Multi: Mert 🥀
💭💭💭💭
"Bugün 2 Ocak 2007, bu defteri yeni aldım. Hemen bir şeyler yazmalıyım. Huyum kurusun.
Yarın çok önemli bir sınavım var. Fen ve teknoloji dersi ama çalışmak istemiyorum. Onun yerine bunu yazıyorum. Anlatmam gerekenler var bugün başka okuldan yeni bir çocuk geldi sınıfa. İsmi Gökhan'mış. Bana birini hatırlattı. İlk evimizdeki o çocuğu. Dört yıldır onu görmüyorum. Oysa biz öyle miydik? Günün her saati beraber takılırdık. Benim yüzümden dayak yemişti. Burnunu ısırmıştım. Ve daha neler neler. Ne kadar safmışım değil mi?
Daha fazla yazı yazamam elim ağrıdı çünkü ama son bir şey demek istiyorum. Yarın annemi ikna edebilirsem eski mahallemize götüreceğim. Belki hâla orada kalıyorsa onu görebilirim. Neyse şimdi yatmak istiyorum bay bay defter..."
Defterin diğer sayfalarının boş olduğunu görünce uzandığı yerden bana doğru döndü dirseğinden yardım alıp biraz doğrulmuştu. Ona bakıyordum.
Ne diyeceğini merak ederken sağ elimi nazikçe tutup ufak bir buse kondurdu.
"Bu elin mi ağrımıştı?"
Gülümsememi durduramazken bir kez daha hayran olmuştum.
Gerçek olamayacak kadar harikaydı. Elimi yavaşça bırakıp yanıma tekrar yattı. Soğuğu aldırmadan önümüze çıkan ilk parkta bulduğumuz bir yere yatmıştık. Üşümüyordum çünkü içim oldukça sıcaktı, kelebekler sağolsun.
"Annemi ikna edemedim."
O defter abim tarafından alınmıştı bana ve ilk sayfasında bu yazılıydı diğer sayfalar boştu. Dün annemin CD ve diğer eski eşyaları çıkardığı kutuda bulmuştum.
"Bu bende kalsın," dedi. Olumlu anlamda başımı salladım.
"Bunca yıl Ayşegül ortak noktamızmış."
"Ve hiç karşılaşmadık." İkimizde birbirimize bakarken onun yüzündeki mutluluğu görebiliyordum. Eminim ne kadar mutlu olduğumu o da görüyordur.
"O gün benim yüzümden karakola gittiğinde hakkımda ne düşündün." İlk gün taksiciyle kavga etmişti.
Güldü.
"Boşver."
"Hayır ama söyle lütfen." Dudaklarımı büzünce pes etti.
"Yürüyen bir bela olduğunu ve bir daha karşılaşmak istemediğimi." Dil çıkardım.
"Peki okulda ilk gördüğünde?"
"Birinin bana şaka yaptığını peki ya sen?" Düşünür gibi yaptım. Gıcık olmuştum ona ama aynı zamanda taksiden iner inmez Gökhan gibi birini beklemediğim için oldukça şaşırmıştım.
"Etkilenmiş olabilirim ama bu asla gıcık olduğun bir gerçeği değiştirmezdi."
"Benden etkilenmeyen kız yok." Tuttuğu elimi bırakıp yattığım yerden doğruldum.
"Anlamadım?"
"Yok bir şey," dedi o da benim gibi doğrulup gülümsemesini yok etmeye çalışıyordu.
"O kızları yolarım içimdeki Mahmut abiyi dışarı çıkarma."
Tuttuğu kahkahasını dışa vurunca kaşlarım çatılmıştı ama gülümsemiştim.
"Bunca yıl bakmadıysam bundan sonra da bakmam kimseye herhalde."
Ani bir hareketle kolunu ısırdığımda gülmesi durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA #Wattys2019
Teen Fiction"Hani papatyalar vardır ya. Kimileri gülen suratların başına taç olurken, kimileri de 'seviyor, sevmiyor' olup ölüme mahkum edilirler. İşte bizim papatyalarımız bunlardan ibaret değil. Asla kopmayacak ve ezilemeyecekler. Çünkü cevap her zaman bel...