Küçük Prens

512 55 144
                                    


Bu açıklamayı bölüm başına koymak hoşuma gitmez normalde ama artık gerçekten bıktım. Emeğin karşılığı olarak lütfen oylayın. En azından kurgunun sıralamaya girmesi için yardımcı olmuş olursunuz. Hepinize iyi okumalar dilerim. Umarım beğenirsiniz.
Bölüm ithafım Asmin_sor veekince_kitap

                                          Perde 4

Beş Yüz Milyon Çıngırak ve Beş Yüz Milyon Pınar

Baler

Birkan diye tanıttıkları çocuk salonda uyumaya devam ederken üstünden yere attığı battaniyeyi omuzlarına kadar örtüp kırık ayağımın üstüne basmaya çalışarak salondan çıktım. Artık daha rahat hareket edebiliyordum ve canım da eskisi kadar acımıyordu. Sanırım kemikler birbirine kaynamıştı. Hatta Berat'a söylesem belki alçıyı çıkartmak için hastaneye giderdik. Gerçi çoktan gitmişti. Sabah yüzümün her yerinde gezinen dudakları hissetsem de aşırı uykulu olduğum için kalkmamıştım. Ben kalktığımdaysa Berat yoktu.

"Elini yakacaksın. " Ocağın yandığını fark etmeden elimi olduğu yerde tutmaya devam ederken arkamdan gelen sesle irkilerek elimi çektim.

Bera keskin gözlerle direkt bana bakıyordu.

"Dalmışım." Çaydanlığı ocağın üstüne yerleştirip Bera'nın kenarından geçip gitmeye çalıştım. Kolunu belime sarıp buna engel oldu.

"Akşam öpüp, gece boyu saçlarımı okşayıp şimdi niye yüzüme bile bakmıyorsun? " diye konuştu bilmezce. Hadi ben ona zerre kıyamayan bir enayiydim de o kendisi de mi anlamıyordu neden böyle yaptığımı?
Bana yine zarar verse ben ona yine kızmazdım. Dün de kızmamıştım zaten ama bir yerde kendimi durdurmam gerekiyordu. Bir yerde ona gösterdiğim müsamahayı kesmem gerekiyordu.

Diğer kolunu da belime dolayıp sımsıkı sardı belimi. Bedenim sıcak bedenine yaslandığında kalbim hızlandı. Sıklaşan nefes alışverişlerimi kontrol altına aldım nefesimi tutarak.

Yanağını omzuma yaslayıp dudaklarını boynuma bastırdığında tüm bedenimin titremesine engel olamadım. Bedenim Berat'a bile böyle tepkiler vermezdi. Berat benim ilk aşkımdı, ilk sevdam, ellerimi ellerine kenetlediğim ilk insan; ilk sevişim, ilk sevişişimdi. Bera bunların hiç biri değilken bile o kadar çok şeydi ki artık psikolojik olarak varlığını kaldıramıyordum.

Bir insan bu kadar kısa zamanda nasıl devrim yapardı her yanımda?

"Bal... Baler. Hani Berat sana balım diyor ya... "

Sesi hafifçe titrerken gözlerimi kapattım.
Bipolar bozukluğu.... bir.

"Hmm."

"Ben de diyebilir miyim?" Boynuma sımsıkı bastırdığı burnu boynumda soluklanırken avuç içlerimi kollarına sardım.

Dün senden nefret ettiğini söylüyordu Baler, dün senden iğrendiğini söylüyordu bağıra çağıra.

Şişşt ama iyi değildi.

Hiçbir zaman iyi değil ki.

"Diyebilirsin." dedim kollarının arasında dönmeyi deneyerek. Belimdeki kollarını dönebileceğim kadar gevşetti.
Parmakları tişörtümün altından sert dokuda dolaşırken burnumu burnuna sürttüm.

Mesafe..., diye fısıldadı iç sesim beynime.
Kalbim o kadar hızlı müdahale etti ki dudaklarım dudaklarına çarptığında bir saniye bile geçmemişti.

VURGUN ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin