"Evet, Bayan..." dedim. Kadının adını bilmiyordum. Hem fark ettiğim ilk şey tüm kızların kısa etek yada şort giydikleriydi. Burası nasıl bir özel okuldu?!? Sophie de şort giydiği için ben içlerinde en garibiydim. Siyah bir T-shirt ve kot pantolon vardı. "Melis. Ayrıca daha derse başlamadan dersi böldüğünüz için ayrıca teşekkür ederim. " Arka sıralardan bir kızın güldüğünü duyunca herkes arka sıraya baktı. Straplez ve mini bir elbise geyen kız "Yaa. Öğretmenim. Yeni gelen kız biraz garibimize geldi." Dediğini anlamam saliselerimi aldı. " Sizde bana aşırı derecede tescilli gerizekalı göründünüz" dedimde kız ağzını açtı ve yüzünü buruşturdu. " Seni küçük fare!" dedi yerinden kalkarak. Üzerime yürümeye başladığında bende olduğum yerde duruyordum. Sophie'nin yanımda olmadığını anladığımda umursamadım. Yine bir yerlere gitmiştir. " Ally!" dedi. James'in sesini duymuştum ve bu beni hayrete düşürmüştü. " Ne yapıyorsun hayatım!?" dediğinde ikinci şokumu yaşadım. Ama oyun olduğunu anladım çünkü James bana fark ettirmeden göz kırpmıştı. " Hiçbirşey.! Herkes yerine geçsin. Bayanlar sizde cezalısınız. Bayım sınıfınıza." Öğretmene bak! Bizi diri diri fırına atıp güzel bir meze yapmak istiyordu sanki. Kızın ağzında öyle bir küfür duydum ki bir an o cümlenin içeriğini anlamadım. "Ne dedin sen?!?" dedi öğretmen görünümlü yaratık. " Hiç. " dedi . Yaratık bizi yanına çağırdı. James çoktan sıvışmıştı. " Adınız " dedi sanki bilmiyormuş gibi. "Ally." Sesim sessiz çıkmıştı ama kimsenin taktığı yoktu. " Sophie." Sophie'nin sesi benden gür çıkmıştı. Erkeklerin bazısı bakmıştı ama bazıları takmıyordu. " Yerlernize" dedi türünü bilmediğim yaratık.
*
Ders sıkıcı geçmişti. Öğle yemeğiydi. Sophie, David ve James'in yanına geçtim. " Sevgili taklidi mi? Çok klişe." dedim masaya otururken acıkmıştım ama önce sorumun cevabını almalıydım. " Sana yönelmesin diye garantiye aldık. Asıl sen söyle ilk günden daha tanışmadığın biriyle nasıl kavga edebiliyorsun?" dedi kaşlarını kaldırarak. " O meslek sırrı." dedim masadan kalkarken. " Birşey alacağım. Siz birşey istermisiniz? " Hepsi hayır anlamında başını salladı. Kantine yürürken birini görmüş gibi oldum. Ama sonra çok aç olduğumdan olduğunu anladım. " Bir çay lütfen. " Çayı önüme verir vermez arkamı döndüm. Aklımda acaba gerçekten gördüm mü diye geçirirken sert, narin ve gıcık bir cisme çarptım. " Napıyorsun sen yaa?!?!" Bu derste bana sataşan kızdı. "Gerizekali! Aptal! Elbisemi ne hale getirdin? " dedi ve saçıma yapıştı. Bende ona yumruk savurmaya başladım. Birkaç dakika sonra heryerde bizi ayırmaya çalışanlarla dolmuştu. Birinin beni belimden tutup çektiğini hissettim. Daha ona bakamadan beni okulun arkasına getirmişti. Hesap sormak için arkamı döndüğümde beni arkadaki pis duvara yapıştırdı. Göz göze geldiğimizde bir yandan paranoya olmadığım için şükrederken bir yandan burada olduğu için lanet okuyordum. " Yarım kalan bir işi bitirmeye geldim" diye fısıldadı.
