Böyle Sevmek Olur Mu

535 48 120
                                    

Perde 4Soğuk Temas, Farkındalık, İnkar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Perde 4
Soğuk Temas, Farkındalık, İnkar

Bera

Sırtıma değen sıcak eller soğuk tenimi ısıtırken ellerden kurtulmayı denedim. Bacaklarıma, karnıma, boynuma, bileklerime dolanıp beni kıskıvrak yakalayan onlarca el... Sert dokunuşlar... O tanıdık koku...

Rüyada koku olur mu?

"Lütfen..."

"Şiişşt, korkma. Abiler kardeşlerini böyle sever."

İncecik dudakların boynuma kapandığını hissettim. Gözlerim kapalı...

Ağladım, ağladım. Sesim çıkmadı. Kimse duymadı.

Hızla yattığım yerden doğruldum. Çok sık gördüğüm rüyalardan biriydi. En kansız olanlarından biri... Bana belki de en az acı verenlerden biriydi.

Rüyalarımı bertaraf edememiştim. Yıllar yıllar geçmişti. Bora abim gideli;o küçük, savunmasız, korkak çocuk öleli çok olmuştu. Masumluğunu yitirmiş bir yetişkin doğmuştu, elleri kana bulanmış bir adam... Zaman geçmişti ama her anı, her ânı beynime çekiçlerle, çivilerle kazınmıştı. Kurtulamıyordum.

Yeniden kafamı yastığa koyup rüyamdaki korkuya rağmen sakin olan göğsümün üstüne yerleştirdim elimi. Kabuslar görürdüm, kimseler bilmezdi çünkü ben kabuslarımı bile saklayacak kadar güçlü olmaya zorlamıştım kendimi. Nefes alışverişlerim hızlanmazdı, sayıklamazdım da. Sayıklasaydım Berat ya da Baler duyardı değil mi?

Baler...

Soluma baktığımda görmek istediğim kişi oydu oysaki yeri bomboştu. Saat daha yeni sekizi gösteriyordu. Dün sahile gitmiş, üçümüz saatlerce oturmuştuk. Soğuk havaya rağmen kimse kalkmak istememişti çünkü o an konuşmamız gerekmemişti. Ve bu bizim için iyi bir şeydi. Öteliyorduk. Dağlarca sorunumuz vardı, bizse hepsini halının altına süpürüyorduk. Bundan şikayetçi değildim, eğer konuşursak çok şey anlatmam gerekirdi. Hiç kimseye anlatmadığım onlarca şey...
Ailemi,abimi,maddeyi, Berra'yı... Anlatmayacaktım.
Benim için durum buydu.

Berat dilsiz misali sessiz kalıyordu. İyiliğimiz için canını dişine takan tek kişi Baler'di. Sürekli okuyordu, Berat'la konuşuyordu, benimle konuşmadığı için onunla on kat daha fazla konuşmak zorunda kalıyordu.
Geceleri uyumadığını biliyordum, uyuyamıyordu. Kalkıyor, bedenine yakışmayan küçük adımlarla karanlık odada sessizce bir aşağı bir yukarı yürüyordu.

Senden vazgeçtim, demişti dün bana. Dolaylıca da olsa söylemek istediği buydu.

Peki ben ondan vazgeçmiş miydim? Ya da ondan vazgeçmem gerekecek kadar bağlı mıydım ona? Hızlanan kalbimi duymazdan gelerek odadan banyoya geçtim. Burada değildi.

Elimi yüzümü yıkayıp tek tek odalara bakmaya başladım. Salonda, tuvalette ya da küçük odada değildi. Mutfağın balkonunun kapısı sonuna kadar açılmıştı. Çiseleyen yağmur parkenin üstüne kadar savruluyordu. Mutfak,davlumbazın sarı loş ışığıyla aydınlanıyordu ama burada da yoktu.

VURGUN ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin