Multi; Gökhan 🥀
💭💭💭💭
"Daha ne kadar böyle gideceğiz?" tam tamına yarım saattir yoldaydık. Anlamıyorum ki nereye gittiğimizi de söylemiyordu alt tarafı kahvaltı edecektik.
"Daha ne kadar böyle konuşacaksın? Tam on üç kez sordun." tersçe Gökhan'a bakmaya başladım.
"Saydın mı ?"
"Saydım." Dil çıkarıp bileğimde her zaman olan tokamı çıkarıp saçlarımı bağladım. Fenalık gelmişti.
Arkama iyice yaslanıp gözlerimi yumdum.
"Ya sen beni çok gıcık ediyorsun ya."
"İnsan sevdiğini gıcık edermiş." Gözlerimi kapattığım gibi tekrar açmıştım. O da gözlerini büyütmüş bir şekilde bana baktı sonra önüne dönerek tekrar konuştu.
"Yani öyle derdi büyükannem."
"Gökhan." dedim gözlerimi pörtleterek.
'N'oldu?" Bana neden böyle davrandığını sorup ciddi bir cevap beklediğimi söyleyecektim ki dikkatimi dağıtan karşıdaki insanlar oldu.
"Gökhan dur kadın yolda kalmış galiba." Yardım etmek lazımdı.
Gökhan arabayı yavaşlatıp kadının yanında durup camı açtı.
"Allah razı olsun sizden arabamız az ilerde bozuldu buraya kadar yürüdük kızım ile şimdiye kadar beş araba geçti kimse durmadı lütfen bizi köyümüze kadar götürür müsünüz?"
Tek nefeste hızlıca konuşmuş olsa da ne dediğini anlamıştım. Gökhan birşey demeden bana bakınca kafamı olumlu anlamda salladım yani kadını burada bırakamazdık.
"Tamam abla götürürüz tabi buyurun binin."
Gökhan'ın söylediklerinden sonra kadın ilerde bir taşın üstüne oturmuş olan kızını yanına çağırıp arkaya bindi. Gökhan önce onlara sonra bana bakınca gülümsedim.
O diğer erkekler gibi değildi. Ya da öyleydi bilmiyorum ama kendimi düşünmezsem bir kıza karşı hiç bir çapkınlığını görmemiştim. Bana da ters hareketi olmamıştı. Beynimde oluşan destansı listeyi yok saydım. O kesinlikle güven veriyordu.
İlk defa Semih'den sonra bir erkekle bu kadar vakit geçirmiştim. Gökhan'ı tanımıyordum hakkında bilgim yoktu. Ailesi olsun kendisi olsun ama tek bildiğim Gökhan her kızın sahip olmak isteyeceği bir sevgili adayıydı. Evet, benim bile yani eğer düzgün bir ilişkim olsa Gökhan gibi biriyle olsun isterdim. Birde tabi Semih ve Gökhan'dan başka küçükken takıldığım çocuk vardı. Arada aklıma geliyordu Gökhan'ın o kıza bağlı olduğu kadar bağlı değildim ama bir gün onu bulmak bende isterdim. Ne kadar tuhaftı. İkimizde aynı şey yaşamıştık. Ona bir ara bundan bahsedecektim.
"Sizi de yolunuzdan alıkoyduk." diyen kadına dönüp gülümsedim.
"Yok olur mu öyle şey ya zaten ben nereye gideceğimizi bilmiyordum. Biz sonra da gideriz." Bakışlarımı Gökhan'a çevirdim. Dikiz aynasından kadına bakarak "Tabi" dedi sadece.
Bir iki saniye sessizlikten sonra sessizliği bozan telefonum oldu. Deri ceketimin cebinden telefonu çıkarıp bakmamla kaşlarımı çattım. Bilinmeyen numaraydı.
"Kimmiş o" Önce arkadakilere sonra Gökhan'a baktım.
"Bilmiyorum," beşinci çalışında açtım. Yine ilk konuşmayı sevmesem de ben konuştum.
"Efendim," dedim sorarcasına. Karşı taraftan hiç ses gelmeyince benim ayarlar iyice gevşedi kapattım. Uğraşacak halim yoktu.
"Kim o." Gökhan'a baktım tekrardan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA #Wattys2019
Teen Fiction"Hani papatyalar vardır ya. Kimileri gülen suratların başına taç olurken, kimileri de 'seviyor, sevmiyor' olup ölüme mahkum edilirler. İşte bizim papatyalarımız bunlardan ibaret değil. Asla kopmayacak ve ezilemeyecekler. Çünkü cevap her zaman bel...