanıma geldi. Sanki sır verirmiş gibi parmak uçlarına kalktı. Bende yere çömeldim.

"Babam yüyamda seni sevdiğini söyledi." diye fısıldadı.

Andy... ablasını bırakmamıştı.

Arkadaşlar ikizimin (okuryazar1313) isteği (yalvarışları) üzerine yeni bir kitap yazma kararı aldım ve huyum kurusun iki hikaye yönetemiyom. İkizinizin olması küçük erkek kardeşinizin olmasından zordur. Hele o ikiz sadece üç dakika büyükse.

Neyse yeni bir hikaye yazacağım ve isteyen olursa okuyabilir. Hoşçakalın :'(

SeçilmişlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin