16 yaşında iken Andy ve onun sinir bozucu arkadaşlarından biri gelmişti. Onu daha önce görmemiştim. Normal olarak odama girdim. Sandelyeme oturup, müziğin sesini sonuna kadar açtım. Omzumda bir el hissettim ve ayağa kalktım. " Merhaba. Ben Jhon." Elini uzatmak yerine elini belime sardı ve beni kendine çekti. Eli yavaşça aşağı iniyordu. Ben sanki durdurulmuş bir film gibi olduğum yerde duruyordum. Jhon'un eli kalçalarıma indiğinde beynim algısı açılmış gibi onu ittirmeye başladım. " Bırak beni! " diye bağırmaya başladım. Onun gücü karşısında bir toz tanesi kalmıştım. Yüzünü yüzüme yaklaştırırken gerginlik katlanıyordu. Dudaklarımız birbirine değince çırpınmayı bıraktım. O beni iştahla öperken arkadaki yatağa doğru ilerliyorduk. Beni yatağa yatırınca karnına sağlam bir yumruk geçirdim. Elleri gevşedi ve dudaklarımdan ayrıldı. Koşarak odadan ayrıldım. Kalbim yerinden çıkacaktı. İçimden ölmek istedim. Yolda koşarken ayaklarım beni piknik alanına getirdi. Oradaki banklardan birine oturdum. Kalbim korkuyla çarpıyordu. Çok korkmuştum. O beni öpmüştü. Daha onu tanımıyordum. Sabaha kadar bankta oturdum. Sabah eve geldiğimde kendimi odaya kilitledim iki gün boyunca da çıkmadım. Bazıları için kolay olabilir ama ben 16 yaşındaydım.
*
Onun burada olduğuna inanıyorum. Beni nereden bulmuştu? Nasıl bulmuştu? Bunu düşünecek çok vaktim olacaktı. Şimdi ondan kurtulmaya odaklanmalıydım. " Görmeyeli daha da güzelleşmişsin." dedi ve dudaklarıma yapıştı. Beni ilk öpüşü gibi öpüyordu. İştahla ve iğrenç... " Ally!" diye bağırdı şaşkın bir ses tonuyla James ve kapanan gözlerim açıldı. Zaten açılır açılmaz Jhon suratına bir yumruk yedi. James onu döverken Sophie beni oradan uzaklaştırdı. " İyi misin? " Sesi endişeli çıkıyordu. O burada ne arıyordu? Neden beni arıyordu ? James yanımıza geldiğinde yüzünde garip bir ifade vardı. Bir anda beni bileğimden tutup okulun çıkışına ilerletti. " Onu tanıyor musun? " James'in sesi beni korkutmuştu. Bir şey söylemedim. Sadece başımı evet anlamında salladım. " Onu nereden tanıyorsun? " Beni sarstığı için ne cevap verdim ne de başımı salladım. " Bırak kızı! Zaten şokta! " Sophie'nin sesi daha da endişeli geliyordu. " Jhon'u nereden tanıyorsun? " Beni tutan elinden kurtuldum. " Sana neden hesap vereyim! Sanane! " dedim. Koşmaya başladım. Ciğerlerim kopana kadar belkide bayılana kadar. Buraya nasıl gelmişti? Beni nasıl buldu? James onun adını nereden biliyordu? Beni yine bulurmuydu? Bunlar kafamı patlatırken kendimi bir koruluğun içinde buldum. Gözleri kafamın içindeyken kendimi bir ağacın arkasına oturttum. Şu an çökmüştüm. " Ally." dedi tanıdık ama nefret ettiğim ses. " Ne var?" Andy sinirimi bozuyordu. " telefonda birkaç ay uzaka olacağını söylemiştin. " Evet söylemiştim " Evet ama ne kadar uzak olduğunu söylemedim." Andy'le aramı hep bozuktu. Hiç abla kardeş olamamıştık. O annemi benden almıştı. O doğuduğunda ben bir yaşındayım. Annem hep ona istediği oyuncağı alırdı. Bende 7 yaşımdan beri istediğimi yapıyordum. İstersem çıkıp gidebiliyordum. Her şekilde kendimi korurdum ama o gün ne oldu bilmiyordum. " Annemin merak ettiği yoktu zaten"dedi alaycı bir gülüşle. " Zaten ne zaman umrundaydım. Gerizekalı." Son anda kafama dank etti. James bana onun Kara birşeyin takımında olduğunu söylemişti. " Ne oldu? Jhon işini pek yapamamış gibi. Eee, sonuçta James'in kardeşi" dediğinde sanki imme inmiş gibi olduğum yerde durdum. James'in kardeşi... Kulağa garip geliyordu. Öyle biri nasıl James'in kardeşi olabiliyordu. Şaka gibi.
Andy'nin Ağzından...
3 sene önce...
Jhon'u bizim eve getirdim. Plana göre Ally'i etkilemesi gerekti ama onu etkileme anlayışı biraz farklıydı.
Ally'nin kendini ne kadar iyi koruduğunu biliyordum 12 yaşında kendi kazandığı parayla karete eğitimi almıştı
O sene hiç yeni kıyafet almamıştı. Zaten fazlasıyla vardı. Ally'nin koşarak evden çıktığını duydum. Annem evde yoktu. Genellikle Seçilmişler çocuklarını 16 yaşında alırdı. Ama Kara Ruh 13 yaşında bize haber vermişti. Jhon'un yeteneği hızlılığıydı. Çok hızlıydı. Olivia'nın yeteneği hava elementiydi. Bu işte çok iyiydi. Sonuçta 5 yaşında eğitilmeye başlamıştı. Bende istediğim kişiye istediğim şeyi yaptırabiliyordum. Tabi 50 dakika boyunca. Ve bunu yaparken çok yoruluyordum, hatta çöküyordum. Kara Ruh bu aralar kaleyi içten fethetme havalarındaydı, bizi takmıyordu. " Aferin! Kara Ruh bizi öldürürse seni öldürüm. Ne yaptın da kaçtı?" Herşeyi mahvetti. Bir çuval incir suya düşmüştü. " Onu öptüm daha sonra onu yatağa sürüklediğim zaman karnıma yumruk attı " Bunu yapması kadar sakin bir şekilde söylediği için ona gözlerimi açarak baktım. Kara Ruh bizi kesin öldürürdü.
*
Ally'nin ağacın arkasında oturduğunu gördüğümde Jhon'un beceremediğini anladım. " James bunu sana söylemedi mi?" Allyy bana hep gerizekalı derdi. Hiçiyi bir abla kardeş olamamıştık...
