35.Bölüm "Sen bir yastıksın Gökhan."

2.2K 112 57
                                    

Multi: Mine 💤

💭💭💭

Her nefes alışımda içime zehir çekiyormuşumcasına acıyan bütün organlarımı ve her düşüncemin beni nasıl yerden yere vurduğu anlatamıyorum. Herkesten nasıl kaçmaya çalıştığımı, zaman ve mekandan nasıl koptuğumu, koskoca evrende kendime yer bulamadığımı anlatacak söz bulamıyorum. Ona ulaşmak için çabaladığımı ama bir adım bile atamıyor oluşumu tüm dünyanın yükünü, suçlarını ve yanlışlarını sırtlanmışcasına her sabah acıyla gözlerimi açtığımı anlatamıyorum.

Gökhan ile iki haftadır konuşmuyor ve onu görmüyorumda. Kimseyi görmüyorum daha doğrusu. Son sınıf olmanın tek avantajı son zamanlarda okula gitmemek olduğu için kimse okula gitmiyordu.

Semih'de gitmemişti. Arzu ve Begüm gideli iki hafta olmuştu. Semih'in ailesi burada kalmaya izin vermişti. Beni bu halde bırakmak istemediğinden burada kalmayı tercih etmişti.

Ayşegül ve Enis günlerdir beni arıyordu fakat ben cevap vermiyor sadece bir mesajla iyi olduğumu belirtiyordum. Eve gelmişlerdi ama ben onlar gelince uyuyor numarası yapmıştım. Uyandırmak istemeyeceklerinden emindim. Enisin eve gelmesi Ela teyzeyi çok mutlu ediyordu. Onu çok seviyordu ve ben onlara bu numarayı yaptığım için bana kızmıştı. O bilmiyordu. Evde kimse bilmiyordu. Semih anlıyordu beni sadece. Kızlarda sürekli benimle konuşmak istiyordu ama beni yalnız bırakmalarını kibar dille söylemiştim. Alper beni hiç aramamıştı. Fakat Semih'den her gün haberimi aldığını duymuştum. Nihan'ın telefonunu açtığımda ağlamaya başlar başlamaz telefonu Semih'e vermiştim o günden sonra konuşmamıştık. Onur ise hepsinden daha sessizdi. Toby olduğundan daha iyiymiş. Nihan aşılarını yaptırmaya başladığı için onu eve almış.

Gökhan ise kimse ondan bahsetmiyordu. Soramıyordum. Sordurmuyorlardı.

Bana gelirsek, ben yoktum. Bedenim yatağımda yatıyor tavana bakıyordu ama ruhum sahil kenarında öylece kalmış Gökhan'ı bekliyordu.

Kalbimin acısı beni her şeyden soyutlamıştı. Mantıklı düşünen hiç bir yanım yoktu. Tek yaptığım yiyip içip yatmaktı. İştahım kesilmemiş tam tersine açılmıştı.

Galiba Gökhan beni affetse de kilolarım yüzünden bırakırdı.

Yüzümü buruşturdum. Onu çok özlemiştim. Dayanabiliyor demek ki diyordum, yazmadan aramadan görmeden durabiliyor. Neden ben çok acı çekiyordum. İki haftadır en güzel olan şey Poyraz'ı görmememdi ve aramamıştıda lütfen artık benden uzak kal. Gördüğüm yerde işini bitirmek isteyebilirdim.

Ben derin düşüncelere dalmışken odaya Mert ve Mine girdi.

Tam ne olduğunu soracaktım ki Mert karnını tutup yüksek sesle bağırdı.

"Ben hamileyim!" Gözlerim pörtlerken algılamaya çalıştım ve uzun bir süre sonra ilk defa gerçek bir tepki verdim.

"Ne diyorsun sen değişik?" Mert alt dudağını ısırarak Mine'ye baktı.

"Bak ben sana demiştim. İlgisini çekti. Abla her şey tepki vermen içindi." Kendime gelmem saniyelerimi alırken yakınımdaki ufak yastığı Mert'e fırlattım.

"Bir kerede mantıklı bir şey söyle çocuğum." Onlar gülümseyince bende yataktan iyice doğrulup hafif tebessüm ettim. Onları bile aynı evin içinde özlemiştim.

"Bazıları uyanmış." Semih elinde tepsiyle yatağımın kenarına oturup tepsiyi önüme koydu.

"Ablama hamile olduğumu söyledim ve tepki verdi." Semih kaşlarını kaldırarak Mert'i de yatağa oturtup saçıyla oynadı.

YILLAR SONRA #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin