25.Bölüm "Beni deli ediyorsun."

2.4K 148 16
                                    

Multi: Gökhan🥀

💭💭💭💭

Bir daha Begüm'ün saç renkleri ile dalga geçmeyeceğime,

Arzu'nun sevgili adaylarına kusur bulmayacağıma,

Semih'in golf toplarını saklamayacağıma,

Ayşegül'ün davranışlarına kızmayacağıma,

Abimin t-shirtlerini giymeyeceğime,

Mert ve Mine'nin aralarını bozup hiç bir şey olmamış gibi yapmayacağıma,

Söz veriyorum, yeter ki bugün her şey yolunda gitsin. Hatta annemin gelin adayı olarak bulduğu insanlara kötü davranmayacağıma.. Yok yok o kadar da değildi işte. Abimi göz göre göre evlendirmek olmazdı. Ben bunları düşünürken Gökhan çoktan içeriye girmişti. En arkadan ben girdim salona. İçeride Gökhan önce babamla sonra annem ve Ela teyze olmak üzere Abim, Mine ve Mert ile merhabalaştı. En son bana bakıp hafif kafasını salladıktan sonra ben de aynı onun gibi yapıp selamına karşılık verdim ta ki annemin sesini duyana kadar. Dakika bir gol bir hesabı düşündüğümü yapmıştı.

"Ay o ne öyle yabancı gibi selamlaşmak! Sarılın bakayım." Hepimizin bakışları anneme çevrilirken Ela teyze kaş göz işaretleri ile 'Abartma Sema' diyordu. Kimin teyzesi işte.

"Abartma annecim istersen."

"Sema bırak çocuklar nasıl selamlaşırsa selamlaşsın."

Öperek selamlaşabilirdim siz olmasaydınız babacım.

Babam ve abimde anneme bakarken ben Gökhan'a doğru bakmaya başladım. O da bana bakınca 'İşte benim ailem' demek istercesine omuz silktim, anlamış gibi sırıttı.

"İyi öyle olsun bakalım. Oturun hadi kaldık ayakta."

Annem ışık hızında yanıma gelip saçımı okşadı ve aniden oturmam için beni yani öz kızını itti. Ne olduğunu anlamamıştım ama ben koltuğa annem yüzünden sertçe oturunca Gökhan koluma dokundu panikle.

"İyi misin?"

Başımı olumlu anlamda sallayıp bakışlarımı anneme çevirdim karşıya babamın yanına oturmuş, bana bakıp göz kırptı. Söyler misiniz? Hangi anne kızını bu kadar çabuk vermek ister?!

Annemin sol tarafında Ela Teyze vardı. Kucağındaki Elif ise gözünü kırpmadan Gökhan'a bakıyordu. Küçük şeytan diye fısıldadım. Bunu duymuş olan Gökhan ve onun yanındaki abim bana bakmaya başlayınca susmayı tercih ettim. Gökhan şuanda ben ve abimin ortasındaydı. Diğer koltuğun bir kenarında Mert diğer kenarına ise Mine oturmuştu. Ne garip ki onlarda Gökhan'ı inceliyordu. Derince nefes aldım, umarım rezil olmazdım ben bu akşam.

"Tekrar hoşgeldin Gökhan oğlum nasılsın bakalım?"

"Hoşbuldum teşekkür ederim gayet iyiyim siz nasılsınız Korhan Bey."

Babamın tepkisini ölçmek için ona doğru bakarken annemin kaşlarını kaldırdığını görmüştüm. Babam ise gülümseyerek Gökhan'a bakıyordu.

"İyiyim evladım çok şükür diyelim, fakat ne o öyle 'bey' falan ayıp oluyor ama. Korhan amca diyeceksin."

"Aynen öyle oğlum, bana da istediğini de Sema Teyze ya da-"

Annemin bakışlarından ne söyleyeceğini anlamıştım. Panikle "Anne!" dediğim de bana bakanları aldırmadım. Annem beni anlamıştı neyse ki hemen lafı çevirdi.

"Neyse işte hadi biz şimdi Ela teyzen ile mutfağa kadar gidelim, geliyoruz hemen, hadi Ela."

Ela teyze kucağındaki Elif'i Mert'in yanına oturtup annemle beraber mutfağa gitti. Annem eğer cümlesini tamamlasaydı kesinlikle 'Ya da bana anne diyebilirsin' diyecekti eminim.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin