33.Bölüm "İki Alper bir Dünya'ya fazla. "

2.3K 111 32
                                    

Multi: Alper 💭🌺

💭💭💭💭

Gökhan ile bu şekilde bir akşam geçirmek güzel olabilirdi. Üzerimdeki elbiseyi gerçekten beğenmiştim ve saçımın da gayet iyi olduğunu düşünüyordum. Gökhan zaten iyiydi ama bu gece mantıksız olan bir şey vardı. Mine ve Mert'in burada tam arkamızda olması çok saçmaydı. Sessizlik için de süren on beş dakikalık yol nihayet bitmişti. Gökhan arabayı durdurur durdurmaz indim. Ve başımın belası ikili de anında indiler. Gökhan arabayı park etmek için giderken bizimkilere doğru baktım. Umarım hemen gelirdi çünkü ben çok üşümüştüm.

"Bana bakın ne işiniz var burada?"

Mine saçlarını geriye doğru atıp omuz silkince kaşlarımı çattım. Mert elleri cepte beni umursamıyordu bile. Ben de daha fazla bir şey demeden soru sormayıp içeriye girince öğrenmeye karar verdim. Üç saat sonra derbi maçı vardı ve bakmak istesem bile bakamayacaktım büyük ihtimalle. Başımı kaldırıp yıldızlara baktım ve derince nefes aldım. Her ne kadar düşünmemeye çalışsam da Semih'in şuan doğum günü kutladığını ve gayette mutlu olduğunu biliyordum. Tabi ki mutlu olmalıydı ama yine de beni de düşünmesini isterdim. Belime bir elin değmesiyle irkilmem eş zamanda oldu. Gökhan'da başını kaldırıp yıldızlara bakınca tekrar gökyüzüne baktım.

"Ne dilemek istersen dile."

"İyi de yıldız kaymıyor ki." Bana baktığını hissetmiştim.

"Olsun, kayıyormuş gibi dile." Hafifçe sırıtarak mırıldandım.

Kaymayan yıldız aşkına.

"Beni daima sevmeni diliyorum."

"Dileğiniz şimdiden kabul oldu küçük hanım."

Bakışlarımı ona çevirdim o hayatımın mükemmel bir detayıydı. O iyiki benimdi. Bunu defalarca kez söyleyebilirdim. Ona doğru hafif yaklaştım. Onu tam da şuan öpmek istiyordum.

"Abla ben üşüdüm." Mine'nin sesiyle onların burada olduğunu hatırlayıp hemen geri çekildim. İyiki burada olduğunun belirtisini vermişti. Yoksa Mine'nin karşısında ikinci bir öpüşme vakası daha yaşayamazdım. Üstelik Mert'te burada iken, gerçi onun bizi taktığı söylenemezdi ama yine de bu hoş olmazdı.

"Doğru, hadi içeriye girelim."

"İçeride güzel kız var mıdır?" Mert'in bu sorusu üzerine Gökhan gözlerini kısarak alt dudağını ısırdı.

"Olmaz mı?"

"Ah!" Yanağına attığım tokatın sertliğinden mi yoksa öyle bir hareket beklemediğinden mi desem gözlerini büyüterek bakmaya başladı.

"Bu ağır oldu."

"Hak ettin." Daha fazla bir şey demeden Mert ile ikisine atabildiğim en kızgın bakışımı atıp Mine'yi yanıma aldım ve içeriye doğru yürümeye başladım. Kapıya gelene kadar buranın neresi olduğunu bilmiyordum ama gece klübü gibi bir yer olduğunu fark etmemle olduğum yerde durdum. Mert ve Mine buraya giremezdi ben bile bu yıl girmeye başlamıştım ayrıca Gökhan niye buraya getirmişti ki.

"Gökhan, burası bir gece klübü ve sen buraya mı getirdin bizi?"

Kapıdaki iki adamla bakışıp içeriye girmememiz için işaret etti. Bana cevap vermemişti. Ve şuan gerçekten kızmıştım. İçeriye girdiğimizde hâla ondan cevap beklemekteydim. İçerisi kalabalıktı hem de fazlasıyla ama sigara kokusu veya etrafta içkiler yoktu. Sadece müziğe eşlik ederek dans eden insanlar dışında gayet normal ve temiz bir yere benziyordu. Mine'nin sevinçle bir yere bakarak el sallaması üzerine onun baktığı yere doğru baktım ama tek gördüğüm tanımadığım bir kızın yüzüydü.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin