🥀Bölümler yeniden düzenleniyor. Bazı yerlerinde ufak değişikler var.🥀
Multi: Mert 🖤
💭
"Abi artık dur şurada kaç tane çeşme olan yerden geçtik. Hava alıp yüzümü yıkamam lazım anlıyor musun?"
"Biraz sonra dururum." Daha fazla bir şey demeden sustum. İstemediği sürece kimse durduramazdı onu. Mine ve Mert yol boyunca uyumuştu.
Bende biraz uyusam fena olmazdı. Yoldaki ağaçları sayarak uyumaya çalıştım. Kuzu ya da koyun sayarlardı bildiğim kadarıyla gerçi inekte olabilir bilmiyorum.
"Abla uyan geldik görmen lazım bu evi hadi!" gözümü hafiften araladım. Beni çekiştirerek arabadan indiren Mine'nin elini hafiften ittim. Bir insan böyle uyandırılmamalı.
Dışarıdaki esen havayı aldırmadan hızlıca karşımdaki eve baktım güzel gözüküyordu. Yolculuk tahmin ettiğimden sıkıcıydı. Herkes kendi halinde takılmıştı. Çıt çıkmamıştı arabanın içinde benim abime dur diye yalvarışlarım dışında.
Annem hayranlıkla evi geziyordu. Babam ve abim de eşyaları koyduruyordu. Ev boş değildi yeni eşyalar döşenmişti ama annemin vazgeçemediği eşyaları ve kıyafetlerimiz derken baya bir eşya getirmiştik buraya.
"Ben o halde gidip odamı seçeyim," şirince gülümseyip Mert'in kolunu tuttum.
"Dur bakalım, şimdiden söyleyeyim en büyük oda benim"
"Abla böyle anlaşmamıştık."
"Ama şimdi anlaştık," gözlerini kıstı.
"Gıcık." kafamı olumlu şekilde salladım.
"Biliyorum."
Mine'yi de kısa bir uğraşımdan sonra ikna edip en büyük odayı kaptım. Mine benimle kalmak istemişti ama tabiki ablalık görevimi yapıp kovdum odadan. Buradaki yatak ,dolap, çalışma masası falan benim eşyalarım değildi yeni alınmıştı ne ara olduğunu bilmesem de. Abim bir ara gelip kıyafetlerimin olduğu kutuları koyup çıktı. Onun odası da güzeldi. Lacivert ve beyaz renklerinden oluşuyordu. Benimkisi ise fıstık yeşilli ve beyazlıydı. Mine ve Mert'in odasına daha girmeye fırsatım olmadı. Yatak odasına baktığımda da orasıda mor renk ağırlıklıydı. Annemin ilginç seçimleriyle biraz garip dekarasyon olmuştu ama güzeldi. Ela teyzeler için de aşağı mahalleden ev tutmuşlar. Onlarda oraya bakmaya gitmişlerdi.
Akşam yemeğinde tek menümüz pizzaydı. Böyle zamanların kurtarıcısı olan efsanevi şey.
Herkes yorgundu bugün ve erkenden odalarımıza çekilmiştik. Şuan olduğum ortam oldukça farklı geliyordu. Bizimkileri arayıp odamı gösterdikten sonra yatağa uzandım. Onları şimdiden özlemiştim. Ne yapacaktım ben?
Onlar olmadan okul çekilmezdi ki. Okul konusunu da abim halletmişti. Benim isteğim üzerine kuzenlerimin olduğu okul değil de Ayşegül'ün olduğu okula yazdırmıştı. Aslı'yı görme amacıyla belki bu işine gelmiş olabilirdi. Aslı ablayı seviyordum ama abime yaptıkları
yüzünden çok kızgındım.Gözlerimi zor açık tutarken uyumadan Ayşegül'ü aramaya karar verdim. Çalıyor..Çalıyor.. Ve açtı.
"Ayşegül?"
"Afra bende seni arayacaktım geçen kapattım öyle suratına kusura bakma olur mu, nasılsın?"
Henüz geldiğimi bilmiyordu. Ona hayatının en güzel süprizini yapmaya kararlıydım.
"İyiyim sorun değil, uykum çok var da uyumadan seni aramak istedim nasıl gidiyor seninkiyle?"
"Harika, o tanıdığım en mükemmel erkek." Gülümsedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/39406959-288-k723247.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA #Wattys2019
Teen Fiction"Hani papatyalar vardır ya. Kimileri gülen suratların başına taç olurken, kimileri de 'seviyor, sevmiyor' olup ölüme mahkum edilirler. İşte bizim papatyalarımız bunlardan ibaret değil. Asla kopmayacak ve ezilemeyecekler. Çünkü cevap her zaman bel...