5.Bölüm "Ben onu çok özledim."

5.2K 316 47
                                    

Multi; Enis 🥀

💭💭💭

GÖKHAN

"Beni niye çağırdın ben hamburger yiyordum senin yüzünden yiyemedim," başka zaman olsa Alper'e saydırırdım ama şuan onunla uğraşacak halim yoktu. Yiyemedim diyordu ama karşımda tıkınıyordu bu haline sırıttım.

Onur kaşlarını çatmıştı. "Ne oldu lan senin şimdi Alper'in annesinden girip babasından çıkman gerekiyordu ama sırıtıyorsun."

"Ben direk ona girip çıkacağım." Alper ağzındakini yutmadan konuşmaya başladı.

"Benim ne suçum var," salonun ortasında ki büyük sehpaya uzanıp oradaki kalemlerden birini alıp ona fırlattım.

"Ağzını kapat pezevenk yanına gelirsem yumrukla kapatırım." Sinirlendirmişti yine.

"Seni çekemeyeceğim Gökhan, kız mesaj atmış sanırım ses geldi telefonu uzatsana," sırf ibnelik olsun diye yanımdaki telefonu vermeyip  cebime koydum. Enis'i beklerken zaman çabuk geçiyordu.

"Versene telefonu mu şerefsiz," kaşlarımı kaldırdım.

"Sen bana mı dedin onu?" Omuz silkip tekrar hamburgerlerini yemeye koyuldu.

"Kuzenim değil misin sana dedim," hayatın bu lanet gerçeğine bilmem kaçıncı kez küfür mırıldandım. Bu şerefsizle fazla muhabbet insanı delirtirdi birşey demeden koltuğa yayıldım en iyisi Enis gelene kadar uyumaktı.

"Anlatsana artık lan noldu niye çağırdın bizi." yayıldığım koltuktan kalkıp Onur'a tersçe baktım. Enis'i beklerken uyumak için yatmıştım ama uyuyamamıştım. Enis'te çoktan gelmişti zaten.

"Nazlanıyor beyefendi." bakışlarımı Alper'e çevirdim.

"Alper sus."

"Sakin ol bana derdini anlat ve rahatla kuzen," sinirle gözlerimi devirip masadaki biralardan dördüncü biramı aldım.

"Birşey mi oldu?"

Cevap vermeden şişeyi kafama diktim. Hiç bir şey olmamıştı ama benim canım yanıyordu. Sebebi yoktu yıllardır böyleydi bu.

"Yavaş sarhoş olacaksın uğraşamayız seninle." Bana bir şey olmazdı. Yüzümde hiç bir şekilde mimik oynamadığına emindim.

"Ben İzmir'e taşınmayı düşünüyorum."

"Ne!" ilk tepkiyi veren Alper olmuştu onun nadiren ciddi olduğu anlardaydık şu an.

"Sen ciddi misin ne demek bu?" Onur'a baktım.

"Ben dayanamıyorum. Benim oraya gidip onu bulmam gerek." Sadece onlar biliyordu bu durumu kızlara söylememiştim bildikleri tek şey sevdiğim birinin olmasıydı.

"Bu o kadar kolay mı? Yıllardır bulamıyorsun şimdi mi bulacaksın. Hadi buldun diyelim o seni hatırlayacak mı bakalım. Gökhan etraf kız dolu aç gözünü bak bu nasıl bir şeymiş arkadaş yıllardır."

Herkes haklıydı belki bu aşk değil sadece bir takıntıydı. Ama öyle olmadığına da emindim.

7 yaşındaki bir kız için oldukça güzeldi. Upuzun siyah saçları. Kahverengi gözleri. Belirgin çizgide dudakları inci gibi dişleri gülümsemesi. Ve daha nicesi. O farklıydı. Yaşıtları gibi bebek oynamazdı benimle takılırdı. İlk kez bizimle futbol oynamak istediği zaman oynamasına izin vermedik diye ağlamıştı karşımda o gün anlamıştım o kızın ağlamasına dayanamadığımı. Şimdi ne halde ne yapıyor bilmesem de kalbinin güzelliğine inanıyordum onun ben yüzüne yansırdı o güzellik.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin