20.Bölüm "Öp..öp..öp"

3.5K 162 26
                                    

Multi; Gizem 🥀

💭💭💭

"Ayşegül sana aşık olduğum için bir kez daha kendimi çok şanslı hissediyorum." Enis ve Ayşegül biraz önümüzde sarılarak yürüyorlardı. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama Ayşegül her şeyi halletmişti. Tüm cezaları kalkmıştı hatta. Buna fazlasıyla mutlu olmuştuk. Şuan hepsi nereye gideceğimizi biliyordu ben hariç. Alper'in yanına gidiyorduk ama neresi olduğunu bilmiyordum. Önce Alper'i alıp sonra okula gideceklerdi antrenman için.

"Alper bu haberi duyunca sevinçten ne yapar bilmiyorum."

Gizem'e doğru baktık hepimiz. Gülmeden yapamazdım.

"Salak mısın sen çıkart şu kafandakini."

Dilara gülerek konuşmuştu. Nereden buldu bilmiyorum ama kafasına bir taç takmıştı ve Mickey mouse kulakları vardı üstünde. Yoldan geçenlerde Gizem'e bakıyordu. Gökhan'a bakıp gülümsedim. Elini omzuma atıp beni kendine doğru çekip fısıldadı. "Daha bunlar hiç bir şey." Gizem gerçekten fazla özgüvenli kızdı.

"Hayır çıkartmayacağım çok hoşuma gidiyor böyle şeyler."

"Nereden buldun sen onu?" Gizem Enis'e doğru bakıp sırıttı.

"Dilara'nın kardeşine almış birisi bebek görmeye geldiği zaman ben de dayanamadım aldım ama geri vereceğim." Dilara'nın bebek bir kardeşi varmış bildiğim kadarıyla daha görmek nasip olmamıştı. Dilara şaşkınlıkla bakakaldı.

"Sen onu Defne'den mi çaldın!?"

"Hayır ben alırken Defne'ye sordum."

Müdürün odasından geldiğinden bu yana her şeyi hallettiği için sevinmesi gereken Ayşegül tam tersine somurtuyordu ama yine de konuşmuştu.

"Söyler misin el kadar bebek sana ne cevap verdi."

Gizem daha çok güldü. "Gözlerini yumdu ben de izin verdiğini anlayıp attım çantaya."

Onur gülerek Gizem'in kafasına hafiften vurdu.

"Manyak."

"Neyse ben buradan eve gideyim Alper'e benden selam söyleyin ve teşekkür etmesine gerek yok."

Yolun ortasında durmuş hepimiz Ayşegül'e baktık.

"Sevgilim nereye?"

"Aşkım ablamla bir işim vardı şimdi aklıma geldi."

"Gerçekten mi?"

Ayşegül üzüntüyle bize bakıp "Maalesef" dedi. El sallayarak uzaklaşınca arkasından öylece baktık Enis konuşana kadar.

"Siz gidin gelirim ben yanınıza sonra şimdi gitmem gerekiyor." Enis onun arkasından koşarak gidince Dilara konuştu.

"Ne oldu birden bire?"

"Anlamadım ki hadi gidelim." Onur'un sözünü dinleyip devam etmiştik yürümeye.

Geldiğimiz yer açık hava basketbol sahalarının olduğu yerdi. Hava fazla soğuk değildi ama bu havada şort giymek cesaret isterdi. Alper kıyafetlerini giymiş kendi başına oynuyordu. Hiç üşümüyor gibiydi. Onur bize dönerek fısıldadı.

"Bakın şimdi ben bize de top alıp geliyorum. Ses çıkarmayın."

"Çabuk ol." Gökhan keyifliydi.

"Bana da getir." Dediğimde Onur memnuniyetle kafasını sallayıp Gizem ve Dilara'ya baktı. Gizem taçını düzeltip kaşlarını kaldırdı.

"Ay yok ben taşıyamam o eşek kadar topu."

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin