31.Bölüm "Zıkkım."

2.4K 113 30
                                    

Multi: Onur 🐝💭

💭💭💭

Alper ve Onur'un ortasında öylece ilerlerken nihayet bir erkek mağazasının önüne gelmiştik. Kızlar ve Enis bir başka mağazadaydı. Onur ve Alper sıkılıp buraya gelmek isteyince ben de peşlerinden gelmiştim. Benim buraya geliş amacım aslında sıkılmaktan çok İpek'i görmek istemememdi. Fakat bu haftalardır küs olan ikilinin arasında kalmakta pek iyi değildi ya neyse.

"Hadi girelim, önden bayanlar." Onur'un söylediği söze vereceğim tek tepki gülümsemek olmuştu. İçeriye girdiğimizde çeşit çeşit erkek kıyafeti görmek zor olmadı. Olduğum yerde durup önce Onur'a sonra Alper'e baktım.

"Hadi ne alacaksın alın, ben burada bekliyorum."

"Sakın bir yere kaybolma bak.." Alper'e attığım bakış ile konuşmayı kesip sırıtarak etrafa baktı. Gözleri bir yerde sabit kalınca kaşlarımı çatarak onun baktığı yere doğru baktım.

Mağazada çalışan kıza dik dik bakıyordu. Kızda ilk dikkat çeken sarı saçlarıydı sonra ise fiziği bayağı bir iyiydi.

"Ben hayatım boyunca burada yaşamaya razıyım. Şuna bakın sarışın kelimesinin sözlük anlamı." Onur'un da dikkatini yeni çekmişti kız. Fakat Onur, Alper'in aksine yiyecekmiş gibi bakmıyordu.

"Alper kendine daha fazla acı çektirme abi bu kız sana bakmaz." Alper nihayet bakışlarını kızdan çekip Onur'a baktı.

"Neden bakmayacakmış?"

"Çünkü doğanın kanunu bu. Hangi kız sana baktı ki? Ama ben olsam iki dakika da etkilerim kızı."

Alper gülerek başını salladı. Ben ise tepkisizce sadece onları izliyordum. Saçma bir şekilde birbirleriyle konuşmadıkları halde gelmiş burada laf dalaşı yapıyordular.

"Hadi etkile, etkilemezsen şerefsi-" lafını Onur'un yalandan bir öksürüğü kesmişti. Alper ve ikisi de bana bakınca kollarımı göğsüme kavuşturup dik dik onlara baktım.

"Af edersin."

"Yok, siz devam edin böyle ben yokmuşum gibi davranmaya."

"Kız haklı." Onur sanki sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi beni onaylayınca gözlerimi devirdim. O sırada gördüğüm kişi ile gözlerimi kırpıştırdım. Bu çocuk, burada ne arıyordu?

Poyraz tüm dikkatiyle gömleklerin olduğu yerde öylece gömlek seçiyordu. Hatta emin olmak için tekrar tekrar baktım ama gördüğüm kişi Poyraz'dan başkası değildi.

"Hadi siz işinizi halledin ben bekliyorum burada," diyerek tekrardan onların gitmesini sağlamak istedim. Bu sefer başarmıştım. İkisi de beni onayladıktan sonra tişörtlerin olduğu kısma gidince öylece ortada kalmıştım. Ve ne garip ki benimle birlikte kasiyer kızdan başka kız yoktu. Etrafıma iyice bakınıp Poyraz'ın olduğu tarafa doğru gittim. Bir haftadır beni aramıyordu. Bu benim için iyi bir şey olsa da ona sormak istediğim bir şey vardı.

Hangi akılla, Gökhan'ın karşısına çıkmıştı ki?

"Merhaba," sesimdeki soğukluk fazlasıyla belliydi.

Kaşlarını çatarak bana doğru döndü ve boş boş bakmaya başladı.

"Ne işin var senin burada?" Kaşlarımı çatmaya engel olamamıştım. Bu çocukta garip bir şeyler vardı. Bunu biliyordum ama ne olduğunu bir türlü anlamıyordum.

"Beni gördüğüne sevinmedin bakıyorum." Alayla söylediğim bu söz sayesinde hafif gülümsedi.

"Seni aramamam gerektiğini bana sen söylemiştin. İşte dediğini yaptım aramadım ve karşına çıkmadım. Fakat şimdi sen geldin benim karşıma çıktın. Olacak iş mi bu Afra?" Bir adım gerileyip işaret parmağımı ona doğru uzattım.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin