36.Bölüm "Ben teyze olmak."

2.1K 91 52
                                    

Multi: Aslı (Ayşegül'ün ablası)

◽️◽️◽️

◽️15 MAYIS 13:27◽️

Kaybetme korkusu.

İnsan elindeki çok sevdiği bir şeyin yok olma ihtimalini ufacık da olsa sezdiğinde bu korku tüm bedenine yerleşiyordu. Olur olmadık zaman da insanın içine şüphe bırakan bu korku bazen cidden aşırıya kaçıyor ve sağlıksız düşüncelere itiyordu.

Lütfen en azından su içerken sal beni.

Bugün de sadece ikimiz okula gitmemiştik. Genelde tekrar yapıldığı için derslerde gitmemeyi tercih ediyorduk geçtiğimiz haftalarda hiç gitmemiştik. Fakat bizimkiler şimdi okuldaydı.

Gökhan ile aramızın bozuk olduğu haftanın üstünden iki ay geçmişti. İki aydır kavga etmemiştik ve mutluyduk.

Kavga etmeme sebebi ise benim olaylara olduğum gibi tepkiler vermememdi. Sanki farkındaymış da söylemiyormuş gibi hali vardı ama sanırım halinden memnun. Çünkü her şeyi kabul eden kafa tutmayan bir Afra Tekin bir daha bulunamazdı. Fakat ben memnun değildim, bu sebepsiz korku yüzünden tüm doğal tepkilerim kendini yok ediyordu. Bu konuyu onunla konuşmaya kalksam bana saatlerce gülebilirdi. Saçmaladığımı hatırlatır tekrar tekrar gülerdi. Fakat elimden gelen bir şey yoktu. Her şeyi Gökhan'a haber verir olmuştum. Poyraz'ı o günden sonra bir kez daha görmüştüm hem de bizim evin oradaki bir markette! Ne kadar güzel değil mi sanki hiç market yokmuş gibi sen gel dibimde dur.

Onunla konuşmamıştım ama o bana laf atmıştı.

"Biliyorum küssün benimle ama umarım sorunlar ortadan kalkmıştır."

Sessizliğimi koruyup kasaya geldiğimde beni takip etmeyi kesmiş bıraktığım yerde kalmıştı.

Güzel haber!

Bir daha görmedim. Ve olayı saniyesinde Gökhan'a söyledim. Söylemesem sanki beni bırakacak gibiydi..

Bu korku lütfen benim peşimi bırak.

"Of bıktım bunu sürekli okumaktan!" Gökhan kitaptan başını kaldırıp bana doğru baktı.

"Neyi sürekli okuyorsun?" Dudak büzdüm.

"Aynı satırı." Onun evindeydik ve bir haftadır düzenli olarak yaptığımız kitap okuma seansını yapıyorduk. Koltuğun bir ucuna o oturmuş diğer ucuna ben yaslanıp, ayaklarımı ona uzatmıştım.

"Neden aynı satırı defalarca okuyorsun?" Taktığı gözlüğü çıkardı. Bakmayın gözlük taktığına neymiş kendini daha iyi hissettiriyormuş kitap okurken gözlük takmak.

Numarasız bir gözlük olması dışında sorun yok.

"Bilmiyorum belki de mezuniyet işimi kafaya takıyorum."

Evet diğer bir iş de mezuniyet balosuydu. Bunun için ben ve Dilara görevlendirilmiştik. Dilara bir çok mekan bakıyor ama bir türlü beğenmiyordu ben de içeriğini düzenlemeye çalışıyordum. Oturup beraber çalışacaktık. Ve o gece her şey çok güzel olmalıydı bunun için sadece bir ayımız kalmıştı. Fakat şu an düşündüğüm şey bu değildi. Gerçeği söylemek zordu.

"Bence her şey güzel olacak. Ayrıca sen takmazsın ki böyle şeyleri iyi olduğuna emin misin?"

Kitabı bırakıp ofladım.

"Sanırım hayır.. Ben aylardır seni kaybetme korkusu ile yaşıyorum. Ya beni bırakırsan diye.." Gözlerini pörtletti.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin